25 Kasım 2015 Çarşamba

Alman tenisi – 2015

Avrupa’nın en önemli tenis ekollerinden biri olan Almanya’nın teniste bu yılı nasıl geçirdiğini hatırlayalım…



                                       KADINLAR



Almanya, bu yıl yine erkeklerden ziyade kadınlar tenisinde adından daha fazla söz ettirdi. İkisi ilk 25’te olmak üzere 10 ilk 100 oyuncuları var, daha ilginci ise sonraki 100’de hiç oyuncuları olmaması…



Angelique Kerber: ‘88li Kerber, bu yıl Slam’lerde başarılı olamasa da turda en fazla turnuvaya katılan isimlerden biri oldu; küçük turnuvalarda dört şampiyonluk kazanarak üstüste dördüncü yılda da sezonu ilk 10 içinde bitirdi ve yine ülkesinin 1 numarası oldu. Yılın son üç Slam’inde üçüncü turda elendi; ikisinde Muguruza onu durdurdu, Amerika’da Azarenka’ya müthiş bir maç sonunda kaybetti… Üst seviye Premier turnuvalarının tamamına katıldı, sadece Wuhan’de başarılı oldu; yarı finalde onu durduran isim yine Muguruza oldu… Küçük Premier turnuvalarında on turnuvaya katıldı; sekizinde en azından çeyrek finale yükseldi; Charleston-Stuttgart-Birmingham-Stanford’da şampiyonluklar yaşadı… Almanya FED Cup’ta yarı final oynarken Kerber oynadığı üç tekler maçının ikisini kazandı. Bu yıl Pliskova karşısında 2-0, Wozniacki karşısında 2-1, Muguruza karşısında 1-4, Radwanska karşısında 1-1 yaptı. Vatandaşlarına karşı yılı 4-0’la kapattı.



Andrea Petkovic: ‘87li Boşnak asıllı tenisçi, yıla kötü başlasa da Antwerp’deki şampiyonluğuyla yıllar sonra ilk 10’a dönmüş oldu. Mart’ta Miami’de yarı final oynadı; sezonun kalan kısmı ise hayal kırıklığıyla geçti diyebiliriz… Slam’lerde Kerber’le aynı performansı gösterdi; son üç Slam’de üçüncü turda elendi… Üst seviye Premier turnuvalarında Miami’deki yarı finali haricinde çeyrek final bile göremedi… Diğer dokuz küçük turnuvada ise Antwerp şampiyonluğu haricinde hayal kırıklıkları yaşadı, altısında ilk iki turdan birinde elendi ve yılı ilk 20’nin dışında tamamladı… FED Cup’ta çıktığı üç tekler maçını da kazandı…



Sabine Lisicki: ‘89lu tenisçi bu yıl 18 tane turnuvaya katılıp 11’inde ilk iki turdan birinde elendi. Mayıs’ta ilk 20 içine girdiği listede, Amerika Açık sonrası turnuvaya katılmayınca 34 numarada bitirdi… Lisicki’nin dört tane başarılı turnuvası var. Mart’taki Amerika serisinde başarılı oldu. Indian Wells’te son şampiyon Pennetta’yı eledikten sonra yarı finalde Jankovic’e kaybetti. Miami’de çeyrek finalde –bir set kazandıktan sonra- Serena Williams’a yenildi… Birmingham’da Bencic’e karşı toplamda 27 ace attı ve WTA rekorunu kırdı, bu turnuvada yarı finalde vatandaşı Kerber’e kaybetti… Amerika Açık’ta Strycova karşısında mükemmel bir geri dönüşe imza attı; dördüncü turda da Halep’le çok zor bir maç oynadı, o maçı kaybederek sezonu tamamladı… Lisicki FED Cup’ta bir tekler, iki çiftler maçına çıktı. Bir tane çiftler maçını kazandı.



Mona Barthel: 1.85 boyundaki  ‘90lı tenisçi yıl boyunca 40 numara çevresinde gezindi ve yılı 44 numara olarak tamamladı. Bu yıl büyük turnuvalarda hiçbir başarı elde edemedi; iki Premier turnuvasında –Antwerp ve Stanford- çeyrek final oynadı… International seviyesinde dokuz tane turnuvaya katıldı; bu turnuvalarda ilginç bir tablo oluştu, yedisinde ilk iki turdan birinde elenirken, kalan ikisinde finale ilerledi. Bastad’da Larrson’a, Lüksemburg’da Doi’ye final maçlarını kaybetti...



