5 Ağustos 2014 Salı

Euroleague’e ilk bakış – Anadolu Efes ve A Grubu

           Euroleague’de transferler devam ediyor ve bazı takımların kadroları netleşmedi, yine de kuraları kısaca hatırlayalım ve eldeki kadrolara göre yorum yapmaya çalışayım. İlk yazımda Euroleague A Grubu’nu inceleyeceğim…


Bu grupta temsilcimiz Anadolu Efes’in yanı sıra Real Madrid, Zalgiris Kaunas, Nizhny Novgorod ve Dinamo Sassari takımları yer alıyorlar. Elemeleri kazanacak olan takım da bu grupta yer alacak, kadro kalitesi olarak Unics Kazan’ın elemelerdeki bütün takımlardan birkaç gömlek üstte olduğunu söyleyebiliriz, hatta Unics’in Euroleague’de de ilerleyeceğini ve çeyrek finali zorlayacağını düşünüyorum. Grupta yer alan beş takıma bakalım:


Real Madrid: Geçtiğimiz sezonu İspanya Ligi ve Euroleague’de finalist olarak bitiren Real Madrid genel beklentinin aksine yola Pablo Laso’yla devam ediyor. Geçen sezonki takımın iskeletini korurken, birkaç önemli takviye yaptılar. Mirotic’in yerine Nocioni, Darden’in yerine Maciulis oldukça başarılı transferler oldu. Draper’ın yerine Arjantin’den Campazzo geldi. KC Rivers’ın da takıma katıldığı yazılıyor ama resmi bir açıklama yok. Real Madrid’in bu grubun favorisi olduğu tartışılmaz bir gerçek, bence geçen seneye göre daha iyi bir kadro kurdular. Geçen sezonki kadrolarını ve oyun tarzlarını çok beğenmiyordum, bu sene Euroleague’in en büyük favorisi olup olmadıklarını maçlar oynandıkça göreceğiz.


Anadolu Efes: Efes Ivkovic göreve geldikten sonra kadrosunu en erken oluşturan takımlardan biri olmuştu ama Birkan Batuk’un sakatlığı planları bozdu. Batuk’un yerine Cenk Akyol’un transfer edilmesi bekleniyor, gençler kategorisinde çok iyi maçlar çıkaran Okben Ulubay-Furkan Korkmaz da zaman zaman süre bulabilirler.


Zalgiris Kaunas: Bu sene Euroleague’de ne yapacağını en çok merak ettiğim takımlardan biri. Tecrübeli Darius Songaila’dan sonra iki NBA patentli oyuncu Maalik Wayns-James Anderson’ı transfer ettiler. Kadrodaki tecrübeliler Jankunas-Javtokas’ı da unutmamak lazım. Onların yanında Milaknis-Dimsa-Lipkevicius-Kupsas gibi önemli gençlere sahipler.


Nizhny Novgorod: Geçen yılın Avrupa’da en flaş takımı olan Nizhny takımın en büyük yıldızı olan koç Lukic’i Banvit’e kaptırdı. Yeni koç Bagatskis’ten sonra Parakhouski-Thompkins-Kinsey transferlerini yaptılar, Rochestie Novgorod’da önemli gelişim göstermişti ve orada kaldı, Khvostov-Antonov da önemli isimler.


Dinamo Sassari: Siena’nın yerine Euroleague’e davet edilen Sassari mütevazi bir bütçeye sahip, transferde de agresif değiller. David Logan en önemli transferleri oldu, onun haricinde genç sayılabilecek bir kadroyla yola çıkıyorlar.


Elemeler: Elemelere de kısaca bakalım. Açık favori Unics Kazan’ın yarı finaldeki muhtemel rakibi Hapoel Jerusalem de iddialı olabilir, tablonun altında ise Strasbourg var.



Tahmin: Elemeleri Unics Kazan kazanırsa grubun Real-Unics-Efes-Zalgiris şeklinde biteceğini düşünüyorum, tabii bu grupta ilk dört içinde yer almak haricinde sıralamanın önemli olmayacağını bir kez daha hatırlatayım, özellikle Unics-Efes-Zalgiris gibi takımın iskeletiyle çok oynayan takımların ilk turda ilginç sonuçlar almaları muhtemel.
                 
               
               


sahinarif88@hotmail.com

twitter: @arifsahin1


4 Ağustos 2014 Pazartesi

Avrupa U18 Basketbol Şampiyonası – Genel Değerlendirme

              Türkiye’nin şampiyonlukla bitirdiği U18 Şampiyonası’nı ve turnuvada öne çıkan oyuncuları bu yazımda ele almak istiyorum. Önce Türkiye’ye ve Türk oyunculara bakalım…



TÜRKİYE
             
             Türkiye ciddi maçlarında sadece ilk turda Bosna’ya yenildi, ikinci turda Sırbistan’a yenildiğimiz maç ise ciddiyetini kaybetmişti, son iki günde Hırvatistan ve Sırbistan’ı yenerek çok önemli galibiyetler aldık, ilk tur grubunda da Yunanistan’ı yenmeyi başarmıştık, turnuvada başarılı olan diğer takımlardan sadece İtalya ve Litvanya ile karşılaşmadık. Türkiye maç başına ortalama 77.3 sayı attı ve 65.8 sayı yedi, iki istatistik kategorisinde de turnuva ikincisi olduk.


                1 (oyun kurucular)
               
Berk Uğurlu: Turnuvada yer alan tüm oyuncular arasında Domantas Sabonis’le birlikte geçen sezonu üst seviye bir takımda geçiren tek oyuncu olan Berk ilk turu idare etmişti, çeyrek finallerle birlikte turnuvaya ağırlığını koydu. Son üç maçta 20a/3tk ile oynadı ve üç maçta da oyun temposunu Türkiye lehine ayarlayan oyuncu oldu. Berk çok çabuk hızlanıyor, turnuva boyunca bunu gösterdi, top elindeyken potaya gitmekte zorlanmıyor ama bitiriciliğini geliştirmesi lazım. 6/12 serbest atış isabeti de tatmin edici değil.

                Doğuş Özdemiroğlu: Doğuş istatistiklere yansıyanın ötesinde özellikle savunma katkısıyla etkili oldu. Yunanistan maçında kenardan gelerek oyuna müthiş bir dinamizm getirmişti, final maçında da maça ilk beşte başlayarak önemli katkı verdi, Sırbistan’ın maça tutunmasına engel oldu. Şut yüzdeleri ise oldukça düşük, özellikle 7/15 serbest atış isabeti bir oyun kurucuya yakışmıyor.
               
Kadir Bayram: Kadir maç başına ortalama 7 dakika alabildi. Özellikle orta mesafeli şutlarıyla etkili olmaya çalıştı, o da kenardan gelerek dinamizm getirdi.


                2 (şutör gardlar)

                Furkan Korkmaz: Turnuvanın ilk dört maçından sonra oldukça etkili olan Furkan özellikle son üç maçta inanılmaz bir şut ritmi yakaladı. Turnuva boyunca %69.6 ile üçlük atan Furkan son üç maçta 11/13 üçlük atarak inanılmazı başardı. Furkan son üç maçta 16s-4.3r ortalamaları yakaladı, turnuvada en çok akılda kalan Furkan’ın müthiş smaçları oldu. ‘97li Furkan’ın turnuvadaki birçok oyuncudan bir yaş küçük olduğunu da not edelim. Ivkovic’in Efes’in başına geçmesi kendisi için önemli bir fırsat, önümüzdeki dönemde kendisinden çok bahsedeceğiz.

                Yiğit Arslan: Son iki maçta az süre alsa da önceki maçların önemli isimlerinden biri oldu. Özellikle ilk tur maçlarında etkiliydi, Furkan’ın form tutmasıyla süreleri azaldı, savunma katkısı önemli.

                Oğulcan Baykan: Bu turnuvada bekleneni veremeyen isimlerden biri oldu. 9/27 ikilik ve 8/28 üçlük isabetleri hiç tatmin edici değil. Yarı finaldeki Hırvatistan maçı en iyi maçı oldu diyebiliriz.

                3 (kısa forvetler)

                Tolga Geçim: Tolga’yı buraya aldık ama pivot dışındaki tüm pozisyonlarda rahatlıkla oynayabiliyor. Doğuş-Kadir asist katkısı vermezken Tolga boşlukları doldurdu, sorumluluk almayı seven bir tarzı var. Oyun kurarken topun yönünü çok rahat bir şekilde değiştirebiliyor, uzun boyunun avantajını kullanıyor ve potaya da gidebiliyor. Dış şutunun istikrarlı olmaması ve çok fazla sayıda top kaybı yapması önemli handikapları ama bunları da aşacağına inanıyorum. Tolga’nın turnuva ortalamaları 8s-3.4r-3.6a-1.1tç-2.4tk oldu, tüm şut yüzdelerinde ise vasatın altında kaldı, şutlarını geliştirmesi halinde Avrupa’nın en iyi oyuncularından biri olması muhtemel, turnuvanın en heyecan verici oyuncularından biriydi.

                Okben Ulubay: Okben’in turnuva boyunca bir iyi-bir kötü oynadığını söyleyelim. Neyse ki, final maçı iyi olduğu gününe denk geldi. Final maçında 15s-5r-4a-3b ile oynadı ama turnuva genelinde üçlük ve serbest atışlardaki isabet oranı oldukça düşük, potaya gitmesi ve kendi şutunu yaratabilmesi sivrilmesini sağlıyor ama dış şutlarda istikrar sağlamadan önemli bir hücum silahı olması zor.

                4 (uzun forvetler)
            
              Bu jenerasyonda kesin bir dört numaramız yok, 4 numara olarak en çok Ege Arar’ı kullandık. Turnuvada kendisinden çok şey beklenen Ege ilk tur maçlarında hayal kırıklığı yarattı. Ege de Okben gibi doğru yerde ritm yakaladı diyebiliriz, Hırvatistan maçında double-double yapan Ege Arapovic karşısında çok etkili oldu ve ibreyi Türkiye lehine çeviren oyuncu oldu. 3.6 hücum ribaundu ortalamasıyla bu alanda turnuva üçüncüsü oldu.


                5 (pivot)

                Egemen Güven(MVP): Turnuvanın en iyi oyuncusu olan kaptan Egemen turnuvanın en istikrarlı oyuncusu oldu. Gruptaki önemsiz Sırbistan maçı ve finaldeki Sırbistan maçının ilk bölümü hariç çok iyi maçlar çıkardı. Karadağ ve İspanya maçlarında double-double yaparak unutulmaz performanslar sergiledi. Hırvatistan maçında ise Bender karşısında müthiş bir savunma performansı sergiledi. Egemen turnuvayı 13.8s-6.9r-1.8b ortalamalarıyla tamamladı. %60.7 saha içi isabet oranıyla bu alanda turnuva birincisi oldu, Okben-Tolga-Furkan bazı maçları iyi oynarken, en çok iyi maç oynayan Egemen’in MVP olmayı hak ettiğine inanıyorum.

                Ayberk Olmaz: Ayberk hem önünde Egemen olduğu için, hem de dört numara pozisyonunda etkili olamadığı için fazla süre alamadı. Turnuvanın ilk dört maçında etkisiz olan Ayberk Karadağ maçından sonra açıldı, yarı final ve final maçlarında etkili oldu. Son iki maçta 12 dakikada 6s-4r-2.5b ortalamalarıyla oynadı, alkışı hak etti.

                Metehan Akyel: Bu kadar yetenekli uzunlar varken beklendiği gibi en az süre alan uzun oyuncumuz oldu. Çek maçı haricinde fazla sahada kalamadı.


Turnuvanın etkileyici oyuncuları

                  Federico Mussini: Turnuvanın en iyi beşine de seçilen Mussini’nin bir oyun kurucudan bekleneni sahaya yansıtamadığını görüyoruz. 2.1a/2.4tk ortalamaları var, buna rağmen önemli bir skor opsiyonu. 22.6 sayı ortalamasıyla turnuvanın en skorer oyuncusu oldu, tüm şut yüzdeleri tatmin edici.
            
            Vasileios Charalampopoulos: ‘97li oyuncu turnuvanın en iyi oyuncularından biri oldu. Turnuvayı 18.3s-10r-3.2a-1.3tç-1.6b ortalamalarıyla tamamladı. Turnuvadaki dört maçta double-double yapan Charalam. İspanya maçında tam 50 dakika boyunca oyundan çıkmadı, Yunanlılar kendisine bir lakap bulsa iyi olur, gelecekte adını sıkça anacağız ve bu kadar uzun bir ismi yazmayı kimse istemez.

                Domantas Sabonis: Euroleague’i bırakıp NCAA’ye giden Sabonis takımı zirveye çıkamayınca fazla göze batmadı. 9 maçın 6’sında double-double yaptı ve turnuvayı 15.9s-12r-3.6a ortalamalarıyla tamamladı.

                Dragan Bender: ‘97nin son aylarında dünyaya gelen Bender çok iyi bir turnuva geçirdi. Dört kez double-double yapan Bender iki kez triple-double’ı kılpayı kaçırdı. 14.4s-10.4r-4.9a-2.2b ortalamalarıyla oynadı, Maccabi’ye transfer olduğu söylentileri var, basketbol tarzı da şu anda Maccabi’nin genel menajeri olan vatandaşı Vujcic’e çok benziyor.

                Yankuba Sima: İspanya’nın siyah pivotu Sima da Sabonis’le aynı kaderi paylaştı diyebiliriz. Turnuvayı 11s-12r-2.1b ortalamalarıyla tamamladı, serbest atış yüzdesini geliştirmek zorunda.


Geleceğin A Milli Takımı
               
2014’te hem U20 hem de U18 şampiyonlarında altın madalyayı kazanan Türkiye’nin en iyilerini de yazalım ve bu turnuvalara dayanarak geleceğin takımını oluşturalım.
                PG – Kartal Özmızrak - Berk Uğurlu – Doğuş Özdemiroğlu
                SG – Cedi Osman – Tayfun Erülkü – Furkan Korkmaz
                SF – Okben Ulubay – Tolga Geçim
                PF – Metecan Birsen – Metin Türen – Ege Arar
                C – Egemen Güven – Emircan Koşut – Ayberk Olmaz

                Özellikle 2 ve 3 numaralı pozisyonlarda müthiş yetenekli oyunculara sahibiz. Tolga Geçim’in dört pozisyonda birden oynayabilmesi önemli bir fırsat.
               
               




sahinarif88@hotmail.com

twitter: @arifsahin1


Serena’nın dönüşü!

              Son yılların aksine 2014’te iyi bir sezon geçirmeyen Serena Williams sonunda tatmin edici bir sonuç aldı. Sakatlığını atlattıktan sonra katıldığı ilk turnuva olan Stanford’da mutlu sona ulaşan Serena Williams’ın haftayı nasıl geçirdiğini hatırlayalım:
              
               İlk turu bay geçen Williams ikinci turda İstanbul Cup’ın başarılı gençlerinden biri olan Karolina Pliskova’yı iki sette rahat geçti.
             
              Çeyrek finalde turnuvanın önemli tenisçilerinden biri olan Ana Ivanovic karşısında ilk sette çok kötü bir oyun ortaya koyan Serena sonraki iki sette toparlandı. Çok çekişmeli geçen final setini de 7-5’le kazanan Williams önemli bir sınavı geçmiş oldu.
           
              Serena’nın yarı finaldeki rakibi Andrea Petkovic oldu. İlk set çok çekişmeli geçti, setteki tek servis kırma setin sonunda yaşandı ve Serena ilk seti 7-5’le kazandı. İkinci set ise Serena şovuna dönüştü, seti 6-0’la bitiren Serena finale yükseldi.
         
            Final maçında rakibi turnuvanın 3 nolu seribaşı Angelique Kerber oldu. Önceki iki maçta olduğu gibi ilk set Serena açısından kötü başladı. Çok kısa bir sürede durumu 5-1 yapan Kerber işi bitiremedi, Williams arka arkaya beş oyun kazandı ve daha sonra tie-break’i 7-1’le kazanarak ilk seti kazandı. Tie-break’i kaybettikten sonra oyundan mental olarak düşen Kerber ikinci sete tutunamadı ve kupa Williams’ın oldu. Serena maçta toplam 6 ace atarken, ilk servislerinden %80, ikinci servislerinden %60 oranında puan çıkardı. Toplamda 40/55 servis puanı aldı.
     

           Serena Williams bu hafta da Rogers Cup’ta mücadele edecek, ilk turu bay olarak geçti.




sahinarif88@hotmail.com

twitter: @arifsahin1



3 Ağustos 2014 Pazar

...ve Türkiye U18 ŞAMPİYON!

         Konya'da düzenlenen U18 Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda Türkiye final maçında Sırbistan'ı 85-68 ile yenerek şampiyon oldu.



Maçın Hikayesi


Türkiye maça artık klasikleştiği gibi ilk beşte bir değişiklik yaparak başladı. İlk beş Berk-Doğuş-Okben-Ege-Egemen şeklinde oluştu.


Türkiye maça müthiş başladı, ilk altı dakikada Doğuş I.Djokovic'i müthiş savundu ve Sırbistan dengeli hücum edemedi. Topu iyi çeviren ve dış şutlarda da başarılı olan Türkiye altıncı dakikada 14-3'ü yakaladı. İkinci çeyreğe Sırbistan iyi başladı ama Tolga Geçim'in etkili olmasıyla Türkiye tekrar farkı açtı, ilk devrenin sonunda ise Berk'in kenarda olması ve pota altında da Egemen-Ayberk'in ikisinin de kenarda olması Sırbistan'ın işine geldi, devre 36-28 bitti.


İkinci yarıya Türkiye ilk beşte Doğuş-Ege yerine Tolga-Furkan'la başladı.  İlk dakikalarda iki takım da karşılıklı seriler yakaladı ve Sırbistan en fazla 8 sayıya kadar yaklaşabildi. Çeyreğin ortalarından itibaren Egemen Güven'in oyuna ağırlığını koyması, sonrasında da Furkan Korkmaz'ın kontrolden çıkmasıyla fark 27.dakikada 20 sayının üstüne çıktı: 64-41



Bireysel Performanslar

Maçın en iyi oyuncusu kenardan gelen Tolga Geçim oldu.

Tolga Geçim: Tolga süre almaya başladığı ikinci çeyrekte ve özellikle farkın açılmaya başladığı üçüncü çeyrekte yıldızlaştı. Tolga maçı 18s-4r-6a ile tamamladı.

Okben Ulubay: Okben skorer bir oyuncunun bir final maçını nasıl oynaması gerektiğini ilk yarı performansıyla gösterdi. 10'u ilk yarıda olmak üzere toplam 14s-5r-4a-3b ile oynadı ama şut yüzdesinin istenilen seviyede olmadığını not edeyim.

Furkan Korkmaz: Furkan maça ilk beşte başlamadı, ilk yarıda çok etkili olamasa da ikinci yarıya ilk beşte başladı ve üçüncü çeyreğin ortalarında maçı koparan isim oldu. Furkan maçı 11s-4r-3a ile tamamladı.

Egemen Güven: Turnuvanın genelinde çok iyi bir performans sergileyen Egemen bu kez alışılagelmişin aksine kötü bir ilk çeyrek geçirdi. Maçı 12s-2r-3b ile tamamladı.

Berk Uğurlu: Berk maçın başından itibaren ipleri elinde tuttu. İlk bölümde fark açılırken oyunu çok iyi kurdu, ikinci çeyreğin ortalarında da sorumluluk aldı ve Sırbistan'ın farkı kapatmasını engelledi. Maçı 5s-2r-7a-2tç ile tamamladı.

Ayberk Olmaz: Ayberk turnuvadaki en iyi maçını bugüne saklamış diyebiliriz. İlk çeyreğin ikinci bölümünde oyuna girdi ve hem savunmada hem de hücumda etkili oldu. Maçın kalan bölümünde fazla süre alamadı, toplam 6s-4r-2b ile oynadı.

Doğuş Özdemiroğlu: Maça ilk beşte başlayan Doğuş, elde ettiği şansı çok iyi değerlendirdi. İlk bölümde müthiş savunma yaparak Sırbistan'ın dengesini bozdu.





Genel Yorum

Turnuvada şampiyon olmak çok önemli ama daha da önemlisi son iki maçta yendiğimiz rakipler oldu. Yarı finalde turnuvanın en formda takımı Hırvatistan'ı ve finalde daha önce iki kez -hem de farklı bir şekilde- yenildiğimiz Sırbistan'ı yenerek kupayı aldık. İlk turda da oldukça zorlu bir maçta Yunanistan'ı yenmiştik. İstatistiklere göre en iyi takım olmasak da maçlar ilerledikçe daha iyi oynadık ve turnuvanın en iyi takımlarını birer birer yendik.



Not: Turnuvanın ve oyuncu performanslarının genel değerlendirmesini yarın okuyabilirsiniz.





sahinarif88@hotmail.com

twitter: @arifsahin1

www.abcspor.com

2 Ağustos 2014 Cumartesi

Finaldeyiz !

U18 Genç milli takımımız yarı finalde karşılaştığı Hırvatistan'ı 74-67 mağlup ederek geçen sene olduğu gibi yine adını finale yazdırdı.

Buraya kadar hiç maç kaybetmeden ve görece daha kolay taraftan gelen Hırvatistan maça daha iyi başlayan taraftı.İlk çeyreğin ortalarına kadar ufak farklarla maçı önde götürdüler.Bu bölümde buldukları hücum reboundlarıyla skor ürettiler.

İlk 3-4 dakikalık bölümden sonra (aynı Letonya maçında olduğu gibi) üzerimizdeki durgunluğu atarak daha çok maçın içine girdik.Özellikle savunmada gösterdiğimiz ekstra gayret reboundları dengelememizi hatta öne geçmemizi sağladı.

Çeyreğin sonuna Furkan'dan bulduğumuz üçlük ile maçta ilk kez eşitliği sağladık.İlk çeyrek 18-16 Hırvatistan lehine sonuçlandı.

İkinci çeyrekte pota altını da daha etkili kullanmaya başlayan Türkiye, son hücum için mola almasına rağmen iyi bir hücum organizasyonu sergileyemeyince ilk yarıyı 31-30 önde kapattı.

İkinci yarının ilk 1-1,5 dakikalık bölümünde çok nadiren verdiğimiz ufak çaplı bir Hırvatistan serisi gerçekleşti.Buradan sonra Ege'nin üst üste 2 üçlüğüyle skorlar bulduk ve 7-0'lık seriyle maçta farkı 4'e çıkarttık (43-39).İkinci yarıda harika dış şut atmaya başlayan millilerimiz son çeyreğe de 52-48'lik üstünlükle girdi.

4. çeyreğe, 3. çeyrekteki havayla giren milliler 2 dakika içinde farkı 8'e kadar taşıdı.Bu noktadan sonra (3. çeyrekte ufak diz sakatlığı sebebiyle kenarda oturan Bender'in de sayesinde) biraz isolation hücumlarına kaldık ancak Tolga Geçim'in aldığı sorumluluk bu dakikaları iyi atlatmamızı hatta sayı farkını biraz daha açmamızı sağladı.1,5 dakika kaldıktan sonra da akıllı hücum ettik ve maçı da 7 sayı farkla 74-67 kazanarak finalde Sırbistan'ın rakibi olduk.


Milli takımımızda Ege Arar 14 sayı 10 ribaund ile double-double yaptı.İlk çeyrekte zaman zaman sıkıntı yaşadığımız anlarda bulduğu skorlarla bizi taşıdı ve 3. çeyrekteki üçlükleriyle de farkı yavaştan açılmasına öncülük etti.

Kenardan gelerek özellikle savunmada önemli bir enerji ortaya koyan Berk Uğurlu da 12 sayı 7 asist 2 top çalma ile oynadı.4. çeyrekte Tolga'nın ardından soktuğu üçlük belkide maçı orada getirdi.

Diğer ilk 5 başlayan pota altı oyuncumuz Egemen Güven 9 sayı 7 ribaund ile mücadele etti.

Son çeyrekte sorumluluğu alan Tolga Geçim 7 sayı 5 ribaund 3 asist 3 top çalma ile oynadı.

Letonya maçında harika şut atarak maçın kopmasına öncülük eden Furkan Korkmaz bu maçta da 3/4 ile üçlük atıp kenardan gelerek 11 sayı ile oynadı.

Sadece 3 dakika süre alıp bu aldığı sürede 2 sefer rakibi top kaybına zorlayan ve istatistiklere yansımayan katkı veren Doğuş Özdemiroğlu ise 1 asist 1 top çalma ile oynadı.


Final maçımız yarın TSİ 20:45'te Sırbistan ile.



Emin Kazdaloğlu

Twitter: @Nickonharf

abcspor.com

1 Ağustos 2014 Cuma

Türkiye U18 yarı finalde

                Konya'da düzenlenen U18 Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda Türkiye çeyrek final maçında Letonya'yı 78-53 ile yenerek yarı finale yükseldi.



Maçın Hikayesi


Türkiye maça Berk-Yiğit-Tolga-Ege-Egemen beşiyle başladı.


Düşük tempoyla geçilen ilk dakikalardan sonra Türkiye'nin dış şut isabeti bulamaması ve Letonya'nın da dış isabetlerde başarılı olmasıyla fark Letonya lehine açıldı: 6-12 (5.dk) Türkiye'de Okben-Furkan'ın oyuna girmeleriyle savunma dozajı sertleşti ve Türkiye boyalı alan dışında da etkili olmaya başladı. Basit top kayıpları olmasa fark daha fazla açılacaktı, ilk çeyrek 20-16 bitti.

Türkiye ikinci çeyreğin başından itibaren farkı açmaya başladı ve 18.dakikada fark çift hanelere çıktı: 37-26

İlk yarı 39-30 bittikten sonra üçüncü çeyreğe Tolga/Furkan değişikliğiyle başlayan Türkiye beş dakikada 13-4'lük bir seri yakaladı ve maçı kopardı.

Kalan bölümde Letonya da fazla direnç gösteremedi ve maç farklı bitti.



Oyuncu Performansları


Furkan Korkmaz: Furkan müthiş şut yüzdesiyle 21s-5r-1a ile oynadı. Maça ilk beşte başlamayan Furkan, ikinci yarıya ilk beşte başladı ve maçı koparan oyuncu oldu. Üçüncü çeyrekteki müthiş smacı turnuvanın en iyi hareketlerinden biri oldu. Furkan maçı 2/2 ikilik 5/6 üçlük isabetiyle tamamladı.

Egemen Güven: Kaptan Egemen ilk bölümde takımı ayakta tutan ilk oyuncuydu, önceki maçlarda olduğu gibi ilk ve üçüncü çeyreklerin başlarını çok iyi oynadı. Maçı 17s-6r-1a ile tamamladı. 7/11 ikilik ve 3/4 serbest atış isabetleriyle etkileyiciydi.

Ege Arar: Ege de önceki maçlara göre oldukça etkiliydi. Bu maçtakine benzer performansı sadece Yunanistan maçında göstermişti. Bugün 9s-10r-1b ile oynadı. 10 ribaundunun 6'sı hücumda geldi.

Tolga Geçim: Tolga'nın maça ilk beşte başlaması takımı sarstı. İlk üç dakikada oldukça basit hatalar yapan Tolga ikinci yarıda toparlandı, maçı 9s-3r-2a ile tamamladı.

Berk Uğurlu: Berk de ilk bölümde kötüydü, maç boyunca kötü şut attı ama tempoyu kontrol ederek, Letonya'nın maça tutunmasına engel olan isimlerden biri oldu. Maçı 2s-2r-6a-1tç ve yalnızca 1tk ile tamamladı.

Okben Ulubay: Okben maçı 6s-8r-3a-3b-1tç ile tamamladı, hücumda beklendiği kadar etkili olamasa da, ilk bölümde oyuna girerek maçın dönmesini sağladı, savunmada da oldukça etkili oldu.




Türkiye, yarın turnuvanın en formda takımı olan Hırvatistan'la karşılaşacak.









sahinarif88@hotmail.com

twitter: @arifsahin1

www.abcspor.com

Fenerbahçe Ülker – Yeni Sezon Değerlendirmesi

        Bu yazıyı kesin kadro netleştikten sonra yazmayı planlıyordum ama Fenerbahçe Ülker son transferini yapmakta acele etmiyor, son transfer muhtemelen sadece Euroleague maçları için olacak, ben eldeki kadroyu değerlendirmeye çalışayım.


                Yeni Transferler

                 Fenerbahçe Ülker beklendiği gibi kadrosunu büyük ölçüde yeniledi. Obradovic’li ilk sezonda takım zaman zaman iyi oynasa da sürekli olarak Obradovic’in memnun olduğu bir takım göremedik. Yeni sezon için toplam altı transfer yapıldı, Bojan Bogdanovic NBA yolunu tuttu, kazandığı paranın çeyreği kadar katkı veren Linas Kleiza takımdan ayrılırken, Bo McCalebb ise benim de anlam veremediğim bir şekilde takımdan ayrıldı.

               Yeni transferlerden en çok göze batan isim Ricky Hickman. Maccabi’nin geçirdiği muhteşem sezonun kahramanı sezon sonundaki performansıyla Tyrese Rice oldu ama Ricky Hickman sezon boyunca o takımın Devin Smith’le beraber en önemli parçasıydı. Hickman’ın ne kadar yetenekli bir oyuncu olduğu tartışılmaz ama daha önce Türkiye Ligi gibi zorlu bir ligde oynamamış olması küçük bir soru işareti olarak duruyor.

                İkinci önemli transfer Bogdan Bogdanovic oldu. Geçtiğimiz sezon Euroleague’in yükselen yıldızı seçilen Bogdanovic, Phoenix Suns tarafından seçildi ama iki yıl daha Avrupa’da kalmaya karar verdi. Bu sezon Euroleague’de oynamayacak olan Partizan’dan ayrılması da kesindi; bence, kişisel gelişimi için en doğru kararı verdi ve İstanbul’a geldi. Sistem olarak Obradovic’in de Vujosevic’ten çok farklı bir sistemi yok, Bogdanovic’in adaptasyon sorunu yaşamayacağını düşünüyorum.

                Diğer önemli transfer Andrew Goudelock. Geçtiğimiz sezon Unics Kazan’da çok önemli görevler alan ve Eurocup’ın MVP’si olan Goudelock Kazan’la  turnuvayı kazanamadı  ama Avrupa’nın en önemli skorerlerinden biri olarak parladı. Direk oyun kurucu olarak görev almasa da pas dağıtımında önemli rol alacak.

                 Diğer transferler; Can Altıntığ-Serhat Çetin-Semih Erden’in lig için önemli transferler olduğuna inanıyorum. Can-Serhat transferleri biraz aceleyle yapılan transferler oldu, özellikle Can transferi gereksiz gözüküyor. Serhat Çetin’in önemli bir dış şut tehdidi olduğunu düşünüyorum ama Hickman-Goudelock-Melih varken gerekli miydi, tartışılır. Semih Erden’in durumu ise daha bir ilginç, motive olduğunda taraftar gazıyla birlikte ne kadar etkili olduğunu biliyoruz ama Erden kötü oynadığında takımını da daha kötü yapan bir oyuncu, takım kimyasını bozabilir, bu riski almaya değer miydi, sezon içinde göreceğiz.


                Gard Rotasyonu

                Fenerbahçe Ülker ilk beşinde sivrilen bir oyun kurucu yok, oyun kurucu rolünü Hickman-BB paylaşacaklar gibi duruyor,  ilk beşin oyun kurucusunun BB olacağını düşünüyorum. Hickman Maccabi’de, BB ise Partizan’da böyle oynamaya alıştılar, Obradovic’in de oyun kurucu olarak daha uzun oyuncuları tercih ettiğini biliyoruz, 1.98 boyundaki BB lider oyun kurucu olmaya aday.

                Arkada ise gençler Kenan Sipahi-Berk Uğurlu kadrodalar. Berk geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında takımın parçası oldu, şu anda istikrarsız olsa da zihin olarak üst seviyeye hazır olduğunu düşünüyorum, umarım harcanmaz. Sipahi’nin sakatlık durumunu tam bilmiyorum, hazır olursa takımın önemli parçalarından biri olacaktır.


                Forvetler

                Geçtiğimiz sezon olduğu gibi Emir Preldzic yine çok kritik bir rolde. Geçtiğimiz sezon Top16’deki keskin düşüşün en önemli ismi olan Emir bu sezon da devşirme statüsünde oynadığından dolayı takımda kaldı. Saf oyun kurucusu olmayan takımda forvet pozisyonundan top dolaşımına katkı sağlaması bekleniyor. Serhat-Metecan’ın da önemli yedekler olduğuna inanıyorum.

                4 numara pozisyonunda ise Avrupa’nın en potansiyelli 4 numaralarından biri olan Nemanja Bjelica var. Bjelica geçtiğimiz sezon rotasyonda Kleiza’nın arkasında kalmıştı ve ligde yabancı kuralından dolayı en çok etkilenen isim olmuştu. Bu sezon hak ettiği gibi uzun süreler alacak, bu yılın Bjelica’nın yılı olabileceğine inanıyorum. Bu yıl zaman zaman 3 numara olarak oynadığını da görebiliriz.


                Pivotlar

                5 numarada ilk tercih Oğuz Savaş olacak gibi. Oğuz’un arkasında Zoric ve Semih var. Geçtiğimiz yıl Oğuz sakatlıktan döndükten sonra önemli katkı vermişti, Obradovic’in sevdiği tarzda bir pivot. Oğuz-Semih şeklindeki rotasyondan sonra Zoric’in de Unicaja Malaga’daki gibi 4 numaraya dönebileceğini düşünüyorum. Takım zaman zaman Bjelica-Zoric-Oğuz şeklinde oynayabilir ki ben bu frontcourt’un hücumda çok katkı vereceğine inanıyorum.


                Euroleague

                Fenerbahçe Ülker Euroleague C Grubu’nda yer alıyor. Turow’u saymazsak Barcelona-Panathinaikos-Milano-Bayern’le zorlu bir gruba düştüler. Geçtiğimiz sezon çeyrek final yapan üç takım ile Top16’de elenen iki takım aynı gruptalar ve bu takımlardan biri elenecek. Milano Jerrels-Langford’ı kaybettikten sonra yerlerini dolduramadı. Kağıt üstünde elenmeye yakın olan takım Milano gibi duruyor ama sonuçlar kağıt üstünde belli olmuyor, bekleyip göreceğiz. Fenerbahçe Ülker taraftarları için tekrar hatırlatalım, ilk tur grubunda birinci olmak ile dördüncü olmak arasında hiçbir fark yok, ilk turda beklenmedik yenilgiler olsa da umutsuzluğa kapılmamak gerekir.






twitter: @arifsahin1