5 Eylül 2014 Cuma

Dünya Kupası – Grup Değerlendirmeleri ve İkinci Tur Eşleşmeleri

          İspanya’da düzenlenen 2014 FIBA Dünya Kupası’nda grup maçları tamamlandı ve bir günlük aranın ardından ikinci tur maçları başlayacak. Yazımın ilk bölümünde grup maçlarını değerlendireceğim, ikinci bölümde ikinci tur eşleşmelerine bakalım…
               


İlk Tur Değerlendirmesi
               


                A Grubu: Bu grupta, İspanya’nın lider olacağını ve İran-Mısır’ın eleceğini biliyorduk ama kalan üç takımın sıralaması benim için sürpriz oldu. Sırbistan, Fransa ve Brezilya maçlarında son çeyrekleri kötü oynayarak dördüncü sıraya indi. Fransa başta Lauvergne’in etkili oyunuyla grupta üçüncülüğe çıktı, Brezilya ise tecrübeli oyuncularıyla galibiyetler elde etti ve ikinci oldu.



                B Grubu: Bu grupta Yunanistan grubu domine eden takım oldu. Beş maçını da oldukça rahat kazanan Yunanistan hazırlık döneminde gösteremediği potansiyelini sergiliyor. Grup ikincisi Hırvatistan, Arjantin’i yenerek hedef maçını kazandı ama Senegal’e yenildi ve Filipinler’i ancak uzatmada geçebildi. Son gün Porto Riko’yu adeta ezerek yenmeleri olumlu bir sinyal oldu. Arjantin’de Scola çok formda. Senegal ilk turun  sürprizlerinden biri oldu. Porto Riko ve Hırvatistan’ı yenen Senegal son gün Filipinler’e yenildi ama grubu dördüncü sırada bitirdi. Dieng takımı sırtladı, ilk turların en iyi oyuncularından biri oldu. Porto Riko’da Arroyo’nun sakatlığı planları bozdu diyebiliriz, Filipinler ise ilginç ve alkışlanacak bir mücadele ortaya koydu. Turnuvaya katılan en zayıf kadrolardan birine sahip olan Filipinler, Hırvatistan’a uzatmada yenildi, Arjantin ve Porto Riko’ya ise dörder sayılık farklarla yenildi, son gün Senegal’i yenip turnuvayı galibiyetle kapattılar.



                C Grubu: Grupta ABD sürprize fırsat vermedi. İlk gün Finlandiya karşısında 29-2’lik ikinci çeyrek oynayan ABD kalan maçlarını da rahat kazandı. Türkiye karşısında 25 dakika zorlanan ABD Faried’in üstün performansıyla maçı çevirmeyi başarmıştı. Turnuvaya gelirken kafalarda en çok soru işareti yaratan isim olan Faried’in ilk tur maçlarında takımın yıldızı olduğunu not edeyim… Türkiye oldukça şanslı bir şekilde grup ikincisi oldu diyebiliriz. Finlandiya maçını geriden gelerek son saniyede uzatan ve kazanan Türkiye, grupta ilginç sonuçların çıkmasıyla grup ikinciliğine tırmandı… Dominik üçüncü gün Finlandiya’yı yenmeyi başararak grup üçüncülüğünü aldı… Yeni Zelanda son iki günde Ukrayna ve Finlanda’yı yenerek gruptan çıktı, ilk günde Türkiye’ye karşı berbat bir maç sonu oynamasalardı grubu ikinci bitireceklerdi… Ukrayna ve Finlandiya grupta hayal kırıklığı yarattılar, Ukrayna’nın Gladyr’in sakatlanması bahanesi var ama Finlandiya’nın durumu gerçekten ilginç.


                D Grubu: Diğer üç grubun aksine liderlik için çekişmeli bir mücadelenin olduğu grup oldu. Turnuvaya gelmeden önce Kalnietis’i sakatlığa kaybeden Litvanya son güne üçüncü girdi, Slovenya maçını da kaybetmek üzereydi ama 12-2’lik son çeyrekle maçı kazanarak liderliğe yükselmeyi başardı…  İlk dört maçında ortalama 90 sayı atan ve rahat galibiyetler alan Slovenya, Litvanya karşısında fazla skor da üremedi ve sahadan yenilgiyle ayrıldı, böylece çeyrek finalde ABD’ye toslayacaklar… Avustralya, Litvanya’yı yenmeyi başarmıştı ama son günde Angola’ya yenilerek üçüncülüğe düştü… Meksika hiç sürpriz yapmadı, ilk üçteki rakiplerine yenilen Meksika, Angola ve Güney Kore’yi çok rahat yenerek gruptan çıktı.





İkinci Tur Eşleşmeleri
                (çeyrek final eşleşmelerinin oluşma sırasına göre bakalım)
            


               İspanya-Senegal:  İspanya finalin en büyük favorisi, ilk tur maçlarında zorlu rakiplerle oynadılar ama hiçbir maçta rakiplerinin oyuna ortak olmasına izin vermediler. Özellikle Pau Gasol-Ricky Rubio muhteşem bir ilk tur çıkardılar. İlk turun sürpriz takımlarından Senegal işini Hırvatistan maçıyla beraber bitirdi gibi duruyor, son iki maçta vasatın çok altında performans veren Senegal’in İspanya karşısında tutunmasını beklemiyorum.


                Hırvatistan-Fransa: İkinci turun en çekişmeli maçı olabilir. Hırvatistan da Türkiye gibi bir ilk tur geçirdi diyebiliriz, oldukça zayıf rakipler karşısında zorlanan Hırvatistan ancak son günde Porto Riko karşısında beklenenin performansı sergiledi. Fransa ise tersine ilk turun başarılı takımlarındandı. Grupta dördüncü olmasını beklediğim Fransa, Sırbistan’ı yendi ve Brezilya maçına da ortak oldu. Çekişmeli bir ikinci tur eşleşmesi olacak.



                Yunanistan-Sırbistan: İlk turda beklentileri aşan Yunanistan’la, ilk turda beklentilerin altında kalan Sırbistan’ın mücadelesinde Yunanistan’ın ne kadar ciddi bir takım olduğunu göreceğiz. Yarı finalde İspanya’ya rakip olup olamayacaklarını görmek için önemli bir sınav olacak. Sırbistan bireysel performanslar sergileme açısından iyi oyunculara sahip ama takım olarak pek de etkileyici değiller. Tabii ki grup maçlarıyla eleme maçları aynı şeyler değil ama form durumuyla Yunanistan çok önde.


                Brezilya-Arjantin: 2010’da da ikinci tur oynayan Brezilya-Arjantin maçı nefes kesmişti ve Arjantin kazanmıştı, bu kez Brezilya favori duruyor. Brezilya tecrübeli yıldızlarıyla ilk turda etkiledi, Arjantin ise güçlü rakiplerine karşı bocaladı.





                ABD-Meksika: Hiç sürpriz olmayacak gibi, ABD için ilk turun devamı bir maç olacak. Meksika Amerika’yı daha yakından tanıyor ama kadro kapasitesi olarak ilk tur grubundaki rakiplerinin bile yanına yaklaşamadı. ABD için yine rahat bir maç olacak gibi.


                Slovenya-Dominik: Slovenya için Litvanya maçının son çeyreği kabus oldu diyebiliriz, Dominik maçında normal olarak favori olacaklar ama grubu lider bitirip ABD’den kaçma fırsatını teptiler; Dominik için söyleyecek fazla bir şey yok, gruptan çıkarak zaten amaçlarına ulaştılar, çok zorlayabileceklerini sanmıyorum.




                Litvanya-Yeni Zelanda: Litvanya en önemli yıldızı Kalnietis’ten yoksun geldiği turnuvada yine liderliği almayı başardı. Yeni Zelanda ilginç ve ters gelebilecek bir takım, ilk turda üç Avrupa takımına karşı da çok iyi oynadılar ve ikisini yenmeyi başardılar. Litvanya’yı yenmeleri zor ama uzun süre zorlayabileceklerini düşünüyorum.



                Türkiye-Avustralya: Bu eşleşme de aklımıza 2006 Dünya Şampiyonası’ndaki grup maçını getirdi, oldukça çekişmeli geçen maçı Türkiye kazanmıştı. Türkiye ilk turun genelinde beklenen performansı sahaya yansıtamadı, özellikle hücum performansı çok alt seviyedeydi ama son gün beklenen performansı gördük. Avustralya skor potansiyeli yüksek bir takım, Türkiye’ye ters gelebilecek bir takım, iki takımın da gününde olması durumunda ikinci turların en zevkli maçlarından birini izleyebiliriz.





sahinarif88@hotmail.com

twitter: @arifsahin1


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder