30 Nisan 2015 Perşembe

ATP İstanbul – Çeyrek Finale Doğru

ATP turunda yer alan 250 puanlık İstanbul turnuvasında ikinci tur tamamlandı…



               






ÜST TABLO





            1 nolu seribaşı olan Roger Federer turnuvadaki ilk maçında tecrübeli Jarkko Nieminen’i rahat geçti, maç boyunca servis oyunlarında sıkıntı yaşamayan Federer ikinci sette rakibinin servisini beş oyun boyunca kıramadı ama çözülme noktasında kırdı… Son haftaların formda isimlerinden Gimeno-Traver, 6 nolu seribaşı olan Kukushkin’i elemeyi başardı. Casablanca’da da finalist olan Traver maçı 6-3’lük iki setle bitirdi…








         4 nolu seribaşı olan Santiago Giraldo turnuvadaki ilk maçında, geçen hafta Verdasco’yu yenen Rublev’le karşılaştı, ilk seti 6-4’le kazanan seribaşına Rublev 6-1’le cevap verdi, final setindeki tek servis kırma şansında başarıya ulaşan Giraldo çeyrek finalist oldu… 8 nolu seribaşı olan Schwartzman turnuvadaki etkileyici galibiyetlerine devam ediyor. Kavcic maçında sadece üç oyun kaybeden Arjantinli, Melzer karşısında ise sadece iki oyun kaybetti…












ALT TABLO
               



            2 nolu seribaşı olan Grigor Dimitrov’un turnuvadaki ilk maçında Golubev’i 6-3’lük iki setle geçti…  İlk turun en önemli sürprizine imza atan Ivan Dodig, ikinci turda da müthiş geri dönüşle kazandı, Dusan Lajovic ilk seti 7-5 kazanmıştı, ikinci sette de 4-2 öne geçmişti ama servisini kırdırdı, Dodig ikinci seti tie-break’te kazandı, final setini de 6-4 kazanarak çeyrek finalist oldu…







                4 nolu seribaşı olan Pablo Cuevas zorlu bir ikinci tur maçı oynadı. Gabashvili karşısında ilk seti 4-6 kaybeden Cuevas diğer iki seti aynı skorla aldı; katıldığı üstüste üçüncü 250’lik turnuvada da çeyrek finalist olmuş oldu… Thomaz Bellucci ile Denis Istomin zorlu bir maç oynadılar. İlk sette iki tenisçi de çok iyi servis attılar, iki tenisçi de ikişer kez servis kırma puanı kurtardı ve tie-break’te gülen 7-4’le Bellucci oldu, ikinci setin üçüncü oyununda servis kıran Brezilyalı, kalan bölümde servis oyunlarında mükemmel oynadı ve çeyrek finalist oldu, Bellucci böylece ikinci turda da seribaşı bir ismi yendi…
        


















sahinarif88@hotmail.com








twitter: @arifsahin1

Karşınızda Eurocup Şampiyonu…

                Eurocup’ta beklenen oldu ve sezona en iddialı başlayan takım olan Khimki üç yıl aradan sonra bir kez daha kupayı kaldırdı. Khimki’nin sezonunu hatırlayalım…



KHİMKİ’nin YOLU



                Geçen sezon Eurocup’ta mükemmel bir sezon geçirirken çeyrek final öncesi Valencia’ya dramatik bir şekilde elenen Khimki yeni sezon öncesinde kadrosunu fazla değiştirmedi. Pivot Paul Davis takımda kaldı, en önemli transfer hamlesi Euroleague şampiyonu Maccabi’de final-four MVP’si olan Tyrese Rice’ın takımda katılması oldu. Euroleague’den gelen diğer oyuncu ise Joffrey Lauvergne oldu ve son olarak da İsrail Ligi’nin değerli oyuncusu Tyler Honeycutt takıma katıldı. Bir diğer önemli nokta da, önceki sezon yaşanan hayal kırıklığına rağmen koç Rimas Kurtinaitis ile yola devam edilmesi oldu…


                Sezona ilk turda aldığı farklı iç saha galibiyetleriyle başlayan Rus ekibi, Beşiktaş ve Zenit’le oynadığı deplasman maçlarında yenilgiye uğradı. Bu iki maçta da galip gelen takımların sezonun en iyi maçlarını oynadığını söyleyebiliriz…  Tyrese ilk bölümde takıma uyum sürecini geçirirken çok da etkili olmasına gerek kalmadı zaten, Paul Davis sadece altı maç oynarken oynadığı maçlarda da az süre aldı.


                İkinci turun ilk maçında Cantu deplasmanında yenilmeleri ‘kırılma anı’ oldu diyebiliriz. Kalan beş maçı ortalama 15 sayı farkla kazanan Khimki gruptan lider olarak çıktı; ikinci devre öncesi ise beklenmeyen bir gelişme yaşandı ve Joffrey Lauvergne alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle sözleşmesini fesh etti, Denver Nuggets’a geçti. Lauvergne’i takip edenlerin olmaması Khimki için sezonun kalan bölümü için sevindirici olmadı…


                Eleme turlarının ilkinde ilk tur grubunda yenildiği Zenit’le eşleşen Khimki ilk deplasman maçında farkı açtıktan sonra yakalandı ama yine de iki maçı da kazandı ve turladı… Çeyrek finalde geçen senenin rövanşı için Valencia’yla eşleştiler, deplasmandaki 1 sayı farklı galibiyetten sonra iç sahada etkili savunmayla farklı kazandılar ve yarı finale kazandılar…


                Yarı finalde Banvit’le eşleşen Khimki için Bandırma’daki maç galibiyet serisinin sonu anlamına geliyordu. Maçın son bölümünde Banvit lehine çalınması gereken teknik fauller çalınmış olsaydı muhtemelen maçın sonucu değişecekti ama sonunda Banvit 1 sayılık avantaj yakaladı. Banvit’in hatası, önceki maçlardaki savunma sertliliğini gösterememesi ve Khimki’nin temposuna ayak uydurması oldu. Khimki rövanşta Moskova’da farklı kazandı…


                Finalde Gran Canaria ile eşleşen Khimki ilk maçı deplasmanda oynadı, maç boyunca tek haneli farklarla önde giden Rus temsilcisi, son çeyreğin başında yakaladığı seriyle maçı kopardı ve sonunda 25 sayılık bir avantaj elde etti, son maçta ise rakibi yine sürklase ettiler ve 19 sayılık farkla kupayı kazandılar…



İç Saha Faktörü: Khimki bu sezon kendi sahasında oynadığı tüm maçları kazandı, iç sahada sadece Türk temsilcileri Beşiktaş ve Banvit’e karşı oynadığı maçlarda biraz zorlanan Khimki bu iki maçı dörder sayı farkla kazandı. Diğer dokuz maçta ortalama 22 sayı fark atarak önemli bir istatistiğe imza attılar…





YILDIZLAR




Tyrese Rice: Gösterdiği etkileyici performansla hem normal sezonun, hem de finalin MVP’si oldu. ‘87li gard tüm maçlarda ilk beşte yer alırken yaklaşık 30 dakika süre aldı. 17s- 2.3r- 5.5a ortalamalarının yanında 3 de tk ortalaması var. Tyrese ilk turda iki maçta tek haneli sayılarda kalırken, bu sezon dokuz maçta 20 sayıyı aştı. Bir maçta 10 asisti buldu, Rice’ın en dikkat çeken yönü kritik maçlarda önemli rol alması ve farkı açması oldu. Valencia ve Banvit serilerinde takımı adına fark yaratan isimdi… -Ek olarak bana göre Avrupa’da sezonun ‘en çok fark yaratan oyuncusu’ olduğunu da ekleyeyim-




Paul Davis: Amerikalı pivot ilk turlarda çok az süre alırken, çeyrek finalden itibaren takımın fark yaratan oyuncularından biri oldu. Sahaya çıktığı 19 maçın sadece 8’inde ilk beşte yer aldı, son turlarda 14s- 6r- 2.5a -1b ortalamalarıyla oynadı…



Petteri Koponen: ‘88li Fin oyuncu Rice’la beraber Marcus Williams-Blazic ikilisine benzer bir şekilde etkili oldu diyebiliriz. Turnuva genelinde 13.5s- 3r- 3.3a ortalamaları yakaladı, Rice’ı dengeleyici oldu ve zaman zaman da oyunu yönlendirdi, %60 ikilik ve %45 üçlük isabet yüzdeleri de çok etkileyici…



Sergey Monia: Rice ve Koponen’le beraber tüm maçlarda yer alan üç oyuncudan biri olan Monia 7.7s- 5.2r- 3a- 1.3b ortalamalarıyla istatistiki olarak çok da etkileyici bir sezon geçirmedi ama istatistiklerin çok ötesinde katkısı olduğunu söyleyebiliriz. Koç Kurtinatis ve Vyaltsev’le birlikte iki şampiyonlukta da yer alan üç isimden biri…



Egor Vyaltsev: 7.7s ortalamasıyla oynayan Vyaltsev takımda %50’nin üstünde isabetle üçlük atan tek isim oldu. Gran Canaria deplasmanındaki ilk maçta 18s-3r-4a ile sezonun en iyi performansını sergiledi ve farkın açılmasında önemli rol oynadı…




James Augustine: Tecrübeli oyuncu takımın birinci opsiyonu değil ama sonradan oyuna dahil olarak pota altında önemli fark yarattı. Banvit deplasmanında 11s- 10r ile sezonun tek double-double’ını yaptı, her takımın ihtiyacı olan bir oyuncu görünümünde…



Tyler Honeycutt: ‘90lı oyuncu sezon genelinde 8s-5.5r ortalamalarıyla oynarken grup aşamasından sonra az süre aldı ve finalde iki ayakta da oynamadı, gelecek sezon takımdan gönderilebilir…








 sahinarif88@hotmail.com





twitter: @arifsahin1

28 Nisan 2015 Salı

Avrupa’da ikinci kupa sahibini buluyor

Eurochallenge’da kupa Pazar akşamı sahibini bulmuştu, Eurocup’ta da kupanın sahibi Çarşamba akşamı kupaya kavuşacak. Aslında, Cuma akşamki ilk maçtan sonra kupanın sahibi hemen hemen belli oldu diyebiliriz ama oynanacak bir 40 dakika daha var.



Khimki Cuma akşamı Gran Canaria’yı deplasmanda 91-66 ile geçmişti. Khimki üç çeyrek boyunca tek haneli farklarla maçı üstün götürürken son çeyreğin başında gelen 16-1’lik seriyle fark giderek açıldı ve Khimki kupa yolunda rahatladı. Son çeyrekteki farkın sebebi Khimki’de değil Gran Canaria’da aranmalı. Sezon boyunca iyi dış şut atan Gran Canaria bu maçta toplam 7/25’le üçlük attı ve son bölümde takımdaki genel tecrübesizliğin olumsuz yansıması görüldü. Koç Reneses sezon boyunca takımını çok başarılı bir şekilde idare etmişti ama son çeyrekte ne denediyse olmadı diyebiliriz. Gran Canaria sezon boyunca toplamda ikinci yenilgisini alırken, bu sezon iç sahada oynadığı ilk 11 maçı kazandıktan sonra sezonu ağır bir yenilgiyle kapatmış oldu…



Khimki’ye gelecek olursak; turnuvanın MVP’si Tyrese Rice istatistiki olarak öne çıkmadı; 13s- 5a ile oynayan Rice 5 tk yaptı ve şut isabeti de beklentilerin altında kaldı. Pivot Paul Davis Banvit serisinde olduğu gibi etkili bir performans sergiledi, 17s- 6r ile bu maçta 20 index puanının üstüne çıkan tek oyuncu oldu. Vyaltsev 18s- 4a ve Koponen 18s- 3a ile etkili olan isimler oldular. Khimki’nin 11/23 üçlük attığını da not edelim…



Büyük bir sürpriz olmazsa, Khimki Eurocup’ta üç yıl aradan sonra yeniden şampiyon olmