20 Temmuz 2015 Pazartesi

Avrupa U20 Basketbol Şampiyonası – Genel Değerlendirme

         Avrupa U20 Basketbol Şampiyonası, Sırbistan’ın şampiyonluğuyla sona erdi. Finalde İspanya’yı yenen Sırbistan muazzam bir turnuva geçirdi; Türkiye ile Fransa da diğer yarı finalistler oldular… (bu yazıda turnuva genelini değerlendireceğim, Türkiye ile ilgili sonraki yazılarda ayrıntılara gireceğim)


SIRBİSTAN: Sırbistan, ikinci tur grubundaki Belçika maçı haricinde çok rahat bir turnuva geçirdi diyebiliriz. Çeyrek finalde Litvanya’yı, yarı finalde Türkiye’yi ikinci çeyrekteki etkili oyunuyla geçen Sırbistan, finalde İspanya karşısında zaman zaman zorlansa da yine galip gelmeyi başardı ve altın madalyayı kazandılar.

         Sırbistan takımının en önemli özelliği, turnuvada mücadele eden diğer takımların aksine kadrodaki neredeyse tüm oyunculardan katkı almaları oldu. Ortalama olarak; 79 sayı atıp, 63 sayı yiyen Sırbistan’da toplam sekiz oyuncu 15 dakikanın üzerinde ortalamalarla süre alırken, az süre alan Kaplanovic-Bursac gibi isimler de aldıkları kısa sürelerde önemli katkı sağladılar.

         En Değerli Oyuncu seçilen şutör gard Marko Guduric turnuvayı 13s- 4r- 2.5a- 2.2tç ortalamalarıyla tamamladı, en az bu kadar önemli olan %52 ikilik ve %46 üçlük yüzdeleriyle şut atması oldu. %73’le serbest atış atması kendisinin en negatif istatistiği oldu diyebiliriz, çok olgun oynuyor ve doğru şutları tercih ediyor.

         En İyi Beş’e giren diğer oyuncuları da oyun kurucu Nikola Rebic oldu. Maçlara daha çok kenarda başlayan Rebic 27.5 dk ortalamasıyla takımın en çok süre alan oyuncusu. Turnuvayı 10.7s- 3.1r- 2a ortalamalarıyla tamamladı; kendisinden bir yaş küçük olan Djokovic’i de hesaba katarsak; Sırbistan’ın gelecek yıllarda korkutucu bir gard ikilisine sahip olacağını söyleyebiliriz.

         Forvet Rade Zagorac 11.4s- 4.7r; uzun forvet/pivot Tejic 10.4s- 5.8r’la etkili oldular. Jaramaz-Davidovac-Apic-Rakicevic de takımın diğer önemli isimleri oldular.



İSPANYA: Finale kadar olan tüm maçlarını –genel olarak rahat skorlarla- kazanan İspanya, finalde turnuvanın en iyi takımı olan Sırbistan’a çarptı ve gümüş madalyada kaldı. Geçen yıl da finalde Türkiye’ye kaybeden İspanya, son beş yılın dördünde finale çıkmayı başararak müthiş bir istikrar yakaladı.

         İspanya’da kadrodaki 12 oyuncudan 11’i sahada 9dk’nın üzerinde kaldılar. Sima sadece 7 maç oynadı, diğer oyuncular 9-10 maç.

         Turnuvanın En İyi Beş’ine seçilen oyuncu Juan Hernangomez oldu. 2.04 boyundaki forvet turnuvayı 14.2s- 8.5r- 1a- 1.6tç- 1.2b ortalamalarıyla tamamladı; çeyrek finalden itibaren 30 dakikanın üstünde süreler aldı ve hiçbir maçta faul problemine girmedi, fazla dış şut kullanıyor ama bu turnuvada fazla isabet yakalayamadı. Serbest atış çizgisinde de istenildiği kadar etkili olmadığı ekleyelim ama istatistik kağıdının tamamını doldurması ve oyunun iki tarafında da çok etkili olması kendisini daha özel kılıyor.

         İspanya’nın bir diğer önemli oyuncusu da Ilimane Diop. Senegal asıllı pivot, geçtiğimiz yıl da Laboral’de oynamıştı. 8s- 7r- 1.5b ortalamaları var; skor tarafında çok etkili olamadı ama bir pivota göre yüksek sayılabilecek olan serbest atış isabet oranı ve savunmadaki caydırıcılığıyla etkili oldu.

         Forvetler Marc Garcia – Alberto Abalde ve oyun kurucu Alberto Martin de göze batan diğer isimler.



TÜRKİYE: U19 Dünya Basketbol Şampiyonası’ndaki gibi bir turnuva geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Yarı finale kadar inişli-çıkışlı bir grafik sergileyen Türkiye, yarı finalde turnuvanın en iyi takımı Sırbistan karşısında ikinci çeyreğin başlamasıyla birlikte maçı bıraktı ve tamamen dağıldık. Üçüncülük maçında Fransa’yı yenmek madalya getirdi ama çok da tatmin edici bir turnuva olduğunu söylemek zor.

         En İyi Beş’e giren oyuncu pivot Emircan Koşut oldu. 10s- 7r- 3b ortalamalarıyla oynayan Emircan, turnuvanın blok kralı oldu ve %58 ikilik isabetiyle bu alanda da ikinci oldu.

         Kartal Özmızrak takımın en fazla süre alan oyuncusu ve turnuvayı  11s- 4.3r- 3.7a- 2tç ortalamalarıyla tamamladı. Kartal’ın istatistikleri böyle bakınca etkileyici olsa da; %23 üçlük- %68 serbest atış ve 2.3tk ortalaması istatistiklerin olumsuz tarafı.

         Metecan Birsen 9s- 5.5r- 1tç ortalamalarıyla oynadı; %33 üçlük ve %60 serbest atış yüzdeleri Metecan’dan beklenen şut katkısının çok altında. Metecan, yarı final maçında Sırbistan’ın etkili savunması karşısında da felaket bir performans sergiledi.

         Okben-Berk-Doğuş zaman zaman etkili olan diğer oyuncular oldular, Türkiye ile ilgili daha sonra ayrıntılı olarak yazacağım için bu bölümü uzatmıyorum…


FRANSA: Fransa, çok etkileyici bir turnuva geçirmedi ama rakiplerini ortalama 59 sayıda tutarak, yarı finale kadar ilerlemeyi başardılar.

         Yarı finale çıkarken, şanssız ve planlamayan bir şekilde ilerlediklerini de söyleyelim. Takımın en etkili ismi olan forvet Bouteille, ilk tur grup maçlarında sakatlandı ve devamında oynayamadı. Onun yokluğunda, Luwawu takımı sırtladı diyebiliriz. Pota altı ikilisi Yabusele-Corneliet ve oyun kurucu Rozenfeld de göze batan diğer isimler oldular.


Emmanuel Lecomte: Belçika’nın 1.80 boyundaki oyun kurucusu ‘En İyi Beş’e seçilen diğer isim oldu. Lecomte’un Belçika’yı adeta ‘tek başına sırtladığını’ söylesek, çok da abartı olmaz. 19.6s- 3.4r- 3.6a ortalamalarıyla oynayan Lecomte sadece %22’yle dış şut atmasına rağmen, %84 serbest atış atarak bunu telafi etti diyebiliriz.


Diğer Yıldızlar: Takımları erken elenmesine rağmen bireysel performanslarıyla sivrilen diğer isimlere bakalım…


         _ Ukrayna’nın pivotu Antypov her alanda etkili olan, çok özel bir oyuncu olabilir. Turnuvayı 14.6s- 10.4r- 1.2tç ortalamalarıyla tamamladı. %43 üçlük- %72 serbest atış ortalamaları etkileyici.


         _ Letonya’nın pivotu Smits, Antypov kadar iyi dış atıcı olmasa da, ona benzer istatistiklere imza attı. 14.6s- 9r- 1a- 1tç ortalamaları var.


         _ Slovenya’nın ‘97li şutör gardı Blaz Mesicek dış şutlarda pek başarı yakalayamadı ama 16.6s- 5.6r- 2.8a ile önemli katkı verdi.

         _ Bosna’lı forvet Nedim Buza 16.6s- 7.3r- 2.3a- 2.4tç ortalamalarıyla bireysel olarak etkiledi.


         _ Litvanya’nın pivotu Domantas Sabonis 11.5s- 13r- 2a ortalamalarıyla oynadı; Litvanya’da Sabonis dışındaki oyuncular da biraz katkı verebilselerdi, iyi bir turnuva geçirebilirlerdi.







sahinarif88@hotmail.com




twitter: @arifsahin1

İstanbul Cup- İlk Gün

TEB BNP Paribas İstanbul Cup’ta eleme maçları tamamlandı ve ilk turun ilk dört maçı oynandı. Kalan bölümün kuralarını ve ilk gün oynanan maçları inceleyelim…



ELEMELER


         Elemelere katılan üç Türk tenisçiden Ayla Aksu, ilk turda zorlu bir maç sonunda Hlavackova’ya final seti tiebreak’inde kaybetti.


         _ Melis Sezer, ilk turda seribaşı isimlerden Kontaveit’ı geçti ama elemelerin finalinde Ostapenko’ya çarptı ve maçta hiç etkili olamadı.


         _ Elemelerin en beklenmedik galibiyeti, bana göre Türk kadın tenisinin bu yılki en anlamlı galibiyetine imza atan oyuncusu Berfu Cengiz’den geldi. Türkiye Gençler Şampiyonu Berfu, dünya 174 numarası olan tecrübeli Beygelzimer’i yendi ve elemelerin finalinde Panova’ya kaybetti.




ÜST YARI



            Venus Williams, elemelerden gelen Bondarenko karşısında başlıyor ve ikinci turdaki muhtemel rakibi geçen hafta Bastad’ta final oynayan Mona Barthel…  Lesia Tsurenko, yaklaşık üç saat süren maç sonunda 6 nolu seribaşı olan Daria Gavrilova’yı yendi ve ikinci tura yükseldi;  Hantuchova-Çağla maçının galibi Lesia ile eşleşecek…



          Alize Cornet, ilk turda Wickmayer’le karşılaşacak; sonra da Flipkens-Ostapenko galibi var… Camila Giorgi, ilk tur için şanssız bir kura çekti ve Cibulkova ile karşılaşacak; Schiavone-Karatantcheva da bu taraftaki diğer eşleşme…







ALT YARI
               



         Magdalena Rybarikova , 2 nolu seribaşı olan Elina Svitolina’yı eleyerek ilk günün en önemli sürprizine imza atmış oldu. Rybarikova çok iyi oynadı ama karşısında da beklenin çok altında olan bir Svitolina buldu; Svit’in morali mi yoktu, hasta mıydı bilemiyorum bugün bir türlü oyuna giremedi, ikinci setin ortaları dışında sahada yok gibiydi. Rybarikova’nın galibi İpek-Tatishvili maçının sonucunda belli olacak… Roberta Vinci, 7 nolu seribaşı Pavlyuchenkova karşısında hiç sıkıntı yaşamadı ve ikinci tura yükseldi; ikinci turdaki rakibi Kulichkova-Panova maçı sonunda belli olacak…


         3 nolu seribaşı Jelena Jankovic , ilk maçında Ur.Radwanska’yı yenerse; Bojana Jovanovski ile karşılaşacak. Jovanovski-Shvedova maçı ilk günün en iyi maçı oldu. İlk sette geriden gelip, üstünlüğü ele alan Shvedova 7-5’lik tiebreak’le kazandı. İkinci setin ilk oyununda da Shvedova servis kırdı ama devamında Bojana kontrolü eline geçirdi ve 6-3’ten sonra final setini de 6-4’le kazanarak tur atladı… Tsvetana Pironkova, ilk turda Gasparyan karşısında. İkinci tur tarafında ise Nara-Diatchenko var…












sahinarif88@hotmail.com



twitter: @arifsahin1

Wimbledon 2015 – Kazananlar&Kaybedenler

                Wimbledon 2015’in geride kalmasından sonra akılda kalanları tekrar yazalım; bekleneceği gibi daha çok kadınlar tablosunda beklenmedik sonuçlar ortaya çıktı.



KAZANANLAR



Krystina Pliskova: Kariyerinde sürekli olarak ikizinin gölgesinde kalan Krys, ilk kez bir turnuvada ikizinden daha başarılı oldu ve Smitkova-Kuznetsova maçlarında ilk setleri kaybettikten sonra kazandı; üçüncü turda Niculescu’ya yenildi.



Jelena Ostapenko: 2014 Wimbledon genç kızlar şampiyonu olan Letonyalı, wildcard’la katıldığı turnuvanın ilk turunda Navarro karşısında sadece ilk sette iki oyun kaybetti; sonraki turda ise Mladenovic’e yenildi.



Garbine Muguruza: Genç İspanyol’un gelecek yıllarda çok başarılı olmasını beklerdik ama bu turnuvada böyle bir çıkış yapması şaşırtıcı oldu. Belki de en az başarılı olması beklenen zeminde kariyerinin ilk Grand Slam finaline ulaşırken Kerber-Wozniacki-Timea-Radwanska’yı geçmeyi başardı; finalde de Serena Williams karşısında maçın özellikle son bölümünde sergilediği direnç takdire şayandı.



Tatjana Maria: Alman tenisçi evlenmeden önce de kariyerinde çıkış yakalayamamıştı. 2013’te evlenip çocuk sahibi olduktan sonra tenise ara verdi ve geçen sene kortlara döndü. Bu turnuvada kura şansı da yanında oldu ve Jovanovski-Duan’ı yenerek kariyerinin en iyi Grand Slam derecesine ulaştı.



Olga Govortsova: ‘88li Olga, 2007 Wimbledon’dan bu yana tüm Grand Slam’lere katıldı ama asla üçüncü turun ötesine geçemedi. Bu turnuvaya elemelerden giriş yaptı ve Mitu-Cornet-Rybarikova’yı eleyerek dördüncü tura kadar yükseldi; hatta dördüncü turda Keys karşısında iyi başladı ama sonunu getiremedi.



Rojer-Tecau: Bu yılın ilk iki Grand Slam’inde yarı final oynayan ikili, bu kez şampiyonluğa uzandılar; daha da ilginci Tecau’nun 29., Rojer’in 26.Grand Slamlerinde ilk şampiyonluklarını yaşamaları oldu.


Hingis-Mirza: Çift kadınlarda şampiyon olan ikiliden Sania Mirza kariyerinin 38.Grand Slam’inde ilk kez şampiyon olmuş oldu; Martina Hingis ise 17 yıl sonra Wimbledon’da çift kadınlarda tekrar şampiyon oldu, karışık çiftlerde de bir başka Hintli Paes ile beraber şampiyon oldu ve 2004’te Cara Black bunu başardığından bu yana, iki çiftler şampiyonluğu birden kazanan ilk oyuncu oldu.



Vasek Pospisil: Erkeklerde iki turnuvaya da katılan Vasek Pospisil, geçen yıl Sock’la beraber kazandıkları çiftlere bu kez erken veda etti ama teklerde kariyerinin en büyük başarısını yakaladı. Fognini-Ward-Troicki’yi eleyip çeyrek finale çıktı; Andy Murray’e yenildi.




KAYBEDENLER



Karolina Pliskova: Turnuvaya 11 nolu seribaşı olarak giren Pliskova, ikinci turda Vandeweghe’ye kaybetti; böylece kariyerinin 13.Grand Slam’inde de ilk üç turda elenmiş oldu.



Simona Halep: Genç tenisçi, etkileyici 2014’ün ilk yarısı performansından sonra düşmeye devam ediyor. Katıldığı son dört Grand Slam’de sadece Avustralya’da çeyrek final oynadı, diğerlerinde erkenden elendi, bu turnuvaya da ilk turda Cepelova’ya kaybederek veda etti.



Eugenie Bouchard: Kanadalı’nın da önlenemeyen düşüşü devam ediyor. Geçen yıl final oynadığı Wimbledon’da bu kez ilk turda Duan’a kaybederek elendi.



Petra Kvitova: Dünya 2 numarası olarak başladığı turnuvada, ilk iki turda zayıf rakipleri karşısında şov yaparak kazanmıştı; üçüncü turda ise Jankovic’e kaybetti. Kvitova böylece katıldığı son 12 grand slam’in 10’unda çeyrek final öncesi elenmiş oldu.



Carla Suarez Navarro: Kariyerinin en iyi sezonunu geçiren Navarro, bu performansını Grand Slam’lere yansıtamıyor. İlk turda Ostapenko karşısında varlık gösteremeyen Navarro, bu yıl ikinci kez bir Slam’e ilk turda veda etti, RG’de de üçüncü tura çıkmıştı; çiftlerde de Muguruza ile beraber sadece bir tur geçebildiler.



Caroline Garcia: Wimbledon’da en büyük hayal kırıklığı yaşayan oyuncuydu diyebiliriz. Tek kadınlarda, çift kadınlarda ve karışık çiftlerde seribaşı olarak tabloya girdi ama üçünde de erken elendi. Tek kadınlarda ilk turda Watson’a yenildi, çift kadınlarda Srebotnik ile beraber, karışık çiftlerde de Mike Bryan ile beraber erken elendiler.







sahinarif88@hotmail.com         




Twitter: @arifsahin1

19 Temmuz 2015 Pazar

DAVİS CUP Raporu

         Davis Cup’ta Türkiye elenirken, Dünya Grubu’nda da çeyrek final maçları oynandı, haftasonuna bakalım…

           
TÜRKİYE


         Avrupa/Afrika 2.grupta yer alan Türkiye Mart ayında zorlu bir eşleşme sonrası Güney Afrika’yı yenmişti. İstanbul’da konuk ettiğimiz Belarus karşısında yine çok zorlu bir seri oynadık ama bu sefer sonunu getiremedik, Türkiye toplamda üçüncü kez 2.Grup ikinci turunda elenmiş oldu…


BİRİNCİ GÜN


         İlk günde iki ülkenin de 1 numaraları, diğer ülkenin 2 numarasıyla karşılaştılar.


Marsel İlhan – Egor Gerasimov

        
         _ İlk sette 2-4’ten sonra seti dengeleyen Marsel, seti erken de kazanabilirdi ama servis kırma şanslarını değerlendiremedi ve set tiebreak’e kaldı. Tiebreak’te 2 kez set puanı çeviren Gerasimov, rakibinin basit hatalarından da faydalanarak 10-8 ile kazandı.


         _ İkinci sette Marsel İlhan; dördüncü oyunda iki, altıncı oyunda üç kez servis kırma şansından faydalanamadı ve daha sonra servisini kırdırarak seti kaybetti.


         _ Üçüncü set ise maçın döndüğü set oldu; Marsel İlhan servis oyunlarında sıkıntı yaşamadı ve iki kez servis kırarak seti 6-3’le kazanarak maça döndü.


         _ Dördüncü sette de üçüncü setle benzer bir senaryo yaşandı, set 6-2 bitti.


         _ Final setinde Marsel servis kırarak 4-2’yi yakaladı, Gerasimov’un daha sonra servis kırması maçı uzattı ama Marsel final setini 9-7 ile kazanarak Türkiye’yi seride öne geçirdi…



        
Cem İlkel – Dzmitry Zhrymont


         _ İlk iki sette Zhrymont şov yaptı diyebiliriz. İki sette de ikişer kez servis kıran Belaruslu, sadece ikinci setteki ikinci servis oyununda sıkıntı yaşadı, kalan servis oyunlarını çok rahat kazandı.


         _ Üçüncü sete iyi başlayan ise Cem oldu. Set başında servis kırarak avantajı ele geçiren Cem, sonrasında bir daha servis kırarak seti 6-2 kazandı.

         _ Dördüncü sette sonlara kadar iki oyuncu da servis oyunlarına tutundular ama son servis oyununda servis kırdıran Cem, sonraki oyunda da ilk iki puanı kazanmasına rağmen servis kıramadı ve Zhrymont seriye beraberliği getirdi…
               

İKİNCİ GÜN


         Çiftler maçında; Anıl/Barış ikilisiyle Mirnyi/Betov ikilisi karşı karşıya geldiler. Son on yılın en iyi çiftler oyuncularından biri olan Max Mirnyi’nin yanında oynayan Betov da çiftlerde ilk 100 içinde yer alan bir isim. Türkiye’nin bu maçta pek iddialı olduğunu söyleyemeyiz; maç da öyle geçti. İlk iki sette şov yapan Belarus, sadece üçüncü sette biraz zorlandı ama maç genelinde Mirnyi’nin müthiş file önü performansıyla rahat bir şekilde kazandılar ve öne geçtiler…


ÜÇÜNCÜ GÜN


         Türkiye, Güney Afrika karşısında olduğu gibi seriyi son günde 1-2’den çevirme umuduyla güne başladı…



Marsel İlhan – Dzmitry Zhrymont


         _ Maçın ilk 16 puanının 12’sini kazanan Marsel durumu 3-0 yaptı ama set için servis kullanırken, servisini kırdırdı ve tiebreak’e uzadı. Tiebreak’e 5-0’la giren Marsel, inanılmaz hatalarla rakibini oyuna ortak etti ve tiebreak 8-6 ile Zhrymont’un oldu.

         _ İkinci sette uzun süre iki tenisçi de servis oyunlarında sıkıntı yaşamadılar. Setin yedinci oyununda 0’a karşı servis kıran Marsel seti 6-3 kazandı.

         _ Üçüncü sete Zhrymont iyi başladı ama servis kıramadı. Maçın genelinde en iyi servis attığı bölümde, Marsel bir kez servis kırarak seti 6-3 ile kazandı.

         _ Dördüncü sette de iki kez servis kıran Marsel 6-2 ile seriyi final maçına bıraktı…



        
Cem İlkel – Egor Gerosimov


         _ Cem Cuma günkü gibi maça felaket başladı ve iki kez servis kıran Gerosimov seti 6-2 kazandı.


         _ İkinci setin ilk oyunlarında iki tenisçi de ikişer kez servis kırma puanı kaçırdılar. Tiebreak’te 1-5’ten dönen ve durumu dengeleyen Cem, basit hatalarla tiebreak’i kaybetti: Gerosimov 7-5


         _ Üçüncü set ise Cem’in seti oldu. İlk oyunda servis kırma puanı çeviren Cem, iki kez servis kırdı ve seti 6-3’le kazandı.


         _ Dördüncü setin başlarında defalarca servis kırma şansı kaçıran Cem, rakibini adeta zorla maça soktu. Setin sonuna kadar servis kırılmadı; tiebreak’te son dört puanı alan Gerosimov ülkesini finale taşıdı…





DÜNYA GRUBU



            Dünya Grubu çeyrek finallerindeki dört eşleşmede de evsahibi ülkeler güldüler…

         _ Büyük Britanya, Fransa’yı Andy Murray kozuyla geçti. Teklerdeki iki maçta Simon ve Tsonga’yı yenen Andy, çiftlerde ağabeyi Jamie ile kazandı ve ülkesini 3-1’le finale taşıdı.

         _ Kazakistan deplasmanda iyi başladı. İlk günde; Kukushkin ve Nedovyesov, Kyrgios ve Kokkinakis’i yendiler ve Kazakistan tura yaklaştı. Çiftler maçında Groth/Hewitt’le galip gelen Avustralya, sonraki gün de iki tenisçinin tekler maçı galibiyetleriyle birlikte tur atladı.


         _ Arjantin, Buenos Aires’te, dünya 1 numarasından yoksun olan Sırbistan’ı çok rahat geçti. Delbonis’in Troicki’yi 0-2’den gelip yenmesi serinin en kritik anıydı diyebiliriz; Arjantin 4-1’le kazandı ve 2002’den bu yana ilk kez yarı finale yükseldiler.


         _ Belçika da Kanada karşısında çok rahat bir galibiyet aldı ve 1999’dan bu yana ilk kez yarı finale kalmış oldular. Belçika’ya Raonic-Pospisil olmadan giden Kanada deplasmanda hiç galibiyet alamadı, Belçika rakibini süpürdü.






sahinarif88@hotmail.com         



Twitter: @arifsahin1

18 Temmuz 2015 Cumartesi

Avrupa U20 Basketbol Şampiyonası– Türkiye yarıda kaldı

İtalya’da düzenlenen U20 Şampiyonası’nda Türkiye yarı finalde Sırbistan’a 81-58 ile yenildi ve yarın Fransa ile üçüncülük maçına çıkmaya hak kazandı.


Çeyrek Final: Öncelikle Türkiye-Letonya maçından bahsedelim. Türkiye, Letonya karşısında maç boyunca çok iyi savunma yaptı. Letonya ilk bölümde maça tutunmaya çalışsa da Türkiye, Doğuş Özdemiroğlu’nun liderliğinde etkili savunma yaptı ve Letonya’nın etkili pota altı oyuncusu Smits dışındaki oyuncuları durdurdu, Letonya takım olarak 7a /20tk ile oynayınca Türkiye kazandı. Doğuş Özdemiroğlu 0/6 şut attı ama 4r- 4a- 7tç ile dikkat çekici bir performans sergiledi.


Yarı Final: Türkiye-Sırbistan maçı karşılıklı top kayıpları ve karşılıklı basketlerle başladı, Rebic kenardayken Türkiye savunmada daha rahattı ve hücumda da Emircan Koşut’u iyi kullanarak skorda öne geçti. Dokuzuncu dakikada skor 17-10 olduktan sonra Sırbistan arka arkaya bulduğu üçlüklerle ve farkı kapattı ve –Litvanya maçında olduğu gibi- ikinci çeyrekte oyuna ağırlıklarını koydular, Rebic’in ağırlığını koyduğu bölümde; -ilk çeyreğin de sonuyla birlikte- 27-8’lik bir seri yakaladılar ve farkı açtılar.

                İkinci yarı ise Sırbistan’ın tamamen kontrolü elinde tuttuğu bir devreye sahne oldu. Fark 10-20 sayı arasında gidip geldi ve Sırbistan rahat bir şekilde finale yükseldi.



Diğer finalist İspanya: İspanya; önce Belçika, sonra Fransa karşısında ‘olağan şüpheliler’ Hernangomez&Diop’la beraber rahat sayılabilecek galibiyetlere imza attı ve finale yükseldi…





sahinarif88@hotmail.com


twitter: @arifsahin1

16 Temmuz 2015 Perşembe

Avrupa U20 Şampiyonası– Türkiye ve diğerleri

       İtalya’da düzenlenen U20 Şampiyonası’nda gruplar aşamaları geçildi ve finaller aşaması Cuma günü başlayacak. Geçtiğimiz yedişer maçı hatırlayalım ve öne çıkan isimlere bakalım…



TÜRKİYE
                              
                Türkiye, turnuvanın ilk gününde neredeyse büyük şoka uğrayacaktı ama Britanya’yı son saniyelerde geçtik, Litvanya karşısında önemli bir galibiyete imza attık, Slovenya’ya kaybetmemize rağmen Slovenlerin gruptan çıkamamasıyla ikinci tur grubuna avantajlı gittik.

                İkinci tur grubundaki ilk iki maçta Çek Cumhuriyeti ve Ukrayna karşısında farklı galibiyetler elde eden Türkiye, liderlik maçında İspanya’ya karşı kaybedince grubu ikinci sırada bitirdi. Türkiye 64.3 sayı ortalamasıyla fazla sayı üretemiyor ama maç başına sadece 59 sayı yiyerek bu kategoride turnuva üçüncüsü oldu.

                Türkiye kadrosunu geçtiğimiz yıl da Avrupa Ümitler Şampiyonası’nı kazanan kadroda yer alan bazı oyuncular ile FIBA U19 Dünya Şampiyonası’nda üçüncü olan takımdan dahil olan oyuncular oluşturuyorlar. En fazla süre alan oyuncular geçen sene Cedi Osman’ın yanında takımın en önemli isimleri olan oyuncular…


Kartal Özmızrak: Oyun kurucumuz Kartal, 10s- 4.3r- 3.7a – 2tç ortalamalarıyla oynuyor, 26 dakika ortalamayla oynadığını da düşünürsek, oyuna çok yönlü katkısı güzel. Kartal adına negatif tarafa bakalım, %17 üçlük ve %54 serbest atış ortalamaları var. 3.7 asiste karşılık 2.3 top kaybı ortalaması da kaygı verici. Üçlük ortalaması %25-30 civarında olsa kabul edilebilir belki ama bir gardın bu kadar kötü serbest atış kullanması kabul edilebilecek gibi değil.


Metecan Birsen: 25 dakika ortalamayla oynayan Metecan, 9.6s- 5.6r- 1tç ortalamalarına sahip. Şut yüzdeleri fena olmasa da fazla şut kullanmadığını da not edelim.


Emircan Koşut: 24 dakika ortalamayla oynayan pivot 10s- 7.6r- 3.7b ortalamalarına sahip, Emircan blok ortalamasına turnuva lideri, %59.3 saha içi isabet yüzdesiyle de turnuva ikincisi. Serbest atışlarda 7/13 atması en olumsuz istatistiği diyebiliriz, sadece Slovenya maçında faul problemine girdi. Britanya maçında 12r- 11b ve Ukrayna maçında 24s- 11r ile dev performanslar sergileyerek double-double yaptı ve Britanya maçındaki 11 blok ile turnuva rekoru kırdı.


                Berk Demir, Muhsin Yaşar, Mert Celep ve Doğukan Şanlı da geçen yılın şampiyon takımından kalan diğer oyuncular ama fazla süre almadıkları için kendilerini yazamayacağım. Daha küçüklere (‘96lılara) gelelim…


Tolga Geçim: 22 dakika ortalama süre ile en fazla süre alan ‘96lı oyuncu. Tolga’nın buna rağmen, istatiksel olarak etkileyici olmadığını söyleyebiliriz. Yunanistan’daki turnuvada asistleriyle etkili olan oyuncu bu turnuvada 1.6a ortalamasıyla oynuyor ve 2 tk ortalaması var. İlk yedi maçta 1/18 dış şut attı ki çok kötü diyebiliriz. Savunmadaki katkısıyla takımın savunma istatistiklerinde zirveye oynamasına büyük etki ediyor.


Okben Ulubay: FIBA U19’da çok etkili olamayan Okben, burada aksine daha fazla şans buluyor ve kendisini gösteriyor. 8s- 3r -1a ortalamarıyla oynayan Okben, turnuva boyunca 7/27 üçlük atarak dış şutlarda istediğini bulamadı. Çek maçında 24s- 7r ile dev bir performans sergiledi.


Berk Uğurlu: 20 dakika süre alan Berk 4s- 2r- 2a- 1.4tç ortalamalarıyla oynuyor.



                Ege Arar ve Doğuş Özdemiroğlu da fazla süre alamayan ‘96lılar.




Çeyrek rakibi LETONYA: Letonya; ilk turda Sırbistan’a ve İsrail’e, ikinci turda ise Fransa’ya yenildi ama evsahibi İtalya’yı 31 sayı farkla yenmeleri dikkat çekici oldu. Takım istatistikleri kategorisinde her alanda üst sıralardalar. Ribaundlarda ve asistlerde 3.sıradalar; Türkiye’nin arkasında en az sayı yiyen 4.takımlar ve en çok sayı atan 6.takım durumundalar. Letonya, genel olarak Türkiye’ye ters bir şekilde süre paylaşımını tüm kadroya dağıtan bir takım, sadece pota altında oynayan Rolands Smits’in istatistiksel bazda öne çıktığını söyleyebiliriz. 2.07 boyundaki Smits 16s- 9r- 1a- 1tç ortalamalarıyla turnuvanın en iyi isimlerinden biri, forvet Meznieks de 10s- 4r ortalamalarına sahip. ’96lı gard Lomasz 9s- 4r- 2.5a- 2tç ortalamalarına sahip.







SIRBİSTAN-LİTVANYA: Bu maçın galibi, yarı finalde Türkiye-Letonya maçının galibiyle karşılaşacak. Sırbistan, İspanya ile beraber turnuvadaki tüm maçlarını kazanan iki takımdan birisi ama Belçika maçı haricindeki tüm maçlarını çok rahat kazandıkları için turnuvanın en iyi takımı da diyebiliriz. Sırbistan maç başına ürettiği ortalama 80 sayıyla bu kategoride açık ara önde. 2.01lik boyuyla dış oyuncu olarak fark yaratan Zagorac 12s- 4.5r ortalamalarına sahip. Takımın şutörü Guduric 11s- 4r- 2.5a ortalamalarıyla dikkat çekiyor, Rebic ve Tejic de diğer önemli isimler. Sırbistan takım halinde sadece %60’la serbest atış atıyor, 40 ribaund ortalamalarıyla bu alanda da turnuva dokuzuncusu durumundalar… Litvanya ise beklentilerin altında kaldı, ilk maçında Türkiye’den fark yiyen Litvanya, ikinci tur grubunda da Çek Cumhuriyeti ve İspanya’ya yenildi. Forvet Seskus 12s- 5r ortalamalarıyla en skorer oyuncu; Domantas Sabonis 11s- 14r- 2a ortalamalarına sahip.




Diğer Çeyrek Finaller: Şu ana kadar turnuvanın en iyi iki takımından biri olan İspanya, yarın Belçika’yla karşılaşacak. İspanya’da Hernangomez 13s- 8r- 1a- 1.7tç- 1b ortalamalarıyla müthiş oynuyor, Diop’un 7s- 7r- 1tç- 1.7b ortalamaları var. Belçika’da ise 18s- 4r- 4a ortalamalarıyla oynayan gard Lecomte’un tek başına fark yarattığını söyleyebiliriz. Kesteleoot ve Bako da takımın diğer önemli isimleri… Rakiplerinden ortalama 54 sayı yiyerek bu alanda birinci olan Fransa ise Çek Cumhuriyeti ile karşılaşacak. Fransa’da forvet Axel Bouetille 14.5s- 4.3r- 1tç ortalamalarıyla sivriliyor ama son iki maçta oynamadı. Onun yokluğunda yıldızlaşan isim Luwawu oldu. Çek Cumhuriyeti’nde uzunlar Peterka-Pechacek dışındaki isimler etkili olamıyorlar, gard Kouril sivrilen diğer oyuncu.



Diğer Yıldızlar: Elenen takımlardaki en iyi oyunculardan biri Nedim Buza oldu. 2.02 boyundaki Boşnak oyuncu 16.7s- 7r- 1.7a- 2.7tç ortalamalarına sahip… Sloven gard Nikolic 16.7s- 6.4r- 3.7a ortalamalarına sahip. Sadece ilk tur maçlarında oynayan Tomislov Gabric 16s- 8r ortalamalarıyla tamamladı. Ukraynalı pivot Antypov da çok özel bir oyuncu olma yolunda ilerliyor. 16/30 üçlük isabetiyle 16s- 10r- 1b ortalamalarına sahip.
               





             

             





sahinarif88@hotmail.com




twitter: @arifsahin1

DAVİS CUP’a Doğru

  Davis Cup’ta ikinci tur maçları Cuma-Pazar günleri arasında oynanacak; önce Türkiye’nin durumuna bakalım, yazının devamında da diğerlerini inceleyelim…

           
TÜRKİYE


            Avrupa/Afrika 2.grupta yer alan Türkiye Mart ayında zorlu bir eşleşme sonrası Güney Afrika’yı yenmişti. Yarı finalde, İrlanda’yı deplasmanda ezen Belarus’u İstanbul’da konuk edeceğiz. Bunu da geçersek, final serisinde Portekiz-Finlandiya ile karşılacağız…


            Türkiye, Güney Afrika karşısında iki kez geriye düşmesine rağmen, son günde Marsel İlhan ve Cem İlkel’in beşer setlik tekler maçlarını kazanmalarıyla tur atlamıştı.


            Türkiye, Güney Afrika’yı eledikten sonra sıralamada 24 basamak birden yükselerek 62.sıraya çıktı ama bu yine de Belarus’u yakalamamızı sağlayamadı. Belarus 55.sırada yer alıyor.


            Türkiye’nin kadrosunda dünya 78 numarası Marsel İlhan’ın yanı sıra dünya 438 numarası Cem İlkel ve 600’lü sıralarda yer alan Barış Ergüden ile Anıl Yüksel yer alıyorlar.


            Belarus da Güney Afrika gibi vasatın altında bir kadroya sahip. Teklerde ilk 200 sıra içinde bir temsilcileri yok, en iyi tekler oyuncuları Ignatik kadroda yok. Tek tecrübeli isimleri ‘77li dev raket Max Mirnyi. Mirnyi, teklerde 2003’te 18 numaraya kadar yükselmişti, aynı çiftlerde de 1 numaraya çıkmıştı. Max, 2008’den bu yana teklerde mücadele etmiyor; çiftlerde de 15 aydır hiçbir turnuvada kupa kazanamadı.



            İrlanda karşısında oynayan en önemli isim dünya 241 numarası olan Dzmitry Zhirmont. ‘89lu Zhirmont, en son Kazan’da Marsel İlhan’a yenilmişti; bu yıl üç ITF turnuvasında finalist oldu. Dünya 327 numarası Egor Gerasimov 1992 doğumlu ve çiftlerde de 326 numarada. Egor, Dublin’de iki tekler maçını kazanmıştı, bu yıl Challenger turnuvalarında kayda değer bir başarı elde edemedi.


            Belarus’un en önemli isimleri ise çiftlerde yer alıyorlar. Mirnyi’nin yanı sıra ’87li Sergey Betov da çiftler sıralamasında 74.sırada yer alan önemli bir isim.
               



WORLD GROUP


            World Group ilk tur maçlarında sekiz eşleşmenin yedisi 3-2 bitmişti. Şimdi çeyrek finallerdeyiz…


            _ Geçen yılın finalisti Fransa, Büyük Britanya’ya konuk oluyor. Britanya’nın en önemli ismi Andy Murray, Wimbledon’da başarılı bir turnuva çıkaran James Ward ve ‘abi’ Jamie Murray de takımın diğer kozları. Fransa’da dünya 11-12-13 numaraları olan Simon-Tsonga-Gasquet’nin yanında Mahut var…

            _ Avustralya, Kazakistan’ı ağırlıyor. Avustralya’da Tomic yok, Kyrgios-Kokkinakis-Groth-Hewitt kadroyu oluşturuyorlar; Kazakistan’da en önemli isim Kukushkin.



            _ Arjantin, Buenos Aires’te –ilk turun rakibini ezen tek takımı olan- Sırbistan’ı konuk edecek. Sırbistan, bu kez dünya 1 numarasından yoksun. Troicki-Lajovic-Tipsarevic-Zimonjic’le gidiyorlar. Arjantin ise yine tam kadro; Mayer-Schwartzman-Delbonis-Berlocq’la devam ediyorlar.


            _ -İlk turda son şampiyon İsviçre’yi eleyen- Belçika, Kanada’yı ağırlayacak. Kanada da en önemli yıldız Milos Raonic’in yanı sıra, Vasek Pospisil de kadroda yok. Kanada, Daniel Nestor haricinde çok vasat bir kadroya sahip diyebiliriz. Belçika ise tam kadro. David Goffin’in yanı sıra Steve Darcis-Bemelmans ve Coppejans kadrodalar...







sahinarif88@hotmail.com         


Twitter: @arifsahin1