30 Kasım 2015 Pazartesi

Eurocup'ta bu hafta



Eurocup’ta ilk turun kritik sekizinci haftasına geldik… Türk takımlarının maçlarına bakalım…






Salı 20:00 Hapoel Jerusalem-Galatasaray Odeabank: F Grubu’nda Galatasaray ilk yedi maçta altı galibiyet aldı ve gruptan çıkmayı garantiledi, gruptaki karışık durumu düşünürsek GS'ın lider bitirmeye de çok ama çok yakın olduğunu söyleyebiliriz... Hapoel ise geçen sezonki gibi yine felaket bir ilk tur geçiriyor, İsrail Ligi şampiyonu'nun son maçlarda şanssız da olduğunu söyleyebiliriz; beş yenilginin üçü sadece tek pozisyonluk farklarla geldi. Hapoel'in üstündeki üç takım da 4'er galibiyetteler ve Hapoel şansını son iki haftaya taşımak için bu hafta kesinlikle kazanmak zorunda... Hapoel'de Rowland-Janning-DontaSmith-D'orFischer en fazla öne çıkan isimler; GS'da ise McCollum-Schilb-Micov-Caleb-Lasme en fazla dikkat çeken isimler.







Çarşamba 19:00 Banvit-Steaua: D Grubu'nda elenme potasında olan iki takım karşı karşıya geliyorlar. Unics'i dışarıda bırakırsak kalan beş takım arasında durum şöyle; Aris ve TS 4'er galibiyet, Buducnost ve Banvit 3'er galibiyet, Steaua 2'şer galibiyet. Bu beş takım arasında potansiyel olarak en kaliteli kadroya Banvit'in, en düşük kalitede kadroya ise Steaua'nın sahip olduğunu yazsak yanlış olmaz diye düşünüyorum... İlk yarıda deplasmandaki maçı rahat kazanan Banvit'in bu maçı kesinlikle kazanması gerekiyor, Steaua'nun ise son şansı diyebiliriz... Banvit'te ciddi sakatlığı olan Simmons yok, Carmichael ritm buluyor, Fortson-AJ Slaughter-D.Johnson-Moerman-Vidmar çift haneli skor ortalamalarına sahipler... Steaua'da Lee sakatlıktan döndü, Nicoara bu yıl turnuvada en çok çıkış gösteren isimlerden biri, Marinovic de tecrübesiyle fark yaratan isimlerden biri.







Çarşamba 20:00 Buducnost-Trabzonspor Medical Park: -D Grubu'ndaki puan durumunu Banvit bölümünde yazmıştık-  Üç galibiyetli Buducnost ile dört galibiyetli Trabzonspor çok kritik bir maça çıkıyorlar. İlk maçı dört sayı farkla kaybeden Karadağ temsilcisi, öncelikle galibiyet, sonrasında da ikili averaj peşinde olacak. -Buducnost hem Banvit, hem de Aris karşısında ikili averaj üstünlüğüne sahip- ... Trabzonspor iç sahadaki dört maçı da kazanırken, deplasmandaki üç maçı da kaybetti. Son iki haftada Banvit deplasmanına gidecek olan ve Unics Kazan'ı ağırlayacak olan TS için bu maçta galip gelmek ve Buducnost'u ekarte etmek çok kritik olacak... Buducnost çok derinlikli bir kadroya sahip olmasa da tecrübeli isimlere sahip ve bireysel yıldızlarla turnuvanın en çok dikkat çeken ekiplerinden biri durumundalar; Cook-Sehovic-Dragicevic-Maric en çok dikkat çeken isimler, Jaramaz-Joseph de yükselişte olan isimler; TS'de ise Odom-Hardy-Kinsey-Kulig-Velickovic-Stipanovic etkililer ama yerli oyunculardan fazla katkı gelmiyor, bunun yanında Odom da oldukça istikrarsız oynuyor. TS için sezonun en kritik maçlarından biri olacağını yazsak yanlış olmaz...








Çarşamba 20:00 Beşiktaş-PAOK: E Grubu'nda üç galibiyetli Beşiktaş ile iki galibiyetli PAOK karşılaşıyorlar. İlk maçta Beşiktaş deplasmanda çok farklı kazanmıştı ama son haftalarda Lampe'nin sakatlığından sonra arka arkaya üç yenilgi alan Beşiktaş turu son haftalara bıraktı... PAOK son altı maçının beşini kaybetti ve bu maçlarda ortalama olarak 15 sayı fark yediler... PAOK bu maçı kazansa bile, kalan iki haftaki fikstürleri oldukça zorlu ve elenmeye yakın olduklarını söyleyebiliriz, Beşiktaş ise bu hafta kazanması durumunda gelecek hafta Olaj deplasmanında muhtemelen grubun final maçına çıkma şansını elde edecek... Beşiktaş'ta Lampe yokken Wolters-Darden-Elonu en önemli kozlar, PAOK'ta ise Markovic-Tepic-Vasilieiadis-Hatcher en önemli isimler...














29 Kasım 2015 Pazar

Davis Cup – 2015 Değerlendirmesi



Mart’ta başlayan Davis Cup’ta bu yılın mücadelesi Britanya'nın şampiyonluğuyla tamamlandı...Şampiyondan başlayarak hatırlayalım…





ŞAMPİYON BÜYÜK BRİTANYA: Kupada uzun yıllardır başarısı olmayan Britanya, bu yıla Andy Murray'nin katılımıyla oldukça iddialı başladı. Slovenya'dan devşirilen Bedene Davis Cup'ta ülkeyi temsil edemedi, James Ward-Dan Evans-Jamie Murray/Dominic Inglot ve son olarak Kyle Edmund ülkeyi temsil eden diğer isimler oldular.... Seribaşı olmadan başlayan Britanya, ilk turda 7 nolu seribaşı olan ABD'yi konuk etti. Bu turda Andy Murray yine iki maçını kazanırken, kırılma maçı Ward'ın, Isner karşısında setlerde 0-2'den dönüp 2-2 yaptıktan sonra final setini 15-13 kazandığı karşılaşma oldu... Çeyrek finalde -geçen yılın finalisti- Fransa'yı konuk eden Britanya seriyi 3-1 kazandı... Yarı finalde Avustralya'yı konuk ettiler ve yine Murray'nin müthiş performansıyla galip geldiler... Uzun yıllar sonra finale çıkan Britanya, Belçika deplasmanına giderken büyük favoriydi. Toprak zeminde oynanan maçlarda ilk maçta Edmund, Goffin karşısında 2-0 öne geçmesine rağmen maçı kaybetti ama kalan üç maçta Andy Murray iki tekler ve bir çiftler maçını kazandı, 79 yıl sonra kupayı Britanya'ya kazandırdı... Teklerde kariyerinin en iyi yılını geçiren Andy Murray, Davis Cup'ta 8 tekler maçı kazandı, çiftlerde ağabeyi ile beraber 3 maç kazandı; müthiş bir yıl geçirdi.






FİNALİST BELÇİKA: Turnuvaya seribaşı olmadan katılan Belçika, ilk turda -geçen yılın şampiyonu- İsviçre ile karşılaştı. Liege'deki maçlarda İsviçre Federer ve Wawrinka'dan yoksundu. Yine de Belçika rahat geçemedi ve seriyi 3-2 bitirdi... Çeyrek finalde Kanada ile eşleşen Belçika yine çok şanslıydı; Raonic sakatken, Pospisil de katılmayınca Belçika çok rahat oynadı. Beş maçı da kazanan Belçika yarı finalist oldu... Yarı finalde Arjantin'i konuk ettiler, son güne geride giren Belçika Goffin ve Darcis'nin tekler maçlarındaki galibiyetleriyle 1904'ten bu yana ilk kez finalist oldu... Finalde Britanya karşısında Goffin'in Edmund karşısında geriden gelip kazanması dışında galibiyet alamadılar... Goffin 5-1, Darcis 3-2 yaptılar.




DÜNYA GRUBU: İlk turda üç seribaşı ülke elendiler; geçen yılın şampiyonu İsviçre’nin Belçika’ya elenmesi sürpriz gibi görünse de sürpriz olduğunu söylemek zor çünkü İsviçre’de Federer-Wawrinka oynamadılar. Kazakistan, İtalya’yı ve Britanya da ABD’yi zor da olsa yendiler.


Çeyrek finalde Büyük Britanya, 1 nolu seribaşı olan Fransa’yı eledi. Belçika, Raonic’in sakatlığı nedeniyle eksik olan Kanada’yı süpürdü. Avustralya, Kazakistan karşısında 0-2’den geri gelerek kazandı ve Arjantin de Djokovic’siz Sırbistan’ı rahat yendi.


Yarı finalde Büyük Britanya, Avustralya’yı; Belçika da Kanada’yı 3-2 yendiler ve finale yükseldiler.



PLAY-OFF’LAR: Playofflar’da Dünya Grubu’nda ilk turda elenen takımlarla kendi bölgelerinde ilk sıraları alan takımlar karşılaştılar. Tek sürpriz yaşandı; o da Polonya’nın Slovakya’yı yenmesi oldu. İsviçre-Çek Cumhuriyeti-ABD-İtalya-Japonya-İtalya-Hırvatistan gelecek yıl Dünya Grubu’nda mücadele edecekler.


AVRUPA/AFRİKA: Birinci gruptan; İspanya ve Ukrayna play-off yapamadılar ama play-out maçlarını kazanarak grupta kaldılar… İkinci grupta; Portekiz ve Macaristan zor da olsa kazandılar ve bir üst gruba yükseldiler…







TÜRKİYE: Avrupa/Afrika ikinci grupta yer alan Türkiye, iki zorlu eşleşme oynadı; ikisi de Türkiye’de oynandı. İlk eşleşmede 1 nolu seribaşı olan Güney Afrika’yla karşılaşan Türkiye son güne geride girmesine rağmen seriyi çevirdi ve Kevin Anderson’dan yoksun mücadele eden Afrika’yı eledi… Sonraki turda Belarus’u İstanbul’da konuk eden Türkiye seriyi 2-3 kaybetti. Bu yıl kariyerinin en iyi yılını geçiren Marsel İlhan Davis Cup maçlarındaki dört maçını da kazandı. Gelecek yıl da ikinci grupta mücadele edecek olan Türkiye, Mart’ta Bulgaristan’la karşılaşacak.






25 Kasım 2015 Çarşamba

Alman tenisi – 2015

Avrupa’nın en önemli tenis ekollerinden biri olan Almanya’nın teniste bu yılı nasıl geçirdiğini hatırlayalım…



                                       KADINLAR



Almanya, bu yıl yine erkeklerden ziyade kadınlar tenisinde adından daha fazla söz ettirdi. İkisi ilk 25’te olmak üzere 10 ilk 100 oyuncuları var, daha ilginci ise sonraki 100’de hiç oyuncuları olmaması…



Angelique Kerber: ‘88li Kerber, bu yıl Slam’lerde başarılı olamasa da turda en fazla turnuvaya katılan isimlerden biri oldu; küçük turnuvalarda dört şampiyonluk kazanarak üstüste dördüncü yılda da sezonu ilk 10 içinde bitirdi ve yine ülkesinin 1 numarası oldu. Yılın son üç Slam’inde üçüncü turda elendi; ikisinde Muguruza onu durdurdu, Amerika’da Azarenka’ya müthiş bir maç sonunda kaybetti… Üst seviye Premier turnuvalarının tamamına katıldı, sadece Wuhan’de başarılı oldu; yarı finalde onu durduran isim yine Muguruza oldu… Küçük Premier turnuvalarında on turnuvaya katıldı; sekizinde en azından çeyrek finale yükseldi; Charleston-Stuttgart-Birmingham-Stanford’da şampiyonluklar yaşadı… Almanya FED Cup’ta yarı final oynarken Kerber oynadığı üç tekler maçının ikisini kazandı. Bu yıl Pliskova karşısında 2-0, Wozniacki karşısında 2-1, Muguruza karşısında 1-4, Radwanska karşısında 1-1 yaptı. Vatandaşlarına karşı yılı 4-0’la kapattı.



Andrea Petkovic: ‘87li Boşnak asıllı tenisçi, yıla kötü başlasa da Antwerp’deki şampiyonluğuyla yıllar sonra ilk 10’a dönmüş oldu. Mart’ta Miami’de yarı final oynadı; sezonun kalan kısmı ise hayal kırıklığıyla geçti diyebiliriz… Slam’lerde Kerber’le aynı performansı gösterdi; son üç Slam’de üçüncü turda elendi… Üst seviye Premier turnuvalarında Miami’deki yarı finali haricinde çeyrek final bile göremedi… Diğer dokuz küçük turnuvada ise Antwerp şampiyonluğu haricinde hayal kırıklıkları yaşadı, altısında ilk iki turdan birinde elendi ve yılı ilk 20’nin dışında tamamladı… FED Cup’ta çıktığı üç tekler maçını da kazandı…



Sabine Lisicki: ‘89lu tenisçi bu yıl 18 tane turnuvaya katılıp 11’inde ilk iki turdan birinde elendi. Mayıs’ta ilk 20 içine girdiği listede, Amerika Açık sonrası turnuvaya katılmayınca 34 numarada bitirdi… Lisicki’nin dört tane başarılı turnuvası var. Mart’taki Amerika serisinde başarılı oldu. Indian Wells’te son şampiyon Pennetta’yı eledikten sonra yarı finalde Jankovic’e kaybetti. Miami’de çeyrek finalde –bir set kazandıktan sonra- Serena Williams’a yenildi… Birmingham’da Bencic’e karşı toplamda 27 ace attı ve WTA rekorunu kırdı, bu turnuvada yarı finalde vatandaşı Kerber’e kaybetti… Amerika Açık’ta Strycova karşısında mükemmel bir geri dönüşe imza attı; dördüncü turda da Halep’le çok zor bir maç oynadı, o maçı kaybederek sezonu tamamladı… Lisicki FED Cup’ta bir tekler, iki çiftler maçına çıktı. Bir tane çiftler maçını kazandı.



Mona Barthel: 1.85 boyundaki  ‘90lı tenisçi yıl boyunca 40 numara çevresinde gezindi ve yılı 44 numara olarak tamamladı. Bu yıl büyük turnuvalarda hiçbir başarı elde edemedi; iki Premier turnuvasında –Antwerp ve Stanford- çeyrek final oynadı… International seviyesinde dokuz tane turnuvaya katıldı; bu turnuvalarda ilginç bir tablo oluştu, yedisinde ilk iki turdan birinde elenirken, kalan ikisinde finale ilerledi. Bastad’da Larrson’a, Lüksemburg’da Doi’ye final maçlarını kaybetti...



Julia Goerges: ‘88li tenisçi yıla 75 numara olarak başlamıştı, çok önemli olmasa da çıkış gösterdiğini söyleyebiliriz, yılı 50 numara olarak tamamladı. Bu yılki başarıları yılın ilk bölümünde geldi. Yılın ilk iki Slam’inde dördüncü tur oynamasının yanında, iki küçük turnuvada da çeyrek finalleri var… Yılın ikinci yarısında katıldığı 11 turnuvaya ilk iki turdan birinde veda ettiğini görüyoruz… FED Cup’ta bir tekler, bir çiftler maçına çıktı. Çiftler maçını kazandı, tekler maçını kaybetti…



Annika Beck: ‘94lü tenisçi yıl boyunca 40-80 arasında gezdi ve yılı 64 numarada bitirdi… Roland Garros’ta ilk turda Radwanska’yı yendi ve üçüncü turda Svitolina’ya elendi. Onun dışında büyük turnuvalarda başarısı yok. International seviyesinde 13 tane turnuvaya katıldı, Quebec’te şampiyon oldu, Florianapolis’te final oynadı, üç turnuvada ise çeyrek finalleri var.



Carina Witthöeft: ‘95li tenisçi yıla ilk 100’ün dışında başlamıştı, çok üst sıralara tırmanamasa da yükseliş gösterdiğini görüyoruz… Bu yıl Avustralya’da üçüncü tur oynadı, iki ITF turnuvası kazandı.



Tatjana Maria: Anne olduktan sonra kortlara dönen ‘87li Maria, yıla ilk 150’nin dışında başlamıştı. İki ITF turnuvası kazandı, Miami’de iki tur geçti ve ilk 100’e döndü. Wimbledon sonrasında  altı tane turnuvaya katıldı ve sadece iki tane maç kazanabildi.



Anna-Lena Friedsam: ‘94lü bir başka Alman tenisçiyle karşılaşıyoruz. Bu yıl uzun süre 95-105 arasında gidip geldi, bir ITF şampiyonluğu var, Linz’de kariyerinin ilk finalini oynadı, Pavlyuchenkova’ya kaybetti. Beck-Witthöeft’le birlikte genç nesil Alman tenisinin önde gelen isimlerinden biri.



Laura Siegemund: ‘88li tenisçi bu yıl uzun süre 130 numara çevresinde gezdikten sonra, son anda ilk 100 içine girdi. Bu yıl ITF turunda bir turnuva kazandı, üç finali var.







                 ERKEKLER



Alman tenisi yine tecrübeli ve Kohlschreiber’i bir kenara koyarsak oldukça vasat isimlerle yılı geçirdi. Bu yıl genç jenerasyonun önemli potansiyel ismi Zverev’in yükselişini gösterdi.



Philipp Kohlschreiber: Tecrübeli tenisçi yıla iyi başladı diyebiliriz. Avustralya Açık sonrası sıralamada 23 numaraya yükseldi. Masters turnuvalarının beşine katıldı ve hepsinde ilk iki turdan birinde elendi… 500’lük turnuvalarda Barcelona’da çeyrek finali var… Dört tane 250’lik turnuvada en azından yarı final oynadı. Kitzbühel’de Thiem ve Mathieu’yu yenerek şampiyon oldu. Münih’te çok uzun finalde Andy Murray’e kaybetti… Yılın son Slam’inde üçüncü tura çıktı… Davis Cup’ta Dünya Grubu’nda oynanan Fransa eşleşmesinde Monfils’e yenildi ama play-offta Dominik Cumhuriyeti karşısında iki galibiyet elde ederek ülkesini Dünya Grubu’nda tutan isimlerden biri oldu.



Alexander ‘Sasha’ Zverev: ‘97li Alex yıla 130’lu sıralarda başladı. Yılın ilk bölümünde başarılı sonuçlar elde edemedi, iki Challenger şampiyonluğu yaşadı. Wimbledon’da Gabashvili’yi yendi. Yılın en iyi turnuvasını Washington’da oynadı. Anderson ve Dolgopolov’u yendikten sonra çeyrekte Cilic’e kaybetti. Bastad’ta yarı finalde Robredo’ya kaybetti. Dünya sıralamasında 80’li sıraların abonesi olan Alex, ATP’de ‘yılın en iyi genç oyuncusu’ seçildi.



Benjamin Becker:’81li Becker yıla ilk 40 içinde başlamıştı, bu sezon istediği sonuçları elde edemedi. Yılın ilk iki Slam’inde üçüncü tura yükseldi. Avustralya’da Hewitt karşısında, RG’da ise Bemelmans ve Verdasco karşısında uzayan maçları kazandı. Diğer iki Slam ve beş Masters turnuvasına ilk turda veda etti…  Katıldığı sekiz 250’lik turnuvanın yedisine ilk iki turdan birinde veda eden sadece Kuala Lumpur’da başarılı oldu; Chardy-Dimitrov’u yendikten sonra yarı finalde Ferrer’e kaybetti…  Yılı 95 numarada tamamladı.



Dustin Brown: İlk 100 içinde yer almasa da bahsetmeden geçmenin ayıp olacağı bir isim… ‘84lü tenisçinin bu yılki en önemli maçı Wimbledon’da Rafael Nadal ile oldu ve o maçı dört sette kazanmayı başarmıştı, sonraki turda Troicki’ye kaybetti… Temmuz’da 80 numaraya kadar yükselen Dustin, şimdi 119 numarada…








sahinarif88@hotmail.com



twitter: @arifsahin1

Euroleague’de bu hafta

Euroleague’de mücadele yedinci hafta maçlarıyla devam ediyor…



                 Perşembe 20:00 Fenerbahçe - Strasbourg



Euroleague’de mücadele eden takımlarımız arasında en iyi performans gösteren takım olan Fenerbahçe, bu hafta gruptan çıkma mücadelesi veren Strasbourg’u ağırlayacak. Strasbourg, şu ana kadar Fenerbahçe’yi yenen tek takım olmayı başarmıştı ve Fransa’da farklı bir galibiyet almışlardı. Strs., şu ana kadar oynadığı deplasman maçlarında (üç maç) ise felaket bir performans sergiledi.



           Diğer Maçlar: Khimki, deplasmanda yenildiği Bayern Münih’i konuk ediyor; geçen hafta Madrid’de zorlu maçı kazanan Khimki gücünü göstermiş oldu; şu ana kadar Moskova’da rahat maçlar oynadılar. Bayern ise iki galibiyetle yoluna devam ediyor… Sırbistan’da Kızılyıldız, Real Madrid’i konuk edecek. İki takım da ikişer galibiyetteler; Miller takviyesinden sonra ritm yakalayan Kızılyıldız tur için kazanmak zorunda, Real Madrid de çıkış kovalıyor.




                Perşembe 21:45 EA7 Milano - Anadolu Efes 


Geçen hafta görece kolay maçlar oynayıp kazanan Efes, Euroleague’deki klasik deplasmanlarından birine çıkıyor. Milan, Euroleague’de son yılların en kötü sezonlarından birini geçiriyor ve kadroyu baştan aşağı yenilemeleri kötü sonuç verdi. Şu ana kadar sadece tek galibiyet alan EA7 bu maçı kesinlikle kazanmak zorunda.


Diğer Maçlar: Perşembe akşamı Limoges-Cedevita ve Olympiakos-Laboral maçları var.







                Cuma 19:45 Pınar Karşıyaka - Panathinaikos 


Pınar Karşıyaka gruptaki tek ekstra galibiyetini ilk haftada almıştı. Zalgiris’e kaybetmeleri ve Panathinaikos’un düşüşü Karşıyaka için kötü oldu diyebiliriz. Grupta Zalgiris 3, Karşıyaka ve Pana’ 2’şer galibiyetteler. Panathinaikos’un tecrübesiyle son maçlarda galibiyetler alarak gruptan çıkacağını düşünüyorum. Gruptaki kritik maç gelecek haftaki Zalgiris-KSK maçı olacak gibi duruyor.


Diğer Maçlar: Gruptaki diğer maçlarda Gora-Barcelona ve Kuban-Zalgiris karşılaşmaları oynanacak. Grupta beşer galibiyette olan Barcelona ve Kuban bu maçlarda favori olarak görünüyorlar…




                 Cuma 21:45 Darüşşafaka Doğuş – Brose Baskets Bamberg 



Euroleague D Grubu’nda üçüncü ve dördüncü sırayı alan takımlar haftanın son maçında karşılaşacaklar. Son iki haftada deplasman maçlarında galip gelen Darüşşafaka Doğuş’ta işler rayına oturdu ve tur için müthiş bir şans var. Wilbekin’in takıma katılması, Redding ve Slaughter’ın uyumlu oynamaları, Markoishvili’nin iyileşmesi, Harangody’nin dev performansları ve Semih Erden’in etkili performansını sürdürmesi derken Darüşşafaka Doğuş sonunda beklenen çıkışı yakaladı… Brose geçen hafta Almanya’da Unicaja Malaga’yı yendi. Grupta Maccabi’nin tek galibiyette kalmasıyla iki takım da tur için avantajlı konuma geldiler; Brose bu maçtan çıkarabileceği bir galibiyetle turu garantileyebilir, Daçka da kazanması halinde tur için çok avantajlı konuma geçecektir.



Diğer Maçlar: Unicaja-Maccabi haftanın maçlarından biri olarak göze çarpıyor. Geçen hafta ilk yenilgisini alan Unicaja’nın nasıl bir reaksiyon göstereceğini merak ediyorum, Maccabi de kazanmak zorunda… CSKA Moskova altı maç sonunda gruptan çıkmıştı, bu hafta konuk edecekleri Sassari şu ana kadar galibiyet alamadı ve altı yıl sonra Sacchetti ile de yollarını ayırdılar…








sahinarif88@hotmail.com



twitter: @arifsahin1

23 Kasım 2015 Pazartesi

Eurocup’ta bu hafta

Eurocup’ta ilk turun yedinci haftasına geldik… Türk takımlarının maçlarına bakalım…


Çarşamba 18:00 Unics Kazan-Banvit: Aradaki maçlarda beklenmedik yenilgiler alan Unics, son iki maçını kazanarak ritm yakaladı ve Aris’le beraber 4’er galibiyette zirvedeler. Banvit ise ilk dört maçın üçünü kaybettikten sonra çıkış yakaladı ve son iki maçını kazanarak gruptan çıkma potasına girdi. Eurocup’ın klasik eşleşmesinde Unics kazanırsa gruptan çıkmayı garantileyebilir, Banvit kaybetse bile kalan fikstüre bakılırsa gruptan çıkmaya yakın olacak.


Çarşamba 18:00 Avtodor-Beşiktaş: Arka arkaya üç maç kazanan Avtodor’un son iki maçında sürprizler çıkmıştı. Olaj’a yenildikten sonra deplasmanda Zenit’i yenmeyi başardılar. İlk maçta İstanbul’da Beşiktaş’a tamamen sürklase etmişlerdi ve Dettman’ı göndertmişlerdi. Beşiktaş geçen hafta İstanbul’da Rytas’ın hücum gücünü durduramadı. Gruptaki duruma bakarsak; Beşiktaş 3 galibiyette, arkasındaki üç takım 2’şer galibiyette sıralanıyorlar.


Çarşamba 19:00 AEK Atina-Galatasaray Odeabank: F Grubu’nun ilk iki sırasındaki iki takım mücadele edecekler. Galatasaray ilk mağlubiyetini geçen hafta almıştı, AEK ise maçlar ilerledikçe ritm yakaladı ve bu maçta alabilecekleri muhtemel bir galibiyetle tur atlamaya oldukça yaklaşacaklar. Galatasaray, Daçka'yla oynadığı ve kazandığı zorlu maçtan iki gün sonra bir zorlu daha maça çıkmak durumunda kaldı.



Çarşamba 19:00 Trabzonspor Medical Park-Steaua: İlk maçta Trabzon deplasmanda kaybetmişti, TS’nin o günden bu güne çok daha iyi oynadığını söyleyebiliriz; geçen hafta Aris deplasmanında kaybetseler de özellikle Trabzon’daki maçların ikinci yarılarında fark yarattıklarını söyleyebiliriz. Steaua ise çok derinlikli bir kadroya sahip olmasa da tecrübeli oyunculara sahip. Bu maç tur açısından çok kritik, Steaua bu maçı kaybederse tura büyük ölçüde veda etmiş olacak, TS ise kazanırsa gruptan çıkmayı garantilemeye oldukça yaklaşacak.






21 Kasım 2015 Cumartesi

Fransa tenisi – 2015

Avrupa’nın en önemli tenis ekollerinden olan Fransa’nın teniste bu yılı nasıl geçirdiğini hatırlayalım…



                                                                    KADINLAR


Fransız kadın tenisi yine sönük bir yıl geçirdi ama önceki yıllara göre umut verici bir tablonun olduğunu da ekleyelim.  İlk 25’te Fransız isimler yok, sonraki 25 isim arasında ise sadece üç Fransız var. Sonraki 50 sıra içinde yine Fransız yok.







Kristina Mladenovic: ‘93lü Kristina Mladenovic zaten sıralamada yükselmesi beklenen isimlerden biriydi ve Amerika Açık sonrası Fransa’nın 1 numarası olmayı başardı. 1.84’lük boyuyla kortların en uzun kadınlarından biri olan Kiki bu yıl final oynayamadı. Grand Slam’lerde Amerika’da çeyrek final oynama başarısı göstermişti. Premier turnuvalarından Birmingham’da yarı final oynadı. Küçük turnuvalarda bir yarı finali ve üç çeyrek finali var. Bu yıl Muguruza-Errani-Halep yenmeyi başardığı en önemli isimler. Çiftlerde de yine genç partneri Timea Babos ile beraber çok başarılı turnuvalar çıkardılar.






Caroline Garcia: Yine ’93 jenerasyonundan gelen isimlerden biri olan Garcia inişli-çıkışlı bir yıl geçirdi. Meksika turundaki iki küçük turnuvada finallerde Timea Bacsinszky’e kaybetti. 1.77 boyundaki oyuncu yılın son üç Slam’inde ilk turda elendi. Üst seviye turnuvalarda çeyrek final göremedi ama çok önemli isimleri yenmeyi başardı; Ivanovic-Pliskova-Kvitova-Errani yenmeyi başardığı isimler. Çiftlerde de partneri Katerina Srebotnik ile beraber mücadele ediyorlar. Cornet’i geçmeyi başarsa da Fransa’nın 1 numaralı tenisçisi olma şansını kaçırdı.





Alize Cornet: Geldik yılın en dramatik düşüşlerinden birini yaşayan ismine… Yıla 19 numara olarak başlayan ‘90lı tenisçi bu yıl katıldığı 25 turnuvanın 17’sinde ilk iki turdan birinde elendi. Katowice ve Hong Kong’daki çeyrek finalleri bu yıl yakaladığı en önemli dereceler, Roland Garros’ta dördüncü tur oynama başarısını gösterdi. Yılın ikinci yarısında 12 turnuvaya katıldı ve sadece Rogers Cup’ta iki tur birden geçebildi, böyle başarısız bir sezonun ardından ilk 40’ın dışına çıktı.








                                                                                   ERKEKLER


Fransızlar zirvede yer almasa da, ilk 25’te dört, ilk 50’de yedi Fransız’ın olduğunu görüyoruz.






Richard Gasquet: ATP’de yıla 26 numara olarak başlayan Richard çok önemli bir çıkış  yakaladı. ‘86lı oyuncu bu yıl Montpellier ve Estoril’deki küçük turnuvalarda şampiyonluklar yaşadı. Grand Slam’lerde sırasıyla üçüncü tur-dördüncü tur-yarı final-çeyrek final gördü. Masters turnuvalarında Cincinnati ve Paris’te çeyrek finale çıkıp her ikisinde de Andy Murray’e elendi. 500’lük turnuvalarda Basel’de yarı finali var. Bu yıl kendisinden üst sırada yer alan isimlerden Wawrinka’yı Wimbledon’da, Berdych’i Amerika’da yenmeyi başardı. Elendiği dokuz turnuvada kendisinden üst sırada yer alan rakiplere yenildiğini görüyoruz. Sıralamada yılı 9.olarak tamamladı…







Jo-Wilfred Tsonga: ‘85li tenisçi sezonun ilk bölümünde kötüydü diyebiliriz. Sezonun ilk yarısında Roland Garros’taki yarı finali haricinde hayal kırıklıkları yarattı ve Ağustos’ta ilk 20 dışına çıkarak 2010 sonrasında kendisini ilk kez ilk 20 dışında görmüş oldu. Rogers Cup’taki çeyrek finali sonrası Amerika Açık’ta da çeyrek finali yakaladı, geçen yıl Rogers Cup’ta geçirdiği süper haftayı bu yıl Shangai’da geçirdi. Nadal’ı da yendi ve finalde Djokovic’e kaybetti. Metz’de şampiyonluk yakaladı ve yılı 10 numara olarak tamamladı.





Gilles Simon: Tecrübeli isimlerden Simon bu yıl iki küçük turnuva finali oynadı, Fransa’daki iki turnuvanın finalinde de vatandaşlarıyla karşılaştı; Marsilya finalinde Monfils’i yendi, Metz finalinde Tsonga’ya kaybetti… Slam’lerde Wimbledon’da çeyrek finali, RG’da dördüncü turu var. 500’lük turnuvalarda Rotterdam ve Londra’da yarı final oynadı, Rakuten’de çeyrek final oynadı. Bu yıl genellikle fazla yer değiştirmedi, Gasquet ve Tsonga’nın yükselişleriyle birlikte Fransız tenisçiler arasında üçüncü oldu.




Benoit Paire: ‘89lu tenisçi Mart ayında ilk 100’ün dışına çıktıktan sonra büyük turnuvalarda etkili olamasa da küçük turnuvalarda önemli başarılar yakaladı ve sıralamada ilk 20’ye kadar yükseldi. 3 Challenger kupası kazandıktan sonra Bastad’ta kariyerinin ilk ATP turnuvasını kazandı. Amerika Açık’ta son finalist Nishikori’yi yenmeyi başardı ve dördüncü tura kadar yükseldi. Tokyo’daki 500 puanlı Rakuten’de yine Nishikori’yi yenip finalde Wawrinka’ya yenildi… Bu yıl kazandığı maçlar arasında üç kez Robredo galibiyeti, iki kez Nishikori, bir kez Dimitrov, Goffin ve Monfils galibiyetleri var…












Gael Monfils: Turun seyretmesi en zevkli isimlerinden biri olan Gael’in bu yılki en etkileyici turnuvası Monte Carlo’da geldi. Masters turnuvasında Roger Federer’i de yendi ve yarı finale kadar ilerledi. Marsilya 250’de final oynadı ve Viyana 500’de yarı final oynadı.  Bu yıl dört tane 250’lik turnuvaya katıldı ve Marsilya finali dışındaki diğer üçünde de yarı finalde elendi.



Jeremy Chardy: Amerika turu öncesi sıralamada 49 numaraya kadar düşen Jeremy, Rogers Cup’taki yarı finali ve Amerika Açık’taki dördüncü tur başarısı sonrası sıralamada yükseldi ve ilk 30’a girdi. Üç küçük turnuvada çeyrek final oynadığını görüyoruz. Bu yıl 15 tane turnuvada ise ilk iki turdan birinde elendi.



Adrian Mannarino: ‘88li Adrian toplamda 30 tane turnuvaya katılarak, bu alanda turun en hızlı isimlerinden biri oldu. Mart ayında Indian Wells ve Miami’de toplamda beş maç kazandı ve sıralamada 30 numaraya kadar çıkarak kariyer rekorunu kırdı. İki küçük turnuvada final oynayan Mannarino sezonun ikinci yarısında başarılı olamadı ve sezonu ilk 40’ın dışında tamamladı.



Nicolas Mahut: ‘82li Mahut, bu yıl tekler turnuvalarında fazla gözükmedi. Mayıs’ta 116 numara iken Hertogenbosch’daki çim kort turnuvasında elemelerden başladı ve sonunda şampiyon oldu. Bu yıl katıldığı altı tane 500 ve üstü turnuva var, bunlarda ilk iki turdan birinde elendi. Yine de sezonu 72 numaraya çıkarak tamamladı… Çiftlerde ise partneri Herbert ile iyi bir yıl geçirdiler ve Amerika Açık’ta şampiyon oldular.




Lucas Pouille: 2015’e dünya 133 numarası olarak başlayan Lucas, bu yılki tüm Slamlerde ilk turda elendi. Çalışmalarını Dubai’de sürdüren ‘94lü tenisçi Hamburg’daki yarı finalinden sonra Rusya’daki iki küçük turnuvada çeyrek final gördü ve 77 numaraya kadar yükseldi.






18 Kasım 2015 Çarşamba

Euroleague’de bu hafta

Euroleague’de mücadele ikinci devrenin ilk maçlarıyla devam ediyor…



Perşembe 21:45 Bayern Münih - Fenerbahçe 



Zorlu A Grubu’nda aldığı dört galibiyetle zirveye çıkan Fenerbahçe, bu hafta Münih’e gidiyor. Bayern Münih, geçen hafta Kızılyıldız’a yenilerek şok yaşamıştı. Diğer tarafta ise Strasbourg, Real Madrid’i yenince bu dört takım 2 galibiyette oldular. Bayern’in kalan dört maçında Real Madrid’le oynayacağı iç saha maçı dışında tüm maçları deplasmanda oynayacağını da hesaba katarsak onlar için bu maçın ne kadar kritik olduğunu daha iyi görürüz…


Diğer Maçlar: Sezonun ilk Çarşamba maçında konuk takım güldü; Khimki çok çekişmeli geçen maçta Real Madrid'i geçti ve son üç yılın finalisti Real Madrid iki galibiyette kaldı... Şu ana kadar ikişer galibiyet alan takımlardan Strasbourg, Kızılyıldız’la kritik bir maça çıkacak. Geçen hafta Münih’te kazanan Kızılyıldız, burada da kazanırsa tur için iddialı konuma geçecek.




Perşembe 22:00 Barcelona - Pınar Karşıyaka 


Pınar Karşıyaka birinci haftada Barcelona’yı devirmişti, daha sonra üç mağlubiyet aldılar ve şu anda Panathinaikos-Zalgiris-Karşıyaka’nın 2’şer galibiyette olduklarını görüyoruz. Bu üç takımdan Panathinaikos’un gruptan çıkacağını düşünüyorum; Zalgiris İzmir’de kazandığı için tur yolunda avantajlı, Karşıyaka’nın Kaunas’ta kazanıp ekstra galibiyetle tur atlaması mümkün; Zalgiris ekstra bir durumla karşılaşmadığı sürece tur o maça kalacak gibi duruyor, kağıt üstünde bu maçın da önemi yok KSK açısından…


Diğer Maçlar: Geçen hafta Atina’da ağır bir yenilgi alan Zalgiris, gruptan çıkmak istiyorsa Gora’yı mutlaka yenmeli…  Panathinaikos, dörtte dörtle başlayan Lokomotiv Kuban’ı ağırlıyor. Kuban gruptan çıktı sayılır, geçen hafta işleri yoluna koymuş gibi görünen Pana’, yüksek formunu devam ettirmek isteyecek.




Cuma 20:00 Anadolu Efes - Limoges


Euroleague’e beklentiler doğrultusunda çok iyi bir giriş yapan Efes iki maç kazandıktan sonra üç maç kaybetti. Bu maçların genel olarak Efes’in üstünlüğüyle geçtiğini söyleyebiliriz; geçen haftaki Olympiakos yenilgisi ise kesinlikle en dramatik olan yenilgi oldu. Maçın son dakikalarına büyük avantajla giren Efes, serbest atış çizgisinden isabet bulamayınca maç uzadı ve uzatmada yıldız isimlerini oynatmayan Olympiakos kazandı… Limoges ise geçen hafta Milan’ı yendi ve 2 galibiyete yükseldi.  Limoges’da gardlar Schaffartzik-Westermann yanında uzunlar Traore-Colo takıma önemli katkı yapıyorlar.

Diğer Maçlar: Grupta diğer iki maç Perşembe akşamı oynanacak. Arka arkaya üç galibiyet alan Cedevita, grup lider Olympiakos’u konuk ediyor…Galibiyet serisi Zagreb’de sona eren Laboral ise EA7 Milano’yu konuk edecek; Milano’nun iddiasını sürdürmesi açısından durum çok kritik.




Cuma 22:00 Dinamo Sassari - Darüşşafaka Doğuş 


Euroleague D Grubu’nda diğer gruplara nazaran daha belli bir sıralama var. Takımlar 5-4-3-2-1-0 galibiyet şeklinde diziliyorlar. Darüşşakafa 2 galibiyette, Sassari ise 0 galibiyette. 1 galibiyetli olan takımın da Maccabi olduğunu hatırlarsak, Sassari’nin elenme ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu söyleyebiliriz… İlk haftadaki Daçka-Sassari maçının çok kritik olacağını maç başlamadan önce de söylemiştik, o maçta Milko Bjelica son şutu kaçırsaydı bugün Daçka elenme noktasında olabilirdi. Geçen hafta Tel Aviv’de çok önemli bir galibiyet alan Daçka’da Wilbekin-Aldemir (özellikle Wilbekin) transferlerinden sonra işlerin rayına girmeye başladığını söyleyebiliriz, Semih Erden Eurobasket’ten bu yana çok formda oynamaya devam ediyor. Darüşşafaka’nın Sicilya deplasmanında alabileceği muhtemel bir galibiyet takıma tura yaklaştıracak diyebiliriz.



Diğer Maçlar: Grupta ilk yarıda sadece tek galibiyet alabilen Maccabi, geçen hafta Unicaja’ya karşı son çeyrekte kaybeden CSKA’yı konuk ediyor. Euroleague klasiklerinden biri oynanacak, bu maça CSKA rahat bir şekilde çıkacak; Maccabi’de ise durumun oldukça kritik olduğunu söyleyebiliriz… Şu anda üç galibiyetle üçüncü sırada yer alan Brose, Euroleague’in tek namağlup takımı Unicaja Malaga’yı konuk ediyor. Seyir zevki açısından güzel bir maç olması muhtemel…





sahinarif88@hotmail.com



twitter: @arifsahin1

16 Kasım 2015 Pazartesi

Eurocup’ta bu hafta

Eurocup’ta ilk turun ikinci yarısı bu hafta başlıyor… Türk takımlarının maçlarına bakalım…



Çarşamba 19:00 Aris-Trabzonspor Medical Park: İlk maçta Trabzon çok zorlanmasına rağmen kazanmıştı; o maçtan bu yana Aris seviye atladı diyebiliriz, Amerikalı transferler müthiş bir uyum yakaladılar, üç maç kazanan Aris geçen hafta da Banvit karşısında iyi başlamıştı ama maçın sonunda direnemediler. TS ilk yarıda iç sahadaki maçlarını kazanarak 3 galibiyete ulaştı. Bu maçın iki takım açısından kritik olduğunu söyleyebiliriz, kazanacak olan takım tura çok yaklaşacak, kaybedecek olan takımın tur şansı devam edecek. Aris’te Amerikalılar’dan gardlar Waters-McNeal ve pivot White en dikkat çekici isimler, tecrübeli Cohen da kenardan önemli katkı veriyor. TS’da ise Odom ısınırken, Hardy-Kinsey-Stipanovic takımın en iyi oyuncuları konumundalar.



Çarşamba 19:00 Banvit-Buducnost: İlk maçta Banvit hayal kırıklığı yaratmıştı, ondan sonra da iki maç kaybeden Banvit, son iki maçtaki galibiyetlerle tura tutundu. Buducnost ise Aris’in yükselişi karşısında hayal kırıklığı yaratan bir diğer takım oldu. İki iç saha galibiyetine karşı deplasmandaki üç maçı da kaybettiler. Bu maçtan sonra kalan dört maçın üçünü Podgorica’da oynayacaklar. Banvit’te Fortson-Johnson-Vidmar önemli uyum yakaladılar, Carmichael iyileşti, Simmons bildiğimiz Simmons gibi oynuyor, Moerman zaten formda. Buducnost’ta Suad Sehovic kariyerinin en iyi sezonunu geçiriyor; Cook-Dragicevic-Maric çok tecrübeli isimler ve takımda iyi bir hava olduğunu yazabiliriz.



Çarşamba 20:00 Galatasaray Odeabank-Neptunas Klaipeda: İlk maçta yüksek skorlu geçen maçı Galatasaray kazanmıştı; Galatasaray sonrasında dört maç daha kazanarak grupta zirveye çıktı ve ikinci yarı maçları öncesi oldukça rahatladı. Neptunas ise Krasny’i içerde, Nizhny’i dışarda yendi ve gruptan çıkma iddiasını sürdürüyor. Galatasaray’da McCollum-Schilb-Micov-Caleb-Lasme istatistik liderleri, Dorsey de daha iyi olmayı sürdürüyor. McCollum’un turnuvada en değerli oyunculardan biri olduğunu görüyoruz…  Neptunas’da istikrarlı dış şutör Bader dışında Ewing-Mazeika-Zavackas dikkat çeken isimler.


Çarşamba 20:00 Beşiktaş-Lietuvos Rytas: Beşiktaş arka arkaya aldığı galibiyetler sonrası Zenit deplasmanında farklı kaybetti ve zirvenin gerisinde kaldı. Beşiktaş'ta Lampe'nin sakatlanması moralleri bozdu; Seeley ve Wolters'ın takımdan ayrılabilecekleri konuşuluyor, Uluğ'un gelmesinden sonra işler rayına girmişti ama sakatlık-transfer durumları planları bozdu gibi duruyor... Rytas'a dönecek olursak, ilk beş maçta sadece bir galibiyet alabildiler. Bunun en önemli nedeni Kavaliauskas dışında pota altında hiç etkili olamamaları ve Orelik-Gudaitis gibi isimlerin de beklenildiği kadar etkili olmaması. Sevindirici olan ise genç Arjantinli gard Laprovittola'nın sezon ilerledikçe takıma daha fazla uyum sağlaması.







FED Cup – 2015 Değerlendirmesi

Şubat’ta başlayan FED Cup mücadelesi son beş yılda dördüncü kez Çek Cumhuriyeti’nin şampiyonluğuyla sona erdi… Şampiyondan başlayarak hatırlayalım…




ŞAMPİYON ÇEK CUMHURİYETİ: 1 nolu seribaşı olan Çek Cumhuriyeti, mücadelesine Kanada deplasmanında başladı. Ortalama bir kadroyla Kanada’ya giden Çekler rakibi süpürüp yarı finalist oldu… Yarı finalde Fransa’yı rahat geçtiler finalde Rusya’yı konuk ettiler… Rusya karşısında teklerde Kvitova ve Pliskova ile mücadele eden Çekler, Sharapova karşısında iki yenilgi alınca lüksünü kaybetti ve son maçlara 1-2 ile girdi. Son günün kahramanı Karolina Pliskova oldu. Pliskova, önce Pavlyuchenkova’yı rahat geçti, çiftler maçında Safarova’nın yerine Strycova ile birlikte partner olan Pliskova, Pavlyuchenkova/Vesnina’yı yendi ve kupayı ülkesine getirdi. Petra Kvitova ve Karolina Pliskova çıktıkları tekler maçlarında 3-1’lik bir galibiyet istatistiğine sahipler.



FİNALİST RUSYA: Maria Sharapova’nın ilk kez katıldığı FED Cup’ta Rusya ilk turda Polonya’yı deplasmanda ezerek yendi. Sharapova sakatken Almanya’yı geçtiler ve finale yükseldiler. Böylece Rusya’nın tekli yıllarda finale çıkma serisi de devam etti. (11-13-15) Sharapova’nın galibiyetleriyle kupaya yaklaşan Rusya, çiftler maçına da iyi başladı, ilk seti kazandılar ama Çekler’in geri dönüşünü durduramadılar. Maria Sharapova oynadığı dört maçı da kazanma başarısını gösterdi.



DÜNYA GRUBU: Almanya ve Fransa yarı finale kalarak gelecek yıl da Dünya Grubu’nda yer alma hakkını elde ettiler…


Play-offlarda alınan sonuçlar;


_ İtalya, Serena Williams’lı ABD’yi geçti ve Dünya Grubu’nda kaldı. Diğer eşleşmelerde ise sürprizler çıktı….


_ Hollanda, Kiki Bertens'in üstün performansıyla Avustralya'yı eledi ve üst gruba yükseldi.


_ İsviçre'nin Polonya'yı konuk olduğu seri heyecanlı geçti; İsviçre Timea Bacsinszky ile güldü.


_ Kanada-Romanya eşleşmesinde Bouchard oynadı, Halep yoktu. Bouchard'ın laneti de burada başladı diyebiliriz; Dulgheru'nun elini sıkmamasından sonra, Romanya arka arkaya galibiyetler aldı ve tur atladı.


DÜNYA GRUBU II: ABD'nin yanı sıra Slovakya-İspanya grupta kaldılar; Sırbistan-Belarus aşağıdan yükseldiler, Polonya-Avustralya-Kanada bu gruba düştüler.


TÜRKİYE: Avrupa/Afrika 1.Grup'ta yer alan Türkiye grup aşamasında zorlu bir kura çekti ve Büyük Britanya-Ukrayna ile aynı gruba düştü. Buna rağmen sporcularımızın başarılı maçlar çıkardığını görüyoruz. Çağla Büyükakçay, Svitolina-Watson'ı yendi ve 'Kalp Ödülü'nü kazandı. İpek Soylu ise Konta'yı yenmeyi başardı. Grupta Britanya'nın gerisinde kalan Türkiye, sıralama maçında Gürcistan'ı yenerek toplamda 6.oldu.


Yıldızlar: Maria Sharapova-Karolina Pliskova-Petra Kvitova-Sara Errani-Timea Bacsinszky üst turun yıldızları oldular diyebiliriz. Ana Ivanovic ve Vika Azarenka da ülkelerini üst seviyeye taşıdılar.


Yükselen Yıldız: Hollanda'dan Kiki Bertens play-off'ta gösterdiği üstün performansla bu alanda en iyisi oldu. Bertens, Amerika Açık'ta da Serena karşısında en azından ilk sette çok etkili olmuştu.



Hayal Kırıkları: Polonya'da Agnieszka Radwanska ve Kanada'da Eugenie Bouchard da en büyük hayal kırıklıkları oldular.








11 Kasım 2015 Çarşamba

Euroleague’de bu hafta

Euroleague’de mücadele ilk yarının son hafta maçlarıyla devam ediyor…



                                     Perşembe 20:00 Anadolu Efes - Olympiakos


Euroleague’de ilk tur kuraları çekildiğinde B Grubu’nu domine etmesi beklenen iki takımın mücadelesi Euroleague’de haftanın en önemli maçlarından biri olacak. Efes son iki haftada aldığı yenilgilerle tablonun ortasına inerken, Olympiakos sadece Laboral deplasmanında yenilmişti.  

Diğer Maçlar: Limoges-Milano ve Cedevita-Laboral maçları da haftanın diğer maçları olacaklar. Son iki haftada yükselişte olan Cedevita'nın, bir diğer yükselişte olan takım Laboral'le yapacağı maç haftanın güzel maçlarından biri olabilir.




                              Perşembe 21:15 Maccabi Tel Aviv - Darüşşafaka Doğuş 


Euroleague D Grubu’na kötü başlayan iki takımın mücadelesi olacak. İki takım da şu ana kadar sadece Sassari’yi yenebildiler. Maccabi geçen hafta felaket bir son çeyrekle Brose’ye kaybetmişti. Daçka ise zaman zaman iyi oynasa da CSKA’yı yakalayamamıştı. Maccabi Goodes’la yollarını ayırdı, Daçka yeni transfer Wilbekin’den ilk maçta istediğini aldı; bu maçta Aldemir de sahada olacak. 



Diğer Maçlar: Grubun zirvesinde yer alan iki takım, CSKA Moskova ve Uncaja Malaga karşı karşıya geliyorlar. Diğer tarafta, ilk dört haftada galip gelemeyen Sassari, Bamberg'i konuk edecek.



                         Cuma 19:45 Pınar Karşıyaka – Stelmet Zielona Gora


Pınar Karşıyaka kötü sonuçlar almaya devam ediyor; geçen hafta Kuban’da iyi başladılar ama çok kötü bir ikinci yarı performansıyla üstüste üçüncü yenilgi geldi… Gora çok zorlu bir grupta yer almasına rağmen, beklentilerin üstünde bir performans sergiliyor. İlk galibiyetlerini geçen hafta almış olsalar da, ilk üç haftadaki yenilgilerde tek haneli farklarla kaybettiklerini görüyoruz. 


Diğer Maçlar: Şu ana kadar yenilmeyen Lokomotiv Kuban, kendileri adına ilk turun en zorlu maçlarından biri olan Barcelona deplasmanına çıkıyor... Panathinaikos ise artık yükselişe geçmek zorunda, bu hafta Zalgiris'i konuk ediyorlar...



                                      Cuma 21:45 Fenerbahçe - Khimki


Euroleague’de haftanın bir diğer heyecan verici maçı olacak. Fenerbahçe Strasbourg’daki ağır yenilginin ardından toparlanarak Real Madrid ve Kızılyıldız maçlarında çift haneli farklarla galip gelmişti… Khimki, Madrid galibiyetiyle başlamıştı, iç sahada zayıf rakiplerini yendiler; Khimki için önemli bir sınav olabilecek diyebiliriz, güçlü bir rakip karşısında deplasman performanslarını test etme şansına sahipler.


Diğer Maçlar: Bayern Münih-Kızılyıldız ve Strasbourg-Real Madrid haftanın diğer maçları olacaklar. Bu maçlarda Münih ve Madrid'in net bir şekilde favori olduklarını yazabiliriz.








sahinarif88@hotmail.com



twitter: @arifsahin1

9 Kasım 2015 Pazartesi

Eurocup’ta bu hafta

Eurocup’ta ilk turun ilk yarısı bu hafta oynanacak olan maçlarla tamamlanacak…


Salı 20:00 Galatasaray Odeabank-Nizhny Novgorod: Eurocup’ta ilk dörder maç sonunda namağlup kalan üç takımdan biri olan Galatasaray, grupta diğer takımların da birbirlerini yenmesi sonucunda grubu lider bitirmek için büyük avantaj yakaladı. Nizhny gruptaki ilk iki maçını kazanmıştı ama son iki maçta AEK deplasmanı ve Neptunas yenilgileriyle grubun zirvesinden uzaklaştılar. Nizhny’de öne çıkan isimler Mahalbasic-Rudd-Grigoryev-Khvostov-Baburin ve geçen hafta sakatlıktan dönen Antonov. Mahalbasic 14s- 5r, Rudd 11s- 5.5r, Khvostov 10s- 6.5a ortalamalarıyla oynuyorlar. Takım olarak 16.5a/ 14tk ortalamalarına sahipler.


Çarşamba 18:00 Unics Kazan-Trabzonspor Medical Park: Eurocup’ın en yüksek bütçeli takımı olan Unics Kazan, son iki haftada grubun kağıt üstündeki zayıf takımları olarak gözüken Aris ve Buducnost’a yenildi ve kendisini grubun ortasında buldu. Bu yenilgilerdeki en önemli nedenlerin Unics’in takım olarak çok kötü bir dış şut performansı sergilemesi ve serbest atış çizgisinden de istediği kadar başarılı olamaması olduğunu yazabiliriz. Unics bu iki maçta toplamda 26a/ 22tk ile oynadı. Trabzonspor MP ise iç sahadaki üç maçını da kazandı ve grupta zirveye yükseldi, Kazan’a rahat gittiklerini söyleyebiliriz. Unics’te istatistik olarak öne çıkan isimler; Colom-Milaknis-Kaimakoglou-Langford-Parakhouski. Colom 9s- 4.5a- 9a, Langford 20.5s ortalamaları ile oynuyor.


Çarşamba 19:00 Banvit-Aris: İlk maçta Trabzon’da kaybeden Aris, sonrasında beklentilerin üstünde bir performans sergiledi ve Buducnost-Unics(d)-Steaua maçlarını kazanmayı başardı. Bu üç maçın normal sürelerinde ortalama olarak 62 sayı yediler; bu açıdan Banvit’e ters gelebilecek bir rakip olduklarını söyleyebiliriz. Aris Amerikalı oyuncularıyla başarılı sonuçlar alıyor. Forvet Okaro White 13s- 9r, gard Waters 7s- 5.5a, şutör McNeal 15s- 4r- 2a, pivot Hagins 12s- 5r ortalamalarına sahipler… Banvit ilk dört maçta sadece bir galibiyet alabildi ama sonraki beş maçın dördünü Bandırma’da oynayacaklar ve takımın rotasyon olarak oturmaya başladığını, daha dikkat çekici basketbol oynadıklarını söyleyebiliriz.


Çarşamba 20:00 Zenit-Beşiktaş: Doğu Konferansı’nda Galatasaray ile birlikte 4 galibiyet alan iki takımdan biri olan Zenit, rakiplerine fark atmasa da tüm maçlarını kazanmayı başardı. Dowdell 18s- 5a, Landry 10s- 10r, Toolson 17s- 3r- 3a ortalamalarına sahipler… BJK ise kötü başlamasına rağmen son iki maçındaki galibiyetlerle üst sıralara tırmandı, Eurocup'ta haftanın en iyi maçlarından biri olacağını söyleyebiliriz...





sahinarif88@hotmail.com



@arifsahin1

4 Kasım 2015 Çarşamba

Euroleague’de bu hafta

            Euroleague’de mücadele dördüncü hafta maçlarıyla devam ediyor…



Çarşamba 21:00 Darüşşafaka Doğuş – CSKA Moskova


      Euroleague D Grubu’nda tablo ilk üçer maç sonrası hemen hemen netleşti. CSKA-Malaga üçer galibiyetle rahat bir şekilde zirvedeler, Sassari üç yenilgiyle geride kaldı; Brose-Daçka-Maccabi birer galibiyetteler ve ilk üç haftaki maçlara bakarsak Brose-Maccabi’nin daha zor fikstürlere sahip olduğunu; çıkışa geçmelerinin daha muhtemel olduğunu söyleyebiliriz.

        
         Darüşşafaka Doğuş, Sassari’yi zor da olsa yenerek başlamıştı; Brose ve Malaga deplasmanlarındaki yenilgiler ve kötü gidişat hayal kırıklığı yarattı. Daçka’nın son maçlarda kötü oynadığını da rahatlıkla söyleyebiliriz… CSKA tarafına gelirsek; geçen sezon olduğu gibi bu sezona da çok iyi girdiler. CSKA’nın ilk maçlarda yüksek skorlar bulduğunu ve maçlarda zorlanmadığını görüyoruz.



Diğer Maçlar: Gruptaki kalan maçlarda oluşacak durum açısından çok kritik olan maçta Brose ile Maccabi karşılaşıyorlar… Cuma gecesi ise Unicaja Malaga’nın konuğu Sassari.





Perşembe 22:45 Laboral Kutxa-Anadolu Efes


         Son haftaların formda takımı Laboral, geçen hafta hayal kırıklığı yaratan bir yenilgi alan ve liderliği bırakan Efes’i konuk ediyor. Laboral’de Adams-Bourousis başta olmak üzere çok iyi işleyen bir takım var. Perasovic’in göreve gelmesinden sonra son yıllarda sürekli hayal kırıklığı yaratan Laboral’in yerine yeni bir Laboral izliyoruz. Efes’e bakacak olursak; bir iyi-bir kötü giden bir sistem var; geçen hafta biraz da Ivkovic’in taktiksel denemelerinden dolayı Efes ritm yakalayamadı ve sonunda kaybetti.

        
Diğer Maçlar: Bu grupta tüm maçlar Perşembe gecesi aynı saatte oynanacak. Milano-Cedevita ve Olympiakos-Limoges maçları var.





                       Cuma 20:00 Lokomotiv Kuban – Pınar Karşıyaka


         Karşıyaka’nın açılış maçında Barcelona’yı devirdikten sonra ritm kaybettiğini ve iki maçı kaybettiğini görüyoruz. Kuban ise Euroleague’e çok flaş başladı; -fikstürlerinin son iki haftadır biraz kolay olduğunu da not edelim- benim beklentilerimi aştıklarını söyleyebilirim, Karşıyaka’nın geçen haftaki Zalgiris yenilgisini telafi etmek için böyle bir maçta kazanması gerekiyor.


Diğer Maçlar: Tüm maçlar Cuma günü oynanacak. Zalgiris-Barcelona haftanın dikkat çekici maçı, diğer tarafta Gora’nın konuğu Panathinaikos.





Cuma 22:00 Kızılyıldız-Fenerbahçe:


         Kızılyıldız çok ensantrik sonuçlar aldı, tüm maçlar 20 sayının üstündeki farklarla bitti ve KY son iki maçını kaybetti. Fenerbahçe, Strasbourg karşısında dağıldıktan sonra toparlanıp Real Madrid’i devirdi. Kızılyıldız’da Mitrovic’in sakatlığı tabii ki yıkıcı oldu, Sofo da takımdan ayrıldı, ben bunlar olmasa da takımın grupta son sırada kalacağını düşünüyordum. Fenerbahçe bu maçı kazanıp Strasbourg yenilgisini telafi etmek ve ilk ikiye girme amacında olacak.


Diğer Maçlar: Perşembe akşamı oynanacak olan Khimki-Strasbourg ve Real Madrid-Bayern Münih maçları haftanın diğer karşılaşmaları.










sahinarif88@hotmail.com



twitter: @arifsahin1

2 Kasım 2015 Pazartesi

Eurocup'ta bu hafta

BANVİT: Efes maçındaki performansıyla, işleri yoluna koymaya başladığını gösteren Banvit; Steaua deplasmanında rahat kazanarak Eurocup'taki ilk galibiyetini elde etmişti. Bu maçta, Simmons bildiğimiz Simmons gibi oynadı, Slaughter ve Stephens için de iyi bir maç olduğunu söyleyebiliriz. Haftasonu Gaziantep'i konuk eden Banvit maça fırtına gibi başladı, sonrasında rakibin direnciyle farkı açamadılar ama maç boyunca skorda önde giden Banvit son bölümde daha iyi oynadı. Johnson ve Vidmar'ın öne çıkan isimler olduğunu söyleyebiliriz... Banvit gruptaki Türk takımlarına karşı karşıya getirecek olan maçta Trabzonspor'a konuk olacak. Bu maçı Banvit kazanırsa, grupta Trabzon'la galibiyetleri eşitleyecek ve gruptan çıkma yolunda iki deplasman galibiyetiyle avantaj yakalayacağını söyleyebiliriz. Mağlubiyet durumunda ise dördüncü sıra mücadelesine düşebilirler. Steaua'nun zorlaması zor gözükse de Buducnost'un kadro kalitesini düşünürsek ve ilk haftada Banvit'i yendiğini hatırlarsak Banvit için işler kötü olabilir.


TRABZONSPOR MP: Bir iyi-bir kötü performansına devam eden Trabzonspor'da Velickovic'in iyileşme sürecinde olması ve takımın daha uyumlu bir performans göstermesinin önümüzdeki aylar adına olumlu sinyaller olduğunu söyleyebiliriz. Bu hafta Banvit'i konuk edecek olan Trabzon maçı kazanması halinde turu aşağı-yukarı garantilemiş olacak, mağlubiyet halinde ise hemen kriz ortamı olmayacaktır ama gelebilecek olan birkaç ekstra yenilgiyle Trabzonspor'un tur şansı zayıflayabilir.



BEŞİKTAŞ SJ: Avtodor felaketinden sonra Dettman'la yollarını ayıran Beşiktaş, Yağızer Uluğ döneminde de yüksek skorlu maçlarını sürdürdü, PAOK deplasmanında farklı galibiyet geldi. Lampe 18s- 15r- 4a, Wolters 27s- 6r- 8a ile muhteşem performanslar sergilediler. Haftasonu da İBB karşısında yüksek skorlu galibiyetlerine devam eden Beşiktaş'ta bu iki maçta da altı oyuncu çift haneli skorlar ürettiler. Beşiktaş, bu hafta Eurocup'ın en zayıf takımlarından biri olan Szolnoki Olaj'ı konuk edecek.



GALATASARAY ODEABANK: Eurocup'a 3/3 ile başlayan GS, ligde de derbi maçta Fenerbahçe karşısında farklı bir galibiyet aldı. Bu haftaki rakip Krasny olacak. Krasny ilk hafta AEK deplasmanında uzatmada kazandıktan sonra Nizhny ve Neptunas maçlarını kaybetti. Skorer oyuncu Mitchell ayrıldı, Jajuan ve Cooper en önemli oyuncular -ki gard Cooper geçen hafta 13s- 8r- 10a ile triple-double kıyısından döndü- Jordan Hamilton ve Guinn de diğer önemli isimler diyebiliriz, dar bir rotasyonları var.



         


sahinarif88@hotmail.com


twitter: @arifsahin1