A.MADRİD’E “HELAL OLSUN” DEMEKTEN BAŞKA BİR SÖZ OLAMAZ!

İKRAMLAR SÜRDÜ: ŞAMPİYON ARDA’LI A. MADRİD!

   Yıl 2014…Türkiye veya dünyanın herhangi bir yerindeki erkek-kadın bir spor seyircisine “Barcelona son iki maçını kazanırsa şampiyon olacak” dersek ne düşünürdü acaba? Ya da “R. Madrid son üç maçını kazanırsa şampiyon olacak” dersek?

 İşte bu iki durum da bu sene La Liga’da yaşandı. Önce R. Madrid birini kaybetti birinde de berabere kaldı. Yarıştan elendi.

Ardından Barcelona, iki maçtan ilkinde berabere kaldı. Umutlar bitti derken, A. Madrid’in de berabere kaldığı haberi geldi. Bu sefer son maçtan galip çıkması halinde şampiyon yine Barcelonaydı!

Heyhat! Takım o eski takım değil sanki. Messi güçsüz, Alves sanki bir Sabri…Adriano Telles…Ve en kötüsü Pinto adeta bir Fevzi!...Maç boyunca sadece ve sadece 5 dakika yapılan tempo, şampiyonluğa yetti. Hem de Nou Camp tribünleri önünde!

Bu sefer mırın kırın etmeyeceğim, A.Madrid’e “Helal Olsun” demekten başka şansım yok!

Maçın Hikayesi

Aslında söylenecek bir şey yok. Normalde oldukça gollü geçebilecek bir karşılaşma Madrid’in beraberliğe tav olmasından ötürü 2 sene önce oynanan GS-FB final maçı havasında geçti. İlk ciddi pozisyonun 26’da Alves’in kafasıyla gelmiş olması aslında bir özet niteliğinde. Bu arada 17’de Costa’nın 21’de Arda’nın sakatlık sebebiyle maçı yarıda bıraktığını belirtelim. Maç böyle giderken 34’te Alexis’in akıllara zarar golü şampiyonluğu Barcelona’ya getirmişti aslında. Ancak, bundan sonra 2. Golü bulması gereken Barcelona, “dan dun” A. Madrid savunmasını geçemedi. Bunda en büyük etken Messi’nin formsuzluğuydu tabi. İlk yarı 1-0 bitti.

İkinci yarının başlamasıyla birlikte 45-50 arasında sanki tüm enerjisini sahaya yansıtan Madrid 50’de golü de buldu. Godin, kornerden gelen topa enfes çaktı, Fevzi (Pinto) kıpırdayamadı tabi. Bu dakikadan sonra maç yine ilk yarının havasına döndü. Bir anda Sabrileşen Dani Alves’in üst üste ortalarında Madrid savunması hata yapmadı. 63’te Messi, kimden geldiği pek de belli olmayan pozisyonda golü attı ancak hakem topun kendi arkdaşından geldiğine hükmederek ofsayt kararı verdi ve golü geçerli saymadı. Yaklaşık 30 dakika süren doldur boşaltmalar da sonuç vermeyince Şampiyon A. Madrid oldu.

Arda ile Costa Sakatlanmasaydı Ne Olurdu?

Tarih bilimi ile ilgili “Tarihsel olaylar, şöyle olsaydı böyle olsaydı şeklinde analiz edilemez. Edilirse bu tarih olmaz” şeklinde bir yaklaşım vardır. Hemen her tarihçi ilk olarak bunu öğrenir. Ancak biz basit bir futbolseveriz. Lümpenliğin verdiği yetki ile değerlendirecek olursam, aslında maçı etkileyecek bir durum yaratmadı bu iki oyuncunun çıkışı. Çünkü Madrid, top oynamaya değil 1 puan almaya gelmişti. Hatta belki de özellikle Costa’nın çıkması bir bakıma iyi oldu. Çünkü bu maçta hücumu düşünen bir Madrid’in dağılma şansı yüksekti. İkinci durum da bu iki oyunucun çıkışı Madrid’de “imkansızı başarırız” şeklindeki Terim tarzı bir psikolojiye de sebep olduğu söylenebilir. Zaten Simeone ile Terim’in tarzını ben çok ama çok birbirine benzetiyorum.

Neyse, Arda ve A. Madrid’in Şampiyonluğu kutlu olsun!

ukara902@gmail.com