Julia Goerges: ‘88li tenisçi yıla 75 numara olarak başlamıştı, çok önemli olmasa da çıkış gösterdiğini söyleyebiliriz, yılı 50 numara olarak tamamladı. Bu yılki başarıları yılın ilk bölümünde geldi. Yılın ilk iki Slam’inde dördüncü tur oynamasının yanında, iki küçük turnuvada da çeyrek finalleri var… Yılın ikinci yarısında katıldığı 11 turnuvaya ilk iki turdan birinde veda ettiğini görüyoruz… FED Cup’ta bir tekler, bir çiftler maçına çıktı. Çiftler maçını kazandı, tekler maçını kaybetti…



Annika Beck: ‘94lü tenisçi yıl boyunca 40-80 arasında gezdi ve yılı 64 numarada bitirdi… Roland Garros’ta ilk turda Radwanska’yı yendi ve üçüncü turda Svitolina’ya elendi. Onun dışında büyük turnuvalarda başarısı yok. International seviyesinde 13 tane turnuvaya katıldı, Quebec’te şampiyon oldu, Florianapolis’te final oynadı, üç turnuvada ise çeyrek finalleri var.



Carina Witthöeft: ‘95li tenisçi yıla ilk 100’ün dışında başlamıştı, çok üst sıralara tırmanamasa da yükseliş gösterdiğini görüyoruz… Bu yıl Avustralya’da üçüncü tur oynadı, iki ITF turnuvası kazandı.



Tatjana Maria: Anne olduktan sonra kortlara dönen ‘87li Maria, yıla ilk 150’nin dışında başlamıştı. İki ITF turnuvası kazandı, Miami’de iki tur geçti ve ilk 100’e döndü. Wimbledon sonrasında  altı tane turnuvaya katıldı ve sadece iki tane maç kazanabildi.



Anna-Lena Friedsam: ‘94lü bir başka Alman tenisçiyle karşılaşıyoruz. Bu yıl uzun süre 95-105 arasında gidip geldi, bir ITF şampiyonluğu var, Linz’de kariyerinin ilk finalini oynadı, Pavlyuchenkova’ya kaybetti. Beck-Witthöeft’le birlikte genç nesil Alman tenisinin önde gelen isimlerinden biri.



Laura Siegemund: ‘88li tenisçi bu yıl uzun süre 130 numara çevresinde gezdikten sonra, son anda ilk 100 içine girdi. Bu yıl ITF turunda bir turnuva kazandı, üç finali var.







                 ERKEKLER



Alman tenisi yine tecrübeli ve Kohlschreiber’i bir kenara koyarsak oldukça vasat isimlerle yılı geçirdi. Bu yıl genç jenerasyonun önemli potansiyel ismi Zverev’in yükselişini gösterdi.



Philipp Kohlschreiber: Tecrübeli tenisçi yıla iyi başladı diyebiliriz. Avustralya Açık sonrası sıralamada 23 numaraya yükseldi. Masters turnuvalarının beşine katıldı ve hepsinde ilk iki turdan birinde elendi… 500’lük turnuvalarda Barcelona’da çeyrek finali var… Dört tane 250’lik turnuvada en azından yarı final oynadı. Kitzbühel’de Thiem ve Mathieu’yu yenerek şampiyon oldu. Münih’te çok uzun finalde Andy Murray’e kaybetti… Yılın son Slam’inde üçüncü tura çıktı… Davis Cup’ta Dünya Grubu’nda oynanan Fransa eşleşmesinde Monfils’e yenildi ama play-offta Dominik Cumhuriyeti karşısında iki galibiyet elde ederek ülkesini Dünya Grubu’nda tutan isimlerden biri oldu.



Alexander ‘Sasha’ Zverev: ‘97li Alex yıla 130’lu sıralarda başladı. Yılın ilk bölümünde başarılı sonuçlar elde edemedi, iki Challenger şampiyonluğu yaşadı. Wimbledon’da Gabashvili’yi yendi. Yılın en iyi turnuvasını Washington’da oynadı. Anderson ve Dolgopolov’u yendikten sonra çeyrekte Cilic’e kaybetti. Bastad’ta yarı finalde Robredo’ya kaybetti. Dünya sıralamasında 80’li sıraların abonesi olan Alex, ATP’de ‘yılın en iyi genç oyuncusu’ seçildi.



Benjamin Becker:’81li Becker yıla ilk 40 içinde başlamıştı, bu sezon istediği sonuçları elde edemedi. Yılın ilk iki Slam’inde üçüncü tura yükseldi. Avustralya’da Hewitt karşısında, RG’da ise Bemelmans ve Verdasco karşısında uzayan maçları kazandı. Diğer iki Slam ve beş Masters turnuvasına ilk turda veda etti…  Katıldığı sekiz 250’lik turnuvanın yedisine ilk iki turdan birinde veda eden sadece Kuala Lumpur’da başarılı oldu; Chardy-Dimitrov’u yendikten sonra yarı finalde Ferrer’e kaybetti…  Yılı 95 numarada tamamladı.



Dustin Brown: İlk 100 içinde yer almasa da bahsetmeden geçmenin ayıp olacağı bir isim… ‘84lü tenisçinin bu yılki en önemli maçı Wimbledon’da Rafael Nadal ile oldu ve o maçı dört sette kazanmayı başarmıştı, sonraki turda Troicki’ye kaybetti… Temmuz’da 80 numaraya kadar yükselen Dustin, şimdi 119 numarada…








sahinarif88@hotmail.com



twitter: @arifsahin1

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder