14 Ekim 2014 Salı

Euroleague’de bu hafta

          Avrupa basketbolunun zirvesinde perde bu hafta açılıyor… Geçtiğimiz sezon olduğu gibi turnuvaya Anadolu Efes, Fenerbahçe Ülker ve Galatasaray Liv Hospital’le katılıyoruz. İlk hafta maçlarına bakalım…

           

            Türk temsilcileri

           

            Perşembe 20:00 Anadolu Efes-Unics Kazan: Beklendiği gibi elemeleri kazanan Unics Kazan beklenildiğinin aksine domine edici bir performans sergilemedi; bunun en önemli sebeplerinden biri Chuck Eidson’ın yokluğuydu, takıma yeni katılan oyuncuların birbirlerine tam uyum sağlayamadığını gördük ve koç Pedoulakis de elindeki oyuncuları nasıl kullanacağını tam çözememiş gibi… Buna rağmen, Hapoel ve Asvel maçlarını geriden gelerek kazandılar, tecrübeli oyuncular gereken dakikalarda maçlara ağırlıklarını koydular… Efes’e gelecek olursak, takımın sezona beklendiği gibi inişli-çıkışlı bir performans sergileyerek girdiğini gözlemliyoruz. Kupa elemelerini iyi bitiren Efes, ligde zorlu maçta Gaziantep’e yenildi –masada yendi- , Efes’te Krstic formda değil, Saric son iki maçta oynamadı, kariyerinin ilk Euroleague maçına çıkacak, Janning önemli bir skor potansiyeli, Antep maçında patlamadı ama takımı ayakta tuttu. Şu anda takımın en formda isimleri, Perperoglou ve Lasme. Yunanistan’dan gelen iki oyuncu sezona oldukça formda girdiler, özellikle Lasme pota altını tek başına domine ediyor ve içerde Lasme gibi bir silah olunca Efes’in dört kısaya dönme şansı da oluyor. Antep’te Higgins’i çok iyi savunan Draper bu maçta da Zisis-Langford’la mücadele edecek, maç genelinde Draper-Langford eşleşmesi olacağını düşünürsek Zisis’i kimin savunacağı önemli, burada da Cedi Osman ve Matt Janning isimleri öne çıkıyor, pota altında Lasme’nin Fischer’e üstünlük sağlayacağını düşünüyorum; Unics Kazan elemelerde izlediğimiz Unics Kazan gibi oynarsa bu maçta işi zor, Efes Gaziantep’i yenemese de etkileyici bir performans sergiledi ve daha fazla dış şut imkanı bulduğu bir maçta rahat kazanması muhtemel…



            Perşembe 22:00 Kızılyıldız-Galatasaray Liv Hospital: Geçen sezon olduğu gibi, Euroleague D Grubu’nda Laboral Kutxa ile aynı gruba düşen Kızılyıldız, bu sezon kadrosunda önemli değişiklikler yaptı; en önemli değişiklik oyun kurucu pozisyonuna transfer ettikleri Marcus Williams oldu. Şu anda ideal beşleri, Marcus-Blazic-Kalinic-Mitrovic-Marjanovic olarak gözüküyor. Uzun pivot Boban Marjanovic’in adı bir dönem Galatasaray’ın transfer listesinde de geçmişti; Boban’ın arkasına bana göre Avrupa’nın en ‘underrated’ pivotlarından biri olan Maik Zirbes’i transfer ettiler, Kızılyıldız’ı düşünürken Marcus Williams’ı fazlaca hesaba katmamız gerekir. Marcus üçüncü sezonunda Avrupa’nın başka bir ülkesinde Euroleague’e başlıyor, Kuban geçtiğimiz sezon Kalnietis-Williams’la bir ivme yakalamak istemişti ama fazla ileri gidemediler; Williams şimdi Calloway veya Kalnietis gibi kendisini frenleyebilecek bir gard olmadan mücadele edecek; bu durum iyi de sonuçlanabilir, kötü de sonuçlanabilir ama uzun vadede iyi sonuçlanacağını sanmıyorum. Nikola Kalinic ise Micov’un yokluğunda Sırbistan’ın Dünya Kupası’ndaki birinci tercihiydi ve genel olarak iyi bir turnuva geçirdi. ‘91li forvet ileride de adından çok söz ettirecektir… Galatasaray Liv Hospital’e bakalım; Galatasaray pek etkileyici bir giriş yapmadı, gereken maçları kazandılar ama Unics gibi domine edici bir performans sergilemeden kazandılar. Bugüne kadar, Vougouikas ve Aradori oynamadı, sezonu Belgrad’da açmaları muhtemel, Galatasaray’da şu anda göze batan isimler, geçen sezon da takımın en önemli parçaları olan Arroyo-Aldemir ikilisi ve Dünya Kupası’ndan formda dönen Martynas Pocius. Kupa maçlarında pek ritminde olmayan Vladimir Micov ilk lig maçında çok etkili bir performans sergiledi, Micov’un alternatifinin olmaması nedeniyle, kendisinin iyi performans sergilemesi takım için hayati öneme sahip. Zoran Erceg Türkiye’deki maçlarda çok etkili olamasa da Euroleague’de her zaman tecrübesiyle fark yaratabilecek bir isim… Avrupa’nın en baskılı deplasman ortamlarından biri ama kadro kalitesiyle Galatasaray’ın bir adım öne çıktığını söyleyelim, Marcus Williams takımının lehine ‘delirmezse’ Galatasaray’ın iki yıl önceki Eurocup maçında olduğu gibi rahat bir galibiyete ulaşması muhtemel…



            Cuma 22:00 Fenerbahçe Ülker-EA7 Milano: Bu maçla ilgili birkaç notla başlayalım;
   

_Geçtiğimiz sezonki Fenerbahçe Ülker-EA7 Milano maçı Fenerbahçe Ülker adına Euroleague sezonunun bittiği maç olmuştu.

 _ Geçen sezon Fenerbahçe Ülker’de oynayan ve Avrupa’nın en pahalı oyuncusu olan Linas Kleiza istenenleri verememişti, yeni takımıyla Euroleague sezonunu İstanbul deplasmanında açıyor.

_ Geçtiğimiz sezon Milano’yu eleyen Maccabi’nin en önemli parçalarından biri olan Ricky Hickman sezonu EA7 Milano’ya karşı açıyor.


            EA7 Milano geçtiğimiz sezonu başarılı geçirmişti ama kadroyu koruyamadılar ve birçok asli parça değişti. Takımın en önemli transferi Langford’ın yerine NBA’den transfer ettikleri MarShon Brooks ile Linas Kleiza oldu. İkisi de koç Banchi’nin sistemine tam uyacaklar diyebiliriz, oyun kurucu olarak sezona Daniel Hackett ile giriyorlar, Maccabi’den transfer ettikleri Shawn James geçen sezon ağır bir sakatlık geçirmişti, bu sezon ne kadar katkı verecek belirsiz. Kalanlara bakarsak; Alessandro Gentile-Daniel Hackett-Samardo Samuels-David Moss-Niccolo Melli-Bruno Cerella takımda kalan oyuncular, Moss benim Euroleague’de en beğendiğim oyunculardan biri, Milano’nun geçen sezonki en önemli eksiği CJ Wallace’dan istedikleri katkıyı alamamaları oldu, bu yıl o pozisyonda Kleiza’dan istedikleri katkıyı almaları durumunda üst seviyeye çıkacaklardır diye düşünüyorum…  Fenerbahçe Ülker’e gelecek olursak; Fenerbahçe Ülker Türkiye Kupası Elemeleri’nde zayıf grubundan rahat çıktı, Cumhurbaşkanlığı Kupası Finali’nde ise uzun süre önde götürdüğü maçı kaybetti –Not; bu yazı Türk Telekom-Fenerbahçe Ülker maçı öncesi yazılmıştır- Sırp oyuncularından istediği katkıyı alamayan takımda Jan Vesely beklediğimden daha iyi bir seviyede, Semih Erden şu anda rotasyon dışı gözüküyor, takımın en formda ismi ise Andrew Goudelock. Euroleague’de haftanın en iyi maçları İstanbul’da olacak gibi…


            A Grubu: Efes’in grubundaki diğer iki maç Nizhny Novgorod-Dinamo Sassari ve Real Madrid-Zalgiris Kaunas maçları… Euroleague’e ilk kez katılan iki takımı karşı karşıya getirecek olan maç öncesi Sassari daha formda bir takım görüntüsü çiziyor; bu maçı kazanmaları tur şansları açısından çok önemli olabilir… Real Madrid açısından söylenecek bir şey yok, Zalgiris açısından bakarsak; Dentmon-Jasikevicius sonrası Maalik Wayns-James Anderson’la gard rotasyonu planlamışlardı ama sezon başlamadan hemen önce Wayns’in sakatlanması planları bozdu; şu anda genç Dimsa’ya kaldılar gibi gözüküyor, Anderson’ın iyi bir sezon geçireceğini düşünüyorum; Milaknis-Lipkevicius’un da bu sezon seviye atlamalarını bekliyorum ama Zalgiris gard sıkıntısı nedeniyle tur konusunda zorlanacak gibi…

           

            B Grubu: Cedevita-Unicaja maçına bakalım; Cedevita Ukic-Tomas’ın yanında yaş ortalaması oldukça düşük bir kadroyla sezona giriyorlar, tecrübeli koç Jasmin Repesa takımın başında. Unicaja Malaga ise Plaza’yla ikinci sezona giriyor. Zoran Dragic takımda kalsa Malaga’yı bu grubun bir numaralı favorisi olarak gösterdim ama Dragic’in ayrılması ve yerine çok iyi bir transfer yapamamaları onları zor durumda bırakacak gibi duruyor… Geçtiğimiz sezonun şampiyonu Maccabi-Limoges maçıyla açıyor sezonu. Takımın en önemli ismi olan koç David Blatt haricinde Rice-Hickman’ı da kaybettiler ve yerlerine çok iyi transferler yaptıklarını söylemek zor; Limoges her zamanki gibi ‘ilk turda elenen Fransız şampiyonu’ olacak gibi duruyor; Westermann-Ramel-Jamar’lı gard rotasyonu heyecan verecek olsa da kadroda başka bir şey yok… Haftanın en ilgi çekici karşılaşması, Alba Berlin-CSKA Moskova maçı olacak; sezona flaş galibiyetlerle başlayan Alba Berlin taraftarını arkasına aldığında gerçekten çok iyi bir takım oluyor. CSKA Moskova çok iyi bir transfer sezonu geçirmedi, yeni sezonu yeni koç Dimitris Itoudis’le açıyorlar, Itoudis geçen sezon Banvit’in başında iyi bir Eurocup sezonu geçirememişti, bakalım Moskova’da ne olacak…



            C Grubu: Fenerbahçe’nin grubunda Panathinaikos-PGE Turow maçı var; iddialı bir bütçesi olmayan Turow bu grupta tüm maçlarını da kaybedebilir ama sezona renk katmaya çalışacaklar; Panathinaikos bütçesini oldukça küçülttü ve genç Charalampapoulos’tan çok umutlular; Pana’nın kağıt üstünde en kolay maçı ve taraftarlarının önünde iyi bir başlangıç yapmak istiyorlar… Euroleague’de haftanın son maçı Barcelona-Bayern Münih maçı olacak; Münih Delaney sonrası yerini dolduramamış gibi duruyor, Barcelona oturmuş bir sisteme sahip ve her zamanki gibi düşük tempoda oynamayı tercih edeceklerdir, keyifli bir maç olabilir…

           

            D Grubu: Galatasaray’ın grubundaki ilk maç Euroleague sezonunu da başlatacak. Laboral-Neptunas maçı Çarşamba akşamı oynanacak, Neptunas iddialı transferler yapmadı, onlar da takım oyunlarıyla fark yaratmaya çalışacak. Laboral çok ilginç bir kadro kurdu ve sezona kötü girdiler, bu maçta tecrübeleriyle birkaç adım öndeler… Valencia-Olympiakos maçı haftanın İstanbul dışında oynanan en güzel maçı olabilir, geçtiğimiz sezonun Eurocup şampiyonu Valencia çok büyük yıldızlara sahip değil ama koçla beraber müthiş bir takım uyumuna sahipler, bu uyumla grubun favorileri arasında oluyorlar, Olympiakos çok derinlikli bir kadro kurdu ama sezon başlamadan hemen önce koç Bartzokas’la yollarını ayırdılar, keyifli bir maç olması muhtemel, Valencia’nın favori olduğunu düşünüyorum…












twitter.com/arifsahin1


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder