26 Ağustos 2015 Çarşamba

Fenerbahçe – Yeni sezona bakış

Geçen sezonu kupasız olsa da tatmin edici bir şekilde tamamlayan Fenerbahçe’de kadro yapısı önemli oranda değişti, Ülker isim sponsorluğundan ayrıldı ve yeni bir kadro oluşturuldu; inceleyelim…


Kısaca geçen sezonu hatırlayalım; Fenerbahçe Ülker Nemanja Bjelica’nın yanı sıra önemli şutör Andrew Goudelock’la sezona başladı, Hickman oyun kurucu yokluğunda inişli-çıkışlı oynadı. Devre arasında Zisis transferi yapıldı; Euroleague’de çok önemli deplasman galibiyetleri alan Fenerbahçe Ülker grubu ikinci sırada bitirdi, çeyrek finalde Maccabi’yi geçtiler ve finalfour’da galibiyet alamadılar. Türkiye Ligi’nde normal sezon lideri oldular, yarı finalde Pınar Karşıyaka’ya elendiler ve diğer tarafta da Türkiye Kupası’nda finalde Efes’e kaybettiler.


                Bu sezon için takım kadrosu neredeyse baştan aşağı değişti.

                PG – Kostas Sloukas, Bobby Dixon, Kenan Sipahi, Berk Uğurlu

                SG – Bogdan Bogdanovic, ( Ricky Hickman ), Melih Mahmutoğlu

                SF- Luigi Datome, Nikola Kalinic

                PF- Jan Vesely, Barış Hersek, Metecan Birsen

                C- Pero Antic, Ekpe Udoh , Ömer Faruk Yurtseven




                                                   OYUN KURUCULAR

     
              Hemen başta, Fenerbahçe’nin bu sezonki en iyi transferi olması muhtemel olan Kostas Sloukas karşılıyor. Kostas, Goudelock’un boşluğunu doldurabilir mi o ayrı bir tartışma ama Olympiakos’taki gibi 2 numaraya da kayması ve hücuma zenginlik getirmesi muhtemel.  Sloukas’ın önceki yıllardaki performanslarına bakarak değerlendirmek aldatıcı olabilir, Olympiakos’ta Spanoulis’in arkasında kaldı veya onunla beraber sahadaydı ve Spanoulis’i çok iyi tamamladığını söyleyebiliriz. Çok iyi bir dış savunmacı olan Sloukas, hücumda ise sürekli olarak sorumluluk alan bir oyuncu değil. Obradovic’in kendisine hücumda nasıl bir sorumluluk vereceğini de maçlar başladıktan sonra göreceğiz. 25 yaşındaki Sloukas, çok iyi bir serbest atış kullanıcısı.


                Üç sezon boyunca Karşıyaka’nın en önemli oyuncusu olan Bobby Dixon 32 yaşında kariyerinin ikinci Euroleague sezonuna başlayacak. Dixon çok riskli bir transfer, hücum alanında Karşıyaka’da sınırsız serbestliğe sahipti ve bu sınırsız serbestlik de çoğu zaman iyi sonuç veriyordu, yanında Diebler ve son sezonda Strawberry olunca işi çok kolaylaşıyordu. Fenerbahçe’de böyle bir serbestlik olması söz konusu değil. Pota altında iyi orta mesafe şutörleri Antic-Barış ve ikili oyunlarda kullanabileceği Vesely-Udoh var ama ne kadar oyunda kalabileceği şüpheli. Ayrıca, zayıf fiziğiyle savunmada takımı ne kadar geride bırakacağı da rakip takım gardlarının belirleyici olacağı bir istatistik olacak. Sloukas gibi güçlü bir dış savunmacı çıkıp, Dixon gibi savunma yönünden zayıf bir oyuncu girince gece-gündüz gibi bir fark oluşacak.


            Takımda kalan tecrübeli sayılabilecek yerli ise Kenan Sipahi. ‘95li Kenan gençler seviyelerindeki üst seviye performanslarından sonra yaşadığı sakatlıklardan sonra çabuk toparlanamadı. Geçen sezon da fazla süre alamadı, özellikle Maccabi serisindeki katkısıyla alkış aldı. Kenan’ın bu sezon daha fazla süre alması muhtemel duruyor.


                    Genç oyuncu Berk Uğurlu bu yaz U19 ve U20’de forma giydi. Gençler kategorisinde de fark yaratamayan Berk’in bu sezon da Fenerbahçe’de fazla süre bulamayacağını düşünüyorum.

       

                                                2 NUMARALAR
           


Sözleşmesinin son yılında olan Ricky Hickman’ın yanında, sezon sonunda NBA’e gitmesi beklenen Bogdan Bogdanovic ve Melih Mahmutoğlu kadroda yer alıyorlar.


Geçtiğimiz sezon Goudelock’un yanında daha çok 3 numara olarak oynayan Bogdan Bogdanovic, bu sezon da zaman zaman aynı durumda kalabilir. Geçtiğimiz sezon genellikle 10s- 2r- 2a ortalamalarına oynayan Bogdan iyi sayılabilecek şut yüzdeleri tutturdu. ‘92li oyuncu, Goudelock&Bjelica’nın ayrılmasından sonra geçen yıldan kalan en özel oyuncu konumunda ve Obradovic’le de aynı dili konuştukları için koçun daha fazla güveneceği isim olması muhtemel duruyor.


Ricky Hickman geçen sezon ilk bölümde oyun kurucu gibi oynamaya çalışmıştı ve başarısız olmuştu. Sezonun ikinci bölümünde Zisis transferiyle birlikte toparlandı ama Mart sonunda da sakatlıktan dolayı sezonu erken kapatmak durumunda kaldı. Hickman’ın ne zaman ve ne kadar iyi bir şekilde döneceği belirsiz gözüküyor ama Sloukas-Dixon varken sakatlıktan dönünce daha rahat oynamasını bekliyorum.


               Melih Mahmutoğlu geçen sezon fazla süre alamadı ama aldığı sürelere bakarsak, kariyerinin en etkileyici dönemlerinden birini geçirdi diyebiliriz. -Milli Takım'daki hazırlık maçlarında da ne kadar formda olduğunu gösteriyor-  Melih, Dixon'dan sonra takımda Türk pasaportuna sahip olan en iyi oyuncu desek yanlış olmaz heralde. Hickman'ın sakatlığının uzun sürmesi durumunda Euroleague'de de ilk bölümde fazla süre alacaktır, kendisini geliştirmesi ülke basketbolumuz açısından da çok iyi olacaktır...



                                                        3 NUMARALAR


Geçtiğimiz yıllarda, fazlasıyla umut bağlanan Emir Preldzic sonunda takımdan ayrıldı. Geçen sezon Bogdanovic üç numaraya kaydırılarak zaman zaman verim alınmıştı. Bu sezonki kadro planlamasında kadroya yeni dahil edilen iki yabancı ismi görüyoruz.


Takımın bu sezon en göze batan transferlerinin başında gelen Luigi Datome NBA'de geçirdiği hayal kırıklığı yaratan iki sezondan sonra kariyerinde ilk kez İtalya dışında bir Avrupa takımıyla anlaştı. '87li Luigi, profesyonel kariyerine Siena'da başladı ve 2007'de Scafani'de dikkat çekici bir sezon geçirdi. Ertesi sezon Virtus Roma'ya tranfer oldu ve beş sezon geçirdiği takımda takımın lider oyuncusu oldu, son sezonunda İtalya Ligi'nin en değerli ismi oldu. Eurobasket 2013'te 14s- 5r ortalamaları yakalayarak çeyrek final oynayan ülkesinin en iyi oyuncusu oldu diyebiliriz. Bu noktada kariyeri için hatalı olabilecek bir karar verdi ve Euroleague'de yıldız olmak yerine NBA'e gitti. Bir buçuk sezonluk Detroit Pistons ve kısa süreli Boston Celtics maceralarında sivrilemedi, sonuç olarak Avrupa'ya döndü ve Fenerbahçe'de geçen sezon Vesely'nin yaşadığı gibi bir çıkış arıyor. Datome'ye bir süperstar muamelesi yapılsa da 2012-13 sezonu ve devamındaki yaz haricinde bugüne kadar pek bir yıldızlığını göremediğini söylememiz gerekir; NBA'de fazla süre alamadı ve son form durumu için 'kapalı kutu' yorumunu yapabiliriz. Hücumda Fenerbahçe'nin yıllarca Emir Preldzic'te aradığı ama bulamadığı çok yönlü ve istikrarlı katkıyı yapma potansiyeline sahip, hatta zaman zaman 4 numara olarak oynayarak da Bjelica'nın boşluğunu doldurabilecek bir isim ama takıma uyumu ve form durumu soru işaretleri.


Avrupa basketbolunun en çok dikkat çeken genç forvetlerinden biri olan Nikola Kalinic profesyonel basketbol kariyerine 2010'da başladı. Altyapılarda görev adamı olarak fazla dikkat çekmeyen Kalinic'in dikkat çektiği dönem 2013'te Radnicki'ye transfer olmasıyla başladı. Özellikle Eurocup'ta dikkat çekici bir performans sergileyen Kalinic Dünya Kupası'nda Milli Takım'da dikkat çekti ve sonraki sezon da Kızılyıldız'la başarılı bir sezon geçirdi. 1 milyon euro bonservis bedeli karşılığında ilk kez yurtdışında bir takıma transfer olan Nikola Kalinic çok yönlü oyunu, savunmadaki sertliği ve bireysel yıldızlıktan ziyade takım oyuncusu olmasıyla bu sezon ve ilerde Fenerbahçe'nin fazla öne çıkmayan yıldızı olmaya aday. Oyun tarzı olarak hızlı olmasıyla Sinan Güler'in daha uzun ve genç versiyonu veya Ryan Broekhoff'un birkaç seviye üstü olarak değerlendirebiliriz.



           
                                                               UZUNLAR
               

Geçen sezondan kalan tek uzun olan Vesely'nin geçen sezon pivot pozisyonunda da süre almasından dolayı dört ve beş numaralı birlikte değerlendirelim.


İlk olarak, pota altındaki tek tecrübeli yerli olan Barış Hersek'ten başlayalım. Efes-Banvit-Beşiktaş dönemleri sonrası son iki yılda da Pınar Karşıyaka'da oynayan Barış ülkedeki beşinci büyük takıma gelmiş oldu. Pınar Karşıyaka ile ilk sezonunda Türkiye Kupası Şampiyonluğu, ikinci sezonunda Türkiye Ligi Şampiyonluğu yaşadı; son sezonunda genel olarak maçların yarısında süre aldı ve istatistik kağıdı pek değişiklik göstermedi. 6s- 3r- 1a şeklinde ortalama istatistikleri var; ligde önemli tecrübesi var ve özellikle dış şut tehdidiyle takım hücumuna derinlik kazandıracak bir isim. Yeni sezonda ne kadar süre alacağını öngörmek ise zor.


Takımda ikinci sezonunu geçirecek olan Jan Vesely geçen sezon Euroleague'de Partizan'la bıraktığı yerden devam etmişti, hatta daha iyi olduğunu da söyleyebiliriz. Vujosevic onu forvet olarak oynatırken, Obradovic pota altında kullanmayı tercih etti ve Bjelica ile çok iyi bir ikili oluşturdular, Fenerbahçe'nin deplasman galibiyetlerinde öne çıktığını söyleyebiliriz. Bjelica ve diğer pivotlar takımdan ayrıldıktan sonra Vesely'den beklentiler yükseldi ve sorumluluğu arttı. Yeni transfer edilen yabancılarla uyumu gelecek sezon için Fenerbahçe'nin başarısına etki edecek önemli unsurlardan biri olacak.


NBA'den dönen bir başka isim de Pero Antic. 210 cm boyundaki Makedon pivot 2010'a kadar kariyerinde patlama gösteremedi. St.Petersburg'daki istikrarlı sezonu ve yazın Eurobasket11'de parlaması onu Olympiakos'a taşıdı. Olympiakos'ta oynadığı iki sezonda belki istatistik açısından mükemmel işler yapmadı ama hem takım arkadaşlarına ruhani liderlik etmesi, hem dışarıdan da etkili olabilmesi, hem de sahada zaman zaman 'pis işler'i takip etmesiyle takımın en önemli isimlerinden biri oldu, iki Euroleague şampiyonluğu yaşayan kadroda yer aldı. Geç de olsa, NBA'e gitme kararı alan ve iki sezon boyunca Atlanta Hawks forması giyen Antic, NBA'de beklenenleri ortaya koydu, sert oyunu ve zaman zaman dışarıdan etkili olması, görev adamı olması tam takıma uygundu. NBA'de başarısız olduğunu söylemek zor ama bu sezon Avrupa'ya dönme kararını verdi.


2010 Draft'ının 6 numarası olan Ekpe Udoh son yılların önemli draft hayal kırıklıklarından biri oldu diyebiliriz. Sahaya getirdiği enerjiye rağmen özellikle hücum alanında hayal kırıklığı oldu ve düzenli olarak forma giyemedi. Warriors ve Bucks'ta şansını denedi ama takımlarında asla öne çıkamadı. İyi bir blokçu ve iyi bir ribauntçu, bir pivota göre iyi bir serbest atıcı sayılabilir. Yine bu sezonun 'kapalı kutu' transferlerinden biri diyebiliriz.


‘98 doğumlu Ömer Faruk Yurtseven bu sezon fazla şans bulamayabilir ama zaman zaman kendisine sahada görebiliriz. Avrupa'da neslinin en iyi oyuncusu olarak görülüyor. Ömer'i yazın U18 Şampiyonası'nda izledik. Şampiyonada fiziksel üstünlüğüyle sıyrıldı ama iki Yunanistan maçında da kendisinden bir yaş büyük olan dev pivot Papagiannis karşısında adeta ezildi. Kötü sayılabilecek bir serbest atış stili var.


                                                  Koç Zeljko Obradovic


’60 doğumlu koç, Fenerbahçe'de üçüncü sezonunu geçirecek. Geçtiğimiz sezon Goudelock ve Bjelica gibi çok özel iki oyuncuya sahipti, Vesely de kadroya çok iyi uyum sağladı ve devre arası Zisis transferi de doğru transferdi.


Bu sezon ise Obradovic çok daha farklı bir mücadeleyle karşı karşıya. Ülker'in sponsorluktan ayrılmasıyla bütçede de kesintiler oldu; Avrupa takımlarından transfer edilen tek süper star Sloukas oldu diyebiliriz. Datome-Udoh-Antic NBA'den geldiler ve özellikle Udoh şüphe yaratıcı bir isim. Şampiyon Karşıyaka'dan Dixon ve Barış geldiler, ikisi de Euroleague tecrübesi olmayan isimler. Bogdanovic-Kalinic de Sırp rotasyonunu oluşturuyorlar. Obradovic'in bu kadrodan ne kadar verim alacağını görecek olmak da ilginç olabilir.




                Tahmin: Fenerbahçe Ülker'in geçen sezon ne kadar başarılı olabileceği aşağı-yukarı öngörülebilirdi ve hayal kırıklıklarıyla geçen yıllardan sonra, benim de beklentilerimi aşarak Euroleague'de final-four'u gördüler. Fenerbahçe, bu sezon ise yeni bir yapılanmaya gitmek durumunda kaldı. Kadroya önemli isimler katılmış olsa da, Dixon-Sloukas-Bogdanovic-Kalinic-Vesely dışındaki isimler kariyerleri düşüşte olan ve çıkış arayan isimler. Bu, başta Datome olmak üzere oyuncular üzerinde pozitif etkiye de sahip olur; diğer taraftan ise düşüşleri devam edebilir, özellikle Udoh'un uyumu önemli. Datome'nin ise Avrupa'yı terk ettiği noktada devam edip edemeyeceğini göreceğiz, bu çok kritik olabilir...




sahinarif88@hotmail.com


twitter: @arifsahin1

3 yorum:

  1. Güzel değerlendirme olmuş. Eline sağlık. Sadece Hickman'a biraz haksızlık etmiş gibisin. Sakatlandığı döneme kadar son zamanda performansı takım için çok etkileyiciydi. Sonraki düşüşte sakatlıkların büyük payı olduğunu düşünüyorum. (:

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim; Hickman benim de Maccabi'de çok sevdiğim bir oyuncuydu, haksızlıktan öte zaten takımın sezon başında yanlış kurulduğunu düşünüyorum ve bu yüzden Hickman da fazla etkili olamadı, Zisis'ten sonra beklendiği gibi oynadı ve sonunda şanssız bir sakatlık yaşadı.

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil