31 Mayıs 2014 Cumartesi

Roland Garros - Kadınlar 3.tur maçları (Cumartesi)

Kadınlarda tablonun alt yarısındaki üçüncü tur maçları Cumartesi günü oynandı. Sırasıyla inceleyelim…

                _ Günün ilk maçının en iyi maç olmasını bekliyorduk, beklentilerden daha iyi bir maç ortaya çıktı. Petra Kvitova ile Svetlana Kuznetsova arasındaki ilk seti tie-break ile Kvitova aldı, ikinci sette Kvitova’nın çekilmesiyle oyun erken koptu. Final setine dinlenmiş olarak başlayan Kvitova avantajı ele aldı ama sürdüremedi. 92 dakikalık son seti 9-7 ile kazanan Kuznetsova son 11 yılda 10.kez dördüncü tura yükseldi. Kvitova maçta tam 11 çift hata yaparak önemli bir istatistiğe imza attı.

                _ 2008 şampiyonu Ana Ivanovic üçüncü turda benim beklentilerimi boş çıkardı. Lucie Safarova maçı 6-3’lük iki setle kazandı ve kariyerinin en iyi Grand Slam performansına imza atmış oldu. Lucie’ye Beatles’dan ‘’Lucy in the sky with diamonds’’ şarkısını hediye ediyorum.

                Dördüncü turda Kuznetsova-Safarova karşılaşacaklar. Kvitova ile benzer oyun stiline sahip olan vatandaşı Safarova bakalım Kuznetsova karşısında ne yapacak?


                _ Sloane Stephens, Ekaterina Makarova’yı 6-4 /6-3 ile geçerek üstüste üçüncü yılda da dördüncü tura çıkmış oldu. Genç tenisçi için önemli başarı.  

                _ 4 nolu seribaşı olan Halep turnuvanın sürpriz ismi Torro-Flor ile karşılaştı. Flor maça iyi başlasa da Halep maçın son 11 oyunun 10’unu kazanmayı başardı. Turnuva başlarken Halep’in ne kadar ileriye gidebileceği konusunda şüpheliydim ama ilk üç tur performansıyla iddiasını ispatladı.


                Dördüncü turda Stephens-Halep karşılaşacaklar.


                _ Jelena Jankovic de günü rahat bir galibiyetle geçen isimlerden oldu. Jankovic, Cirstea’yı 6-1 / 6-2’yle yenerek son sekiz yılda yedinci kez dördüncü tura çıktı. Cirstea ise son dört yılda üçüncü kez üçüncü turda elenmiş oldu.

                _ 10 nolu seribaşı olan Sara Errani genç rakibi Glushko karşısında adeta şov yaptı. Toplam puanlarda 57-25’lik üstünlük sağlayan Errani maçta sadece bir oyun kaybetti.

                Dördüncü turda Jankovic-Errani eşleşmesi oluştu.


                _ İki sürpriz ismin karşılaşmasında kazanan Hollandalı oldu. Kiki Bertens, İspanyol Soler-Espinosa’yı bir saatten kısa bir sürede 6-2 ve 6-1’le yendi. Dünya sıralamasında 148.sırada yer alan Bertens kısa vadede dünyanın en iyi tenisçilerinin arasına yükselecek gibi duruyor.

                _ Günün en iyi maçlarından biri de Andrea Petkovic ile Kristina Mladenovic arasında oynandı. 6-4 ile biten üç setin ikisini kazanan Petkovic ağır sakatlığı sonrası ilk kez bir grand slam’de ilk haftayı bu kadar iyi geçirdi. Mladenovic taraftar baskısını iyi kaldıramadı, kritik anlarda hatalar yaptı.

                Dördüncü turda Bertens-Petkovic maçı olacak.





                Pazar maçları

                Pazar günkü maçlar arasında en yüksek profilli maç Stosur-Sharapova maçı olacak. Sürpriz beklentim Ajla Tomljanovic’ten.











               

twitter: @arifsahin1

Roland Garros - Erkekler üçüncü tur (Cumartesi)

Günün erkeklerdeki ilk maçlarından olan David Ferrer-Andreas Seppi maçını, bir önceki turda Simone Bolelli’ye yaptığı gibi kritik puanları alarak sonuca giden David Ferrer kazandı. Maç süresince winner ve basit hata sayıları iki oyuncunun da birbirine denkti ama kritik puanlar ve iyi servisçi olan Andreas Seppi’nin ilk servislerini zaman zaman oyuna sokmakta sıkıntı çekmesi sonucu Ferrer lehine 3-0 yaptı.

İki büyük servisçinin mücadelesine sahne olması beklenen ama çok da uzun sürmeden sonlanan maçta Güney Afrika’lı Kevin Anderson, Ivo Karlovic’in 1. set sonunda oyundan çekilmesiyle maçı efor sarfetmeden kazandı. Ivo ilk set sonunda fizyoterapistinden bacağına masaj yapmasını istemiş ama oyunu devam edememişti. Uzun zamandır Grand Slam’lerde üst üste bu kadar maç oynamamıştı. Hele de yaşı 35’e gelmişken, bu sakatlığı normal karşılaşamadım da değil.

4. turda Kevin Anderson ile David Ferrer karşılaşacaklar.

Rüya gibi bir Roland Garros geçiren 90 doğumlu Dusan Lajovic, 3. turda da rakibine (Jack Sock’a) set vermeden maçı kazandı.

Turnuvanın en büyük favorisi Rafa Nadal bu kez Dünya 65 numarası Leonardo Mayer ile karşılaştı.İlk set Mayer Rafa’ya karşı hiç direnemedi ancak 2. set karşılıklı servis kırmalarla geçti.2.seti 7-5 ile kaybeden Mayer bu sette tam 13 basit hata yaptı ve 5 servis kırma puanından sadece 1’ini değerlendirmesi onun fişini çekti.3. set 1. ve 2. setin karışımı olarak geçti. Mayer kendi servislerine tutunmada güçlük çekti ancak 2. sette olduğu gibi o da Nadal’ın servisini 1 kez kırdı ama yine basit hataları onun canını yaktı. Nadal maçı 6-2, 7-5 ve 6-2 ile kazandı.
Diğer bir 4. tur eşleşmesi Rafael Nadal-Dusan Lajovic oldu.

Tamamlanamayan Murray-Kohlscreiber maçını saymazsak bugün aynı saatlerde 2 tane maraton maçı şahitlik ettik. Bir tarafta 2-0’dan geri gelip maçı 5 sete taşıyan Donald Young’ın Fernando Verdasco ile olan maçı, diğer yanda da 2-1 setler lehineyken 4. seti 6-0 gibi bir skorla kaybeden Gael Monfils’in Fabio Fognini ile olan maçı. Bu maçlardan çıkan galipler 4. turda birbirleriyle oynayacaklar ve Donald Young’ın son oyunlardaki basit hatalarıyla Guillermo Garcia-Lopez, 4. seti adeta bırakarak enerjisini 5. sete saklayan Gael Monfils bu isimler oldu.

4. turda Guillermo GarciaLopez-Gael Monfils eşleşmesi ortaya çıktı.


Tamamlanamayan 2 maçtan ilki olan Andy Murray-Philippe Kohlschreiber maçı adeta nefes kesti. İlk setinde Murray servis kırma avantajına sahipken, oradan seti verdi.2. ve özellikle 3. sette biraz daha rallileri yönlendiren, topları erken alıp net bir şekilde puan vuruşlarına giden Murray izledik.Kohlschreiber biraz biraz çözülmeye başlamış gibiydi. Çünkü maç böyle devam ettiği sürece kontrol tamamen Murray’in elindeydi. 4. setin başında da işler Murray’in istediği gibiydi. Setin Kohlschreiber adına ilk oyununda servis kırdı ve devamında setteki durumu 3-0’a getirdi. Maçın sonu yakın gibi dururken Kohlscreiber, Andy Murray’in servisini kırarak adeta kendini bir anda maçın içine attı.4. sette durum Murray lehine 3-2 iken bu sefer yine kendi servisine tutunamadı. Bu oyundan sonra üst üste 4 oyun kazanan Kohlscreiber maçı 5. sete taşıdı. 4. setin sonlarında ve 5. sette sol baldırından sorun yaşayan Murray, her oyun sonunda bacağını masaj yaptırdı.5. oyunda servisini kırdırdı ancak bir sonraki oyunda break’i geri aldı. Karşılıklı zor tutunulan servis oyunları sonrası durum 7-7 iken maç yarına ertelendi.

Geç saatlerde başlayan Gasquet-Verdasco maçı biraz şaşırttı. Fernando Verdasco ilk seti 6-3 ve ikinci seti de 6-2 kazanarak çabucak 2-0’ı buldu.3. set 2-2 iken yine hava kararması sebebi ile ertelendi.

Bu iki maçın galipleri birbirleriyle eşleşecekler.


Emin KAZDALOĞLU

30 Mayıs 2014 Cuma

Roland Garros / Kadınlar 3.tur maçları (Cuma)

               Kadınlarda tablonun üst yarısındaki üçüncü tur maçları Cuma günü oynandı. Sırasıyla inceleyelim…

                _ Önceki turda Williams kardeşleri eleyen iki genç tenisçi Muguruza ve Schmiedlova’nın maçı fazla zor geçmedi. Rakibinden bir yaş büyük olan 20 yaşındaki İspanyol Muguruza ilk sette zorlanmadı, ikinci seti ise yaklaşık bir saatte kazandı. Muguruza biraz fazla basit hata yapsa da etkili winnerlarıyla maçı kazandı ve ‘’favoriyi üzen sonraki turda üzülür’’ geleneğinin istisnalarından biri oldu.

                _ Ev sahibesi Parmentier çok genç sayılmaz, ‘86lı, bu turnuvada ilk kez ikinci tur ötesini gördü. Son iki yıldır çıkışta olan Barthel’i ilk seti farklı bir şekilde kaybetmesine rağmen final setinde 7-5 ile geçerek yenmeyi başardı.

                Dördüncü turda iki seribaşı olmayan raket Muguruza-Parmentier karşılaşacaklar ve sürpriz bir çeyrek finalistimiz olacak.



                _ Günün önemli maçında Samantha Stosur ile Dominika Cibulkova karşılaştılar. Stosur maçı iki sette kazandı ama maç oldukça zorlu geçti diyebiliriz.

                _ 7 nolu seribaşı olan Sharapova ise turu beklenenden de kolay geçti. Arjantinli Ormoecha karşısında sadece 51 dakika kortta kaldı ve oyun kaybetmedi. Maçtaki toplam puanlarda Sharapova 54-17’lik üstünlük sağladı.


                Dördüncü turda Stosur-Sharapova karşılaşacaklar. Stosur son beş yılın üçünde yarı final oynadı ve bu turnuvada asla dördüncü tur veya çeyrek finalde elenmedi. Sharapova ise son üç yılda yarı final oynadı, son iki yılda ise final oynadı. İki tecrübeli tenisçinin mücadelesi müthiş olmaya aday.




                _ Genç Hırvat Ajla Tomljanovic 3 nolu seribaşı Radwanska’yı 6-4’lük iki setle yendi. İki tenisçi de benzer istatistiklerle oynadılar ama ‘93lü Tomljanovic maç boyunca üç kez servis kırmayı başararak fark yarattı. Genç yaşına rağmen kritik puanları olgun bir şekilde bitirdiğini gördük.

                _ 14 nolu seribaşı Carla Suarez-Navarro da turnuvanın sürpriz isimlerinden biri olan Taylor Townsend’i rahat geçti. Townsend winner sayısının iki katı sayıda basit hata yaptı, Navarro ise sadece 7 tane basit hata yaptı.

                Dördüncü turda Tomljanovic-Navarro eşleşmesi oluştu. İstikrarlı bir şekilde yükselen Navarro karşısında genç Tomljanovic’in neler yapabileceğini göreceğiz.




                _ Eugenie Bouchard benim beklentilerimi ters çıkartmaya devam etti ve ‘Grand Slamlerde başarılı bir tenisçi’ olduğunu kanıtladı. ‘88li Larsson daha önce büyük bir başarıya imza atmadı ama bu turnuvada Pennetta-Kirilenko’yu geçmişti. Bouchard maçı 7-5 / 6-4 ile almayı başardı.

                _ İki tecrübeli tenisçi Angelique Kerber ile Daniela Hantuchova’nın mücadelesi ise özellikle ilk setiyle muhteşem bir maç oldu. Üstün fizik gücüne sahip olan Kerber ile teknik kapasitesi yüksek Hantuchova’nın maçında toplam dokuz kez servis kırıldı. Kerber maçı 7-5 / 6-3 ile kazanmayı başardı.

                Dördüncü turda Bouchard-Kerber maçı olacak.








                Cumartesi maçları

                Cumartesi günü en heyecan verici maç günün ilk maçı olacak. Kvitova-Kuznetsova maçında tecrübeli raketin kazanması beni şaşırtmaz. Mladenovic’in de Petkovic karşısında sürpriz yapmasını bekliyorum.











               

twitter: @arifsahin1

Roland Garros - Erkeklerde üçüncü tur (Cuma)

_Roland Garros’un 3. tur maçlarının ilk gününde Tomas Berdych 2. turda olduğu gibi yine rakibine 1 set vererek (yine tie-break ile kaybetti) Bautista Agut’u mağlup etti.2. kez Roland Garros’da ana tabloda yer alan Bautista Agut ise yine bir 3. tur maçında elenmiş oldu.

_John Isner-Tommy Robredo karşılaşmasında da beklenileceği üzere birçok tie-break görüldü.Tie-break’lerin kralı olarak görülen Isner, bu 3 tie-break’in 2’sini kazanarak (son seti de 7-5 aldı) Robredo’yu geçti.Maç boyunca Robredo’nun yakaladığı 13 servis kırma puanının birini bile değerlendirememesi maçın gidişatını oldukça etkiledi.Ayrıca setler Isner lehine 3-1 bitmesine rağmen;  Robredo kazanılan puanlarda 3 sayıyla daha öndeydi.

4. turda böylelikle Tomas Berdych ile John Isner eşleşti.

_Servis voleci Radek Stepanek’in karşısında 3. turda adeta Roland Garros’u yeniden hatırlayan Ernests Gulbis vardı.2008’de burada çeyrek final görmüştü (20 yaşındayken) ancak o yıldan itibaren hiçbir Grand Slam’de varlık gösteremiyordu. Ancak Gulbis burada şansızlığı kırdı ve 3. seti de bir hayli gergin geçen maçta Stepanek’i 3 sette yendi.

_Diğer tarafta 4 numaralı seri başı ‘Ekselansları’ Roger Federer, son yılların inişli çıkışlı grafik çizen oyuncusu olan Dmitry Tursunov ile oynadı. Maç karşılıklı alınan oyunlarla geçti, ta ki durum Federer lehine 6-5’ken, Federer Tursunov’un servisini kırarak seti kazanana kadar.İlk sette aslında Federer’de Tursunov’a karşı servis kırma puanı verdi ama sezon başında değiştirdiği raketi ona bu sezon servislerde önemli bir avantaj sağlıyor ve oyuna soktuğu ilk servislerinden bu maçta %80 ile puan çıkarttı (Buna Isner yüzdesi denir).2. sette de durum ilk sete çok benzerdi.Yine durum Federer lehine 6-5 iken, Federer 3 servis kırma puanı ve dolayısıyla set puanını değerlendiremedi. Arkasından bir tane daha yakalayıp bunu da değerlendiremedi ve seti tie-breakle kaybetti.3. sete servis kırarak giren Federer durumu 2-0’a getirdikten sonra Tursunov sağlık molası aldı ve maç yaklaşık 10-15 dakika duraksadı.Bu moladan sonra 2 oyuncu da biraz soğudu doğal olarak ama Federer setin başında servis kırmanın verdiği avantajla seti 6-2 aldı.4 set yine Federer’in birçok servis kırma puanını değerlendiremediği bir set oldu. Setin ortalarından sonra servis kıran Federer bu seti de 6-4 alarak maçı 3-1 kazandı.

4. turda Ernests Gulbis-Roger Federer eşleşmesi olacak.

_Suzanne Lenglen’deki güzel maçlardan Milos Raonic-Gilles Simon maçı adeta nefes kesti.Türkiye saati ile 22:30’lar civarında biten maçta gülen taraf Raonic oldu.Karşılıklı alınan setlerle geçen maçın son setinde Raonic maç için servis atarken Simon onun servisini kırdı ancak bir sonraki oyunda kendi servisine tutunamayınca seti 7-5 ile maçı da 3-2 kaybetti.

_Raonic ile oynayacak olan Marcel Granollers-Martin Klizan eşleşmesi daha sonlanmadı, maç yarım kaldı ve bir sonraki güne sarktı.

_Lenglen’deki yine güzel maçlardan olan Jo Wilfred-Tsonga-Jerzy Janowicz maçı beklenilenin aksine rahat bir maç oldu. Maç boyunca basit hatalarını minimize eden Tsonga maçı 6-4, 6-4 ve 6-3’lük setlerle kazandı.

_Turnuvanın 2 büyük favorisinden olan Novak Djokovic, ilk setinde bir ara servisini kırdırıp 3-1 geriye düşmüştü ancak oradan geri gelip hem o seti kazandı arkasından da 2. seti 6-2 ile aldı. Ancak 3. sette karşılıklı olarak alınan oyunlar sonucunda, set tie-break’e gitti ve aynı Federer’in yaptığı gibi Djokovic’de rakibine tie-break’le 1 set verdi. 4. sette aynı 3. set gibi çekişmeye sahne oldu. 54 dakika süren bu seti servis kıran Djokovic 6-4 ile aldı ve 4. tura çıktı.

4. turun diğer bir eşleşmesi Novak Djokovic-Jo Wilfred Tsonga oldu.



Emin KAZDALOĞLU

…ve Galatasaray finalde

            Beko Basketbol Ligi’nde yarı final serisinin dördüncü maçında Galatasaray LH Banvit’i 73-66 ile yenerek seride durumu 3-1 yaptı ve finale yükseldi.
               



Maçın Hikayesi
               
                Galatasaray maça bir önceki maçtaki beşiyle başladı. Furkan Aldemir bench’te de yer almadı. Banvit’te ise Chuck Davis bench’te yer alırken maça Markovic-Erkan değişikliğiyle başladılar.

                Banvit maça hızlı başladı, Cevher’in iki tane-Markovic’in bir tane üçlüğüyle farkı açmaya başladılar. GS’de ise takımın ilk altı sayısını üreten Ersin Dağlı dışındaki oyuncular hücumda verimsiz olunca üçüncü dakikada skor 4-11 oldu. Dördüncü dakikada Ergin Ataman fark daha da açılmadan önemli hamleler yaptı ve Sinan-Erceg’in yerine Ender-Pops’u oyuna aldı. Bu değişiklikler GS’ye önemli bir ivme kazandırdı, 13-2’lik seriyle GS sekizinci dakikada skoru 17-13 yaptı. Bu dakikada Itoudis önemli bir değişiklik yaptı ve takımı kısaltarak pota altınca Chuck-Cevher ikilisini tercih etti, bu değişiklikler de tuttu ve Banvit ilk çeyreği 18-20 ile önde geçti.

                İkinci çeyreğe de Banvit iyi başladı. Cevher-Erkan değişikliğinden sonra Erkan’ın ekstra skor katkısıyla üç dakika içinde fark açıldı: 18-26 Bu üç dakikada GS’de Ersin’in gayretli oyunu dışında hiçbir pozitif olay olduğunu söyleyemeyiz. Malik Hairston da sahada kaldığı bölümde takıma zarardan başka bir şey vermedi. GS’nin dış şutları da girmedi, Banvit başarılı dış şut kullanınca –Cevher gününde olunca- fark daha da açıldı ve ilk devre 28-42 ile sona erdi.


                İkinci yarıya iyi başlayan takım Galatasaray oldu. İlk iki dakikada Banvit skor bulamazken, GS’de Markoishvili iki tane üçlük isabeti buldu. Sonraki dakikalarda Markoishvili coştu ve hücumda organize olamayan, Simmons’ın da saçmalamaya başladığı Banvit farkın kapanmasına engel olamadı. Çeyreğin başından itibaren geçen yedi dakikalık sürede GS 20-5’lik bir seri yakaladı ki bu seride Marko 14 sayı üretti ve GS 48-47 ile öne geçti. Çeyreğin sonunda biraz toparlanan Banvit, Galatasaray oyuncularının da yorulmasıyla tekrar öne geçti ve çeyreği 51-53 ile önde geçti.


                Son çeyreğin başında kusursuz bir GS fırtınası vardı, Arroyo’nun hücumda ipleri eline almasıyla 5.30 içinde 15 sayılık bir seri yakalayan Galatasaray 66-53’lük skoru yakaladı. Son iki dakika öncesi Banvit 7 sayılık bir seri yakaladı ve farkı biraz kapattı. Son iki dakikada ise yine Rowland saçmaladı, Galatasaray daha dengeli oynadı ve seriyi bitirdi.
               


İstatistikler

                Galatasaray’da 19s-3r ile oynayan Markoishvili maçın en skorer oyuncusu oldu. Carlos Arroyo 18s-3r ile oynadı. Marko-Arroyo ikilisi ilk yarıda sadece 6 sayı üretebildiler, ikinci yarıda ise 31. Ersin Dağlı 13s-8r ile oynadı, Zoran Erceg ise 7s-8r ile oynadı.
                Banvit’te Mejia 13s-6r ile oynadı ama 0a/2tk ile oynadı ve hücumda takımın ritm kaybetmesinin en önemli nedenlerinden biri onun bu performansı oldu. Cevher Özer ilk yarıda 3/3 üçlük atarken ikinci yarıda ritmini kaybetti, toplamda 12 sayı üretti. Erkan 11s-6r ile oynadı, Rowland ise berbat bir şut yüzdesiyle 5s-4r-4a ile günün zayıf halkası oldu.



Genel Yorum
               
                Maçı ikiye ayırmak konusunda koçlar da bana yardımcı oldular. Banvit bu kez Aminu’dan faydalanamadı, Rowland iki gün önceki Mejia’dan daha etkisizdi ama Cevher’in ekstra oyunu ve Galatasaray oyuncularının ritm bozukluğuyla Banvit ilk yarıyı rahat geçti. İkinci yarıda ise oyun tersine döndü. Galatasaray oyuncuları muhteşem hücum verimi verirken –tecrübeliler Arroyo&Markoishvili başta olmak üzere- Banvit hücumda hiç organize olamadı ve son dakika öncesi maçı kaybettiler.
                Bu maçtaki performansı nedeniyle Ergin Ataman’ı alkışlıyorum, devre arasında takıma maçı kazandıracak taktikleri vermiş olmalı. İlk yarıda Banvit 6/9 üçlük atarken ikinci yarıda 2/13 ile üçlük attılar.




                 





                sahinarif88@hotmail.com


                twitter: @arifsahin1

29 Mayıs 2014 Perşembe

Roland Garros – Kadınlarda günün maçları (Perşembe)

             Sezonun ikinci grand slam’i olan Roland Garros devam ediyor. Dün turnuvada ikinci tur maçları sona erdi. Bu yazıda kadınlarda son maçları ve üçüncü turla ilgili tahminlerimi paylaşacağım.

             

           
            Son iki günün aksine kadınlar turunda büyük sürpriz olmayan bir günü geride bıraktık.


           
            Turu rahat geçen favoriler

           
            Birçok favori günü rahat galibiyetlerle geçti.

           
            _ -kişisel sempati nedeniyle en üste aldım-  Ana Ivanovic rakibi Svitolina’yı ilk sette zorlanmasına rağmen geçmeyi başardı. Ana’nın turnuvaya iyi bir giriş yaptığını söyleyebiliriz.

           
_ Sara Errani ilk tur maçının aksine rahat bir ikinci tur maçı oynadı. Simona Halep, Sloane Stephens, Jelena Jankovic, Petra Kvitova, Ekaterina Makarova ve Sorana Cirstea günü iyi geçirdiler.

           
            _   Svetlana Kuznetsova işini iki sette bitirse de diğer favorilere nazaran zor bir maç oynadı. İtalyan Giorgi’yi ilk sette tie-break’le geçti, ikinci seti 6-3 kazandı.





            Zorlanan favoriler


            Maçlarını üç sette kazanan üç favori vardı dün.

           
            _ Andrea Petkovic, İsviçreli Voegele ile karşılaştı. Petkovic ikinci seti kaybetmesine rağmen diğer iki seti rahat kazandı. Geçirdiği ağır sakatlıktan sonra form tutmakta sıkıntı çeken Petkovic iyi bir turnuva geçiriyor diyebiliriz.


            _ 23 nolu seribaşı Lucie Safarova da benzer bir galibiyete imza attı. Yeni Zelandalı Casey Delacqua karşısında 6-3’lük final setiyle galip geldi.

            _ İlk turda Li’yi eleyen ev sahibesi Mladenovic bu turda Amerikalı Allison Riske ile karşılaştı. İlk seti tie-breakle kazanan Mladenovic, ikinci seti 3-6’yla kaybetti, final setini aynı skorla alarak üçüncü tura yükseldi.




            Sürprizler

           
Çok büyük şok yaşamadık ama ufak tefek sürprizler vardı.


_ Günün en büyük sürprizi Kiki Flipkens’i vedası oldu diyebiliriz. Flipkens Ukrayna doğumlu İsrailli Glushko’ya final setinde kaybetti. Glushko, ilk turda da yükselen yıldız Vekic’i elemişti.

_ Bertens ile karşılaşan Pavlyuchenkova ilginç bir şekilde maçın sonlarına doğru maçı bıraktı. İlk seti kazandıktan sonra ikinci seti kaybeden ve final setinde 3-0 ile geriye düşen Pavlyuchenkova maçı bırakarak ilginç bir olaya neden oldu. Elemelerden gelen ‘91li Hollandalı Bertens grand slam kariyerindeki en iyi sonuca imza atmış oldu.

_ Üçüncü turda Bertens’in rakibi olan Soler-Espinosa da bu turda bir sürpriz yaptı. Belçikalı Wickmayer’i çok da zorlanmadan geçmeyi başardı.

_ Bir diğer ev sahibesi Parmentier de ilk turda Vinci’yi eledikten sonra ikinci turda da Shvedova’yı geriden gelerek yenmeyi başardı.       







            Üçüncü Tura Doğru

           
            _ Üçüncü turda kadınlarda çok çekişmeli geçmesini beklediğim dört karşılaşma var; Cibulkova-Stosur, Larsson-Bouchard, Kvitova-Kuznetsova ve Safarova-Ivanovic.

           
_ Erkekler turunda ise Karlovic-Anderson, Fognini-Monfils, Tsonga-Janowicz, Murray-Kohlschreiber ve Gasquet-Verdasco maçları göze çarpıyor. Benim sürpriz beklentim Kohlschreiber’den.








twitter: @arifsahin1

Roland Garros - Erkeklerde günün maçları (Perşembe)

Turlayan Favoriler

 _Buraya 1 numaralı seri başı olarak gelen ve Roland Garros’un en büyük favorisi olan Rafael Nadal, 20 yaşındaki Thiem’i 6-2, 6-2 ve 6-3’lük setlerle 3-0 mağlup etti. Thiem zaman zaman etkili winnerlar üretse de, güzel oyununu maçın geneline yayamadı ancak Nadal’ın da çok da etkili bir oyun sergilediği söylenemez. Burada Nadal’ın her tur üstüne koyarak ilerlemesi önemli.

_Diğer bir İspanyol olan David Ferrer, elemelerden gelen ve Dünya 150 numarası olan Simone Bolelli’yi kritik puanları iyi oynayarak 3-0’la geçti. Aslında Bolelli’nin maç boyunca kötü olduğu söylenemez ama özellikle ilk ve 2. sette iki taraf için de servis kırma yokken, Bolelli’nin değerlendiremediği servis kırma puanları maçın gidişatında önemli rol oynadı. Yine 3. sette Ferrer 1 break avantajı varken Bolelli yine Ferrer’in servisini kırmadı ve maçta burası kırılma noktası oldu.

_Ev sahiplerinden Gael Monfils, 1.96’lık Alman Lennard Struff’u zaman zaman zorlandığı maçta set vermeden yendi. Yine kendine has doğaçlama oyunuyla dikkat çekti Monfils ve seyirciyi çoğu zaman oyunun içine soktu. Maçın 2.setinden itibaren takip edebildim ve Alman Struff’un günümüzde birçok genç tenis oyuncusunda olduğu gibi istikrar sorunu olduğunu gördüm. Aslında aynını Monfils için de söyleyebiliriz ama onun tarzı o. 2. sette Struff servis kırma avantajıyla 4-2 öndeyken seti 6-4 kaybetti ve orası maçta kırılma noktası oldu.

_Günün son sonlanan ve maraton maçı olan Pablo Cuevas-Fernando Verdasco  maçı nefes kesti. 2-0’dan geri gelen Verdasco, son sette çok uzun süren 8. oyunda Cuevas’ın servisini kırdı ve son seti 6-3 ile kazandı.

_Richard Gasquet-Carlos Berlocq maçı ise günün güzel maçlarından biriydi. Ama buraları oynamayı yıllar içinde iyice öğrenen Gasquet, beklenenin aksine set dahi vermeden turladı.

_İlk turda set kaybeden ve sakatlıktan yeni dönmüş olan Andy Murray, ilk turun aksine 2.turda hiç zorlanmadı ve Marinko Matosevic’i 6-3, 6-1 ve 6-3’lük setlerle yendi.



Diğer favorilerden Kevin Anderson, Andreas Seppi, Guillermo Garcia-Lopez, Fabio Fognini, Philipp Kohlschreiber, Leonardo Mayer ve Dusan Lajovic tur atlayan diğer isimler oldu.

_Daha önce burada hiç 3.tur görememiş olan 35 yaşındaki Ivo Karlovic, Andreas Haider-Maurer’i 3 sette yendi ve diğer bir büyük servisçi Kevin Anderson ile eşleşti.
_İlk turda uzun bir maç oynayan ve maçı 2 güne yayılan Steve Johnson, 2.turda vatandaşı Jack Sock’a 3 sette yenildi.



_ Günün en büyük sürprizi ise Donald Young-Feliciano maçından çıktı.Burada ilk kez maç kazanan Donald Young, bu turda da çıkışını sürdürdü ve 28 numaralı seri başı Lopez’i 3 sette yendi. Young’ın maç boyunca servisleri iyi işledi ve Feliciano Lopez’in yaptığı basit hatalar yenilgisinin en büyük sebebi oldu.



Emin KAZDALOĞLU
dedeman.00@hotmail.com

Dünya Kadınlar Basketbol Şampiyonası’na Doğru: Türkiye’nin Kadrosu

27 Eylül – 5 Ekim tarihleri arasında ülkemizde düzenlenecek olan Dünya Basketbol Şampiyonası öncesi Türkiye’nin kadrosu açıklandı. Açıklanan ilk kadroda 17 oyuncu yer alıyor, kamp döneminden sonra kadroda değişikliler olacaktır.

Takımın genel olarak tecrübeliler-gençler olarak ikiye ayrıldığını ve tecrübelilerin emeklilik döneminin gelmesiyle zaten yaşanacak olan jenerasyon değişiminin büyük ölçüde bu turnuvada yaşanacağını söyleyelim.

Pozisyonlara göre inceleyelim…




PG-Oyun kurucu: Birsel Vardarlı , Işıl Alben, Ayşegül Günay


Oyun kurucu pozisyonu yıllardır Türkiye’nin en iyi pozisyonu. Bu mevkiide Avrupa’nın en iyi oyun kurucularından ikisi olan Işıl ile Birsel oynuyor. Onların yanında genç nesilden Kaski’li Ayşegül Günay var. Koç Yıldızoğlu maçlarda çoğu zaman Birsel-Işıl’ı birlikte oynatıyor. ‘84lü Birsel ve ‘86lı Işıl’ın başarılı dönemlerinin ikinci yarısına geldik. Zaten çok iyi uzunlar yetiştiremeyen Türkiye’nin oyun kurucu bölgesinde fark yaratması gerekiyor. Bu açıdan ‘92li Ayşegül’den gelecekte çok şey bekleniyor. Az süre alsa bile Ayşegül’ün bu turnuvada şans bulması faydalı olacaktır, umarım beklentileri boşa çıkarmaz.




SG-Şutör gard: Esmeral Tunçluer, Tuğba Palazoğlu, Olcay Çakır


Esmeral Tunçluer bu turnuvada jübilesini yapacağını açıkladı. Fenerbahçe’de belki de hakettiğinden az süre (ve övgü) alan Esmeral’in takıma yapacağı katkılar önemli. Tuğba da Esmeral’den sadece bir yaş küçük ve kariyerinin son yıllarını oynuyor. Önceki yıl WNBA’e seçilen Olcay’ın büyükler kategorisinde önemli bir başarıya imza attığını göremedik. Son iki yılda U-20 Şampiyonaları’nda Türkiye’yi üçüncülüklere taşıyan Olcay bu sezon Fenerbahçe’de fazla süre alamadı. Esmeral’in emekliliğiyle beraber Olcay’ın da fazla süre alacağını tahmin ediyorum.



SF-Kısa forvet: Şaziye İvegin, Deniz Çolakoğlu, Simay Karaman, Burcu Çiğil


En çok genç oyuncuya sahip olduğumuz pozisyon da kısa forvet pozisyonu. Zaten bu pozisyonda yıllardır sıkıntı yaşıyoruz, ‘82li Şaziye dışında istikrarlı katkı veren yok, -Şaziye’nin de ne kadar istikrarlı olduğu ayrı bir tartışma- Gençlere bakalım; Konak’tan Deniz, Ordu’dan Simay ve Tarsus’tan Burcu. ‘87li Deniz diğer ikisine göre daha tecrübeli, özellikle ribaund katkısıyla dikkat çekiyor. Takımıyla beraber play-off yapan Simay çok iyi bir şut yeteneğine sahip değil ama oyunun diğer alanlarında da etkili olabiliyor. Burcu ise özellikle dış şutlarda etkili, hücumda sistem değiştirilmesi gerektiğinde faydalanılabilecek bir oyuncu.



PF: Latoya Sanders, Nevriye Yılmaz, Bahar Çağlar, Begüm Dalgalar, Tuğçe Canitez


Nürnberg doğumlu Sanders daha önce A Milli Takım forması giymedi ama bu kez forma giyecek. Euroleague’de de başarılı bir sezon geçiren Latoya ligde de hem hücum, hem de savunma olarak çok iyi bir sezon geçirdi. Nevriye de kariyerinin sonlarında olmasına ve ağır bir sakatlıktan çıkmasına rağmen özellikle final serisinde iyi oynadı, takımdan kısa vadede kesilecek gibi değil. Bahar bu yıl sakatlıktan dolayı fazla süre alamadı. Tuğçe de Fenerbahçe’de fazla süre alamadı. ’90 doğumlu Tuğçe kendisinden fazla şey beklenen bir isim ama playoff döneminde fazla şans bulamadı, bulduğu şansları da iyi değerlendiremedi. Beşiktaş’ta forma giyen Begüm daha önce önemli tecrübeler kazandı.




C: Quanitra Holingsvorth


Q(K)uanitra Holingsv(w)orth geçtiğimiz yıl Milli Takım’da kötü oynadı, hatta neden devşirildiğiyle ilgili de soru işaretleri yarattı. Bu sezon da mükemmel oynamadı ama en azından final serisi performansıyla neden Türkiye’de olduğunu cevaplamış oldu.



           

12 kişilik kadro 6 kısa-6 uzun şeklinde oluşacak diye düşünüyorum. Aslında birçok forvet oyuncumuz hem 3, hem de 4 numaran süre alabileceği için bu dağılım değişebilir. Final kadrosunda 8 oyuncunun yeri hemen hemen kesin; Birsel-Işıl-Esmeral-Tuğba-Şaziye-Sanders-Nevriye-Q   Kadroda kalan diğer dört yer için favorilerim Ayşegül-Burcu-Begüm-Tuğçe

            Aday kadroyu böyle değerlendiriyorum, turnuva yaklaşırken resmi kadrolar da açıklanınca daha yakından bakmak üzere…        










twitter: @arifsahin1

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Roland Garros – Kadınlarda büyük şok

           Sezonun ikinci grand slam’i olan Roland Garros devam ediyor. Dün turnuvada ikinci tur maçları başladı.

           
            Öncelikle kadınlar diyelim…



           
            Kadınlar

           
            Önceki gün Li Na’nın elenmesini ‘şok’ olarak başlığa taşımıştım ama dün daha büyük bir şok yaşandı ve Serena Williams turnuvaya veda etti. Onunla başlayalım.


            Serena’dan erken veda


            1 nolu seribaşı ikinci turda genç Venezuellalı-İspanyol Garbine Muguruza ile karşılaştı.  Avustralya Açık’ta da dördüncü tur yapan Muguruza beklentilerin çok üstüne çıktı ve 6-2’lik iki setle Serena’yı eledi. Garbine çok kontrollü bir maç çıkardı ve sadece 18 tane basit hata yaptı. Serena’nın servislerindeki puanların %54’ünü aldı ve beş kez servis kırmayı başardı.

           
            Turu rahat geçen favoriler

           
            Günün rahat favorileri Sharapova, Kerber, Stosur, Hantuchova, Radwanska ve Cibulkova’ydı. Sharapova ilk sette Pironkova karşısına zorlandı ama daha sonrasında maçı açmayı başardı, Serena’nın erken vedasıyla yarı final için favori konumuna geldi.  



            Zorlanan favoriler


            Alman Julia Goerges ile karşılaşan Eugenie Bouchard ilk seti kaybetmesine rağmen son iki setteki üstün oyunu ve Goerges’in arka arkaya gelen hatalarıyla turu geçmeyi başardı. Carla Suarez-Navarro da genç İsviçreli Baczinsky’yi üç sette geçti.




            Sürprizler

           
            _ Kadınlarda Serena Williams’ın elenmesi dışında da sürprizler yaşandı. Abla Venus Williams da turnuvaya erken veda etti. Slovak Schmiedova da ilk seti kaybetmesine rağmen Williams’ı elemeyi başardı.
_ Günün bir diğer önemli sürprizine de turnuvanın en önemli Fransız kadını Alize Cornet’yi eleyen Amerikalı Taylor Townsend imza attı. 18 yaşındaki Townsend dünya sıralamasında 205.sırada, bir tenisçi için ‘tombik’ bir görüntüye sahip. Zaman zaman zorlanmasına rağmen sert vuruşlar yaparak, Cornet’yi zor maç sonunda eledi.
_Almanların maçında Mona Barthel, Sabine Lisicki’yi ilk sette yendi, ikinci sette Lisicki’nin maçtan çekilmesiyle turu geçti.
_Hırvat Tomljanovic, Vesnina’yı yendi; Larsson ise bir sürprize daha imza attı ve Pennetta’yı geriden gelerek yendi.







            Erkekler


            Erkeklerde de dün ikinci tur maçları başladı.


           
Rahat kazanan favoriler

           
            Dün korta dünya sıralamasında üst sıralarda yer alan tenisçilerinden bazıları çıktı ve hiçbiri sürprize izin vermediler. Djokovic, Federer, Berdych, Tsonga, Raonic, Gulbis, Isner, Janowicz, Robredo, Cilic maçlarını kazanmayı başardılar.  






            Sürpizler


            Günün iki önemli sürprizi vardı.

            _ En önemli sürprizin baş kahramanı Marcel Granollers oldu. Turnuvanın ikinci turunda  20 nolu seribaşı olan Alex Dolgopolov ile karşılaşan Granollers maça kötü başladı. İlk iki sette sadece dört oyun alabilen Granollers sonraki üç seti kazanmayı başardı, hem de sadece beş oyun kaybederek. Dolgo tam 73 tane winner yapmasına rağmen çok fazla basit hata yaptı (93) ve maçı kaybetti.

           
            _ Günün bir diğer sürprizine de Radek Stepanek imza attı. Tecrübeli Çek, 15 nolu seribaşı Youzhny ile karşılaştı. Üçüncü seti kaybetmesine rağmen maçı çok da zorlanmadan kazandı.

           









twitter: @arifsahin1

Galatasaray seride öne geçti

           Beko Basketbol Ligi’nde yarı final serisinin üçüncü maçında Galatasaray LH Banvit’i 76-71 ile yenerek seride durumu 2-1 yaptı. Serinin dördüncü maçı Cuma günü yine İstanbul’da oynanacak.
               



Maçın Hikayesi
               
                Galatasaray’da ilk beşte Furkan Aldemir yerine Ersin Dağlı yer aldı. Banvit’te sakat olan Chuck Davis’in yerine Cevher Özer maça ilk beşte başladı.

                Maça Galatasaray Markoishvili’nin basketleriyle başladı. Daha sonra ise Ermal’in ateşlediği Banvit 0-9’luk bir seri yakaladı. Galatasaray’da ise Arroyo Erkan’ın sıkı savunmasından dolayı etkin olamadı, Sinan’ın da etkisiz oyunuyla GS skor bulamadı. Sonraki dakikalarda 7-0’lık bir seri yakalayan GS öne geçti, Banvit yedinci dakikada EJ Rowland’ın skorer oyunuyla tekrar öne geçti: 15-18 Erceg’in skorer oyunuyla öne geçen GS’ye çeyrek sonunda Aminu üzerinden oynadığı ikili oyunlarla cevap veren Banvit ilk çeyreği önde bitirdi: 21-23

                İkinci çeyreğe de Banvit iyi başladı. Aminu’nun çok etkili olduğu bölümde Banvit ilk yarıdaki en büyük farkı yakaladı: 21-28 İki takımın da bol bol sayı bulduğu dakikalarda GS benchten daha fazla katkı aldı ve farkı bir sayıya kadar indirdi. Son dört dakikada iki takım da fazla sayı bulamazken, ilk devrenin etkisiz elemanı Arroyo’nun orta mesafe şutu ilk yarının skorunu belirledi: 38-37 Banvit ilk yarıyı sadece sekiz oyuncuyla oynadı, devre sonunda yorgunluk etkisi fazlasıyla ortaya çıktı.



                GS ikinci yarıya zorlama şutlarla başladı ve bu şutlarda isabet bulamayınca farkı açamadılar. Banvit ise pota altını zorladı ama top kayıplarıyla sonuçlandı. İkinci yarının ilk dört dakikasında skor 0-3 oldu. İkinci yarının ilk altı dakikasında GS 1/8 üçlük attı, buna karşılık iyi savunma yaptı, Banvit de skor bulamayınca savunma mücadelesi şeklinde geçen bir bölüm izledik. Üçüncü çeyreğin sonunda Simmons iyi oynadı ve Banvit Markovic’in üçlüğüyle son bölüme önde girdi: 47-52
               
                Son çeyrek Aminu’nun serbest atış isabetiyle başladı ama sonra 7-0’lık bir seri yakalayan GS bitime yedi dakika kala öne geçti: 54-53 Bitime dört dakika kala skor 60-60 oldu. Bu bölümde GS görmeye alıştığımız gibi Erceg’in önemli çabalarıyla farkı açma şansını kaybetti. Bitime iki dakika kala GS Markoishvili’nin üçlüğüyle 66-62 ile öne geçti ve Itoudis mola aldı. Itoudis moladan Rowland-Markovic-Mejia-Simmons-Cevher şeklindeki kısa beşiyle döndü ve 4 sayılık seriyle skoru eşitledi. (bu noktada Erceg’in payını da es geçmeyelim, son derece akıllı faulüyle (!) Banvit’e müthiş katkı yaptı) Arroyo maçın gitmesine izin vermedi ve önemli bir basket attı. Rowland’ın top kaybı-Arroyo’nun üçlüğü-Cevher’in boş üçlüğü maçı Galatasaray’a getirdi.  
               


İstatistikler

                Galatasaray’da 19s-6a ile oynayan Carlos Arroyo maçın en skorer oyuncusu oldu. İlk yarının kayıp yıldızı Arroyo özellikle maçın son dakikasında mükemmel oynadı. Zoran Erceg 14s-5r ile oynadı ama 3 tk yaparak ve kötü şut atarak, kritik dakikalarda önemli hatalar yaparak neredeyse maçın kaybedilmesine yol açıyordu.
                Banvit’te EJ Rowland 14s-5r-6a ile oynarken Aminu da 14s-5r-2b ile oynadı. Sammy Mejia ise kötü bir şut yüzdesiyle 5s-7r-4a ile oynadı.



Genel Yorum
               
                İki takım arasında yine müthiş bir maç izledik, ikinci maçta olduğu gibi -özellikle ikinci yarıda- savunmaların ön plana çıktığı ve galibin son saniyelerde belli olduğu bir maç oldu. Galatasaray’da Erceg takıma kritik anlarda olumsuz katkı verdi, Erceg’in bu tip maçları arasında sezonun en çok göze çarpan maçı oldu diyebiliriz. Galatasaray’da takımı kurtaran adam genelde olduğu gibi Carlos Arroyo oldu. Arroyo da çok iyi bir maç çıkarmadı ama son iki dakikada maçı kurtaran oyuncu oldu.
                Banvit’e dönelim. Banvit Chuck Davis’in yokluğunda oldukça dar bir rotasyon kullandı. Markovic-Aminu beklenenden iyi katkı vermese ve GS’de oyuncular beklenenin yarısı kadar katkı yapsalar fark açılacaktı.
                Serinin kırılma maçının üçüncü maç olduğunu düşünüyordum. Bu maçtan sonra Banvit’in direncinin kırılacağını düşünüyorum.





                 





                sahinarif88@hotmail.com


                twitter: @arifsahin1

27 Mayıs 2014 Salı

Roland Garros – Kadınlarda şok veda

            Sezonun ikinci grand slam’i olan Roland Garros devam ediyor. Dün turnuvada ilk turun son maçları oynandı.

           
            Öncelikle kadınlar diyelim…



           
            Kadınlar

           
            İlk turun son maçlarını değerlendirelim.

           
            Turu rahat geçen favoriler

           
            İlk turun son gününde turu rahat geçen fazla favori görmedik. 'Sempati kraliçesi' Ana Ivanovic genç Fransız Garcia’yı rahat geçti. Halep, Stephens, Safarova, Makarova, Kuznetsova ve Flipkens ilk turda sorun yaşamayan diğer favoriler oldular.



            Zorlanan favoriler


            Dün zorlanan seribaşı sayısı fazlaydı. 10 nolu seribaşı Sara Errani Amerikalı Keys’i üç sette geçebildi. Pavlyuchenkova da 44 yaşındaki Date-Krumm karşısında epey yoruldu, final setinde geçebildi. 6 nolu seribaşı Jelena Jankovic Kanadalı Fichman’ı ilk seti kaybetmesine rağmen yendi.




            Sürprizler

           
            Günün en büyük sürprizi 2 nolu seribaşı olan Avustralya Açık şampiyonu Li Na’nın elenmesi oldu. Li Na Fransız Kristina Mladenovic ile karşılaştı ve final setinde 6-1 ile kaybederek turnuvaya erken veda etti. Bir diğer sürpriz sayılabilecek olan sonuç da 13 nolu seribaşı Caroline Wozniacki’nin elenmesi oldu. Wozniacki aslında en iyi döneminde bile grand slamlerde çok başarılı olamayan bir tenisçi, rakibi de yabana atılacak bir isim değildi; Yanina Wickmayer.







            Erkekler


            Erkeklerde de dün ilk tur maçları bitti.


           
Rahat kazanan favoriler

           
            Günün korta çıkan yıldızları David Ferrer, Andy Murray ve Richard Gasquet oldular. Üç tenisçi de maçlarını rahat kazandılar, Murray bir set kaybetti ama kazanmayı başardı. Verdasco, Monaco, Monfils, Kohlschreiber, Istomin, Anderson ve Seppi günün diğer kazanan favorileri oldular.






            Sürpizler


            Günün sürprizi Ivo Karlovic’ten geldi. Tecrübeli Hırvat ilk turda 11 nolu seribaşı olan Grigor Dimitrov’la karşılaştı. Karlovic toplamda 22 ace yaptı, daha da önemlisi basit hata sayısını minimumda tuttu (16) ve iki kez rakibinin servisini kırarak maçı 6-4/ 7-5 ve 7-6 ile kazanmayı başardı.

            Erkeklerde başarılı olması beklenen isimlerden Tommy Haas ve Nicolas Almagro maçlarını ilk sette bırakmak zorunda kaldılar. Hewitt’in elenmesi de not etmeye değer.

           









twitter: @arifsahin1

Fenerbahçe Ülker finalde

               Beko Basketbol Ligi’nde yarı final serisinin üçüncü maçında Fenerbahçe Ülker deplasmanda Pınar Karşıyaka’yı 67-74 ile yenerek seriyi 3-0 kazandı ve finale yükseldi.   
               



Maçın Hikayesi
               
                Maça iki takım da bir önceki maçta kullandıkları beşle başladılar.

                Maça iyi başlayan takım Pınar Karşıyaka oldu. İlk dakikalarda pota altında Batista’yı kullanan Pınar Karşıyaka ilk beş dakika boyunca sahadaki tüm oyunculardan hücum katkısı aldı ve Fenerbahçe Ülker’in hücum ritmini de bozarak skoru 16-2 yaptı. (5.dk) Fenerbahçe Ülker oyun kurucu olarak Emir’i kullanarak uzun beşi tercih etti ve bu tercih olumlu sonuç verdi. Emir’in-Bojan’ın(2)-Kleiza’nın arka arkaya gelen üçlüklerine karşı Pınar Karşıyaka ilk dakikalarda skor üstünlüğünü korusa da sonraki dakikalarda KSK top kayıpları yapınca fark kapandı. İlk çeyrek 21-21 berabere bitti.

                İkinci çeyreğin başında Ömer Onan’ın üçlüğüyle Fenerbahçe Ülker maçta ilk kez öne geçti: 23-24 Çeyreğin ilk altı dakikasında Pınar Karşıyaka hücumlarda bocaladı ve sadece altı sayı üretebildi. Buna karşılık FB Ülker de çok verimli hücum edemedi, hücumda Bo’nun etkinliğiyle 16.dakikada 27-31 ile öne geçen Fenerbahçe devreyi 33-36 ile önde bitirdi.



                İkinci yarıya Fenerbahçe Ülker 3-7’lik bir seriyle başladı ve Ufuk Sarıca mola alarak oyuna müdahale etti. Moladan Dixon’ın dört sayısıyla dönen KSK üç dakika boyunca iyi savunma yaptı ve sayı yemedi. Çeyreğin son bölümünde ise bu serinin kayıp adamları Mutlu Demir ve İzzet Türkyılmaz’ın etkili oyunlarını gördük. Üçüncü çeyrek 50-55 ile bitti.

                Son çeyreğe Pınar Karşıyaka etkili savunmayla başladı. İlk iki dakika boyunca sayı yemeyen KSK hücumda ise fazla etkili olamadı, sadece 3 sayı bulabildiler. Sonraki üç dakikada FB Ülker 1-10’luk bir seri yakaladı ve son beş dakikaya 54-65 ile önde girdi.  (1-10’luk)bu önemli seride iki kritik üçlük atan ve takımı yöneten Emir Preldzic önemli rol aldı. Son saniyelerde fark dört sayıya kadar inmesine rağmen Fenerbahçe Ülker maçı kazanmayı başardı.
               



İstatistikler

             
              Fenerbahçe Ülker'de 19 sayı üreten Bojan Bogdanovic maçın en skorer oyuncusu oldu. Bojan çok iyi bir şut yüzdesi yakalarken 3 de asist yaptı. Emir Preldzic 12s-4r-7a-3tç ile çok etkili bir maç çıkardı. Kleiza 14 ve Ömer Onan da 12 sayı ürettiler.

              Pınar Karşıyaka'da Esteban Batista 18s-12r-3a ile oynadı. Jon Diebler 10s-4r ile oynarken Bobby Dixon 9s-5a-2tç ile beklenen etkisinden uzaktı.



Genel Yorum
               
                İki takım arasındaki üçüncü maç da yine önemli bir koç mücadelesine dönüştü. İkinci maçta olduğu gibi bu maçta da Pınar Karşıyaka maçın başında tüm oyuncularından hücum katkısı alabildi. Büyük fırtınadan sonra Obradovic takıma doğru müdahaleler yaptı, ikinci yarıda fark açılmak üzereyken bu kez Ufuk Sarıca oyuna doğru müdahale yaptı ve temponun düşmesini sağladı ama sonunda olmadı. FB Ülker’in kritik anlarda dış şut isabeti bulması devam edince maç Karşıyaka’ya dönmedi. KSK ise maçın en kritik anlarında dış şut isabeti bulamadı. KSK maça 4/5 üçlük isabeti ile başlarken son 34 dakikada 1/19 ile üçlük attı.





                 





                sahinarif88@hotmail.com


                twitter: @arifsahin1

2014 Draft’ine girecek olan Avrupalılar

          2014 NBA Draft’i 26 Haziran 2014 günü yapılacak. Draft’e girmesi beklenen Avrupalı oyuncuları inceleyelim…

           
            Bu yıl da draft’e girecek çok önemli Avrupalı yıldızlar yok. Öncelikle Türk oyuncu Berkay Candan’dan başlayalım.


            Berkay Candan: 1993 doğumlu Berkay Fenerbahçe Ülker altyapısında yetiştikten sonra Olin Edirne ve son olarak da TED Ankara Kolejliler’de kiralık olarak forma giydi. Berkay bu sezon iddialı yapılanmasıyla dikkat çekici bir sezon geçiren TED’de yerli kontenjanında önemli katkılar yaptı. TBL’de 29 maçta forma giydi ve ortalama 22 dakikada 7.2 s- 4.7 r- 1a ortalamalarıyla oynadı. %78 olan serbest atış isabeti ortalaması da uzun bir oyuncu için ortalamanın üzerinde olarak görülebilir. Ligdeki Telekom maçında double-double yapan Candan Eurocup’ta beklendiği gibi daha az süre aldı. Eurocup’ta üçlük isabetleri dışında takımına çok fazla katkı veremedi ama tecrübe kazandı. 2.05’lik boyuyla dört numara pozisyonunda oynayan Berkay üç numara oynayabilmek için çok ağır kalıyor. NBA’de oynaması halinde de dört numara pozisyonu için kısa kalacak, bu durumda NBA’de forma giymesi pek olası gözükmüyor. Son tahminlere göre de NBA’e seçilmeyecek, gelecek sezon Türkiye’de olması muhtemel.



            Şimdi tahminlere göre ilerleyelim…


            En üst sıradan seçilmesi beklenen uluslarası yıldız Dante Exum. Avustralya forması giyen Exum Amerika’da forma giydiği için onu ayrıntılı olarak incelemeyeceğim.

            Dario Saric’e gelelim. ’94 doğumlu Hırvat oyuncunun kariyeri başarılarla dolu. 208 cm-104 kg olan Saric geçen yıl Avrupa’da yılın genç oyuncusu seçildi, bu yıl Cibona’yı Adriyatik Ligi şampiyonluğuna taşıdı ve ligin en değerli oyuncusu oldu. Tahminlere göre 15.sıradan önce seçilmesi bekleniyor. Takımı gelecek sezon Euroleague’de oynayacak. Bakalım Saric Euroleague’i mi NBA’i mi tercih edecek?


           
İlk turun son sıralarında seçilmesi beklenen iki isim Clint Capela ve Vasilije Micic.


            Clint Capela: Uluslararası arenada başarısı olmayan İsviçre’nin yetiştirdiği önemli genç yetenek Capela şu anda Chalon’da oynuyor. Saric’le benzer fiziksel özelliklere sahip.


            Vasilije Micic: Genç Micic’i geçen yıl Eurobasket’te de Sırbistan Milli Takımı’nda izledik. 2010’dan bu yana Mega Vizura forması giyen Micic 1.95 boyuyla bir gard için sahayı oldukça geniş olarak görme avantajına sahip. Efes’le de adı anılan Micic’in en azından birkaç sene daha Avrupa’da forma giymesi bekleniyor.



            Jusuf Nurkic: Saric-Micic’ten sonra Balkanlar bölgesinin bir diğer önemli genç yeteneği de Nurkic, o da Bosna Milli Takımı’nın formasını giyiyor. 211 cm boyundaki Nurkic önceki aylarda daha önemli bir potansiyel olarak değerlendiriliyordu ama şimdi ikinci turda seçilmesi bekleniyor.

           
            Thanasis Antetokounmpo: İlginç bir şekilde iki yaş küçük kardeşi Giannis’ten sonraki yıl draft’e girecek olan Thanasis bu yıl D-League’de oynadı.


            Bogdan Bogdanovic: Euroleague yükselen yıldız ödülünü alan Bogdanovic’in 40lı sıralarda seçilmesi bekleniyor. Gelecek yıl NBA’de oynayacağını sanmıyorum, muhtemelen kendisi Euroleague’de geliştirecektir.


            Kristaps Porzingis: ‘95li Porzingis Sevilla’da forma giyiyor, 212 cm boyunda. O da muhtemelen gelecek yıl NBA’e gitmeyecek, giderse de kısa zamanda Avrupa’ya döneceğini düşünüyorum.


            Walter Tavares: Son olarak da Gran Canaria’lı uzuna bakalım. 2009’dan bu yana Canaria forması giyen ‘92li Tavares muhtemelen NBA’de forma giyen ilk Kape Verde’li olacak. 221 cm boyundaki oyuncu en azından rotasyon oyuncusu olabilir.







            Not: Bu sadece ön bilgilendirme yazısı oldu, draft günü yaklaşınca daha ayrıntılı bir yazı yazacağım…






sahinarif88@hotmail.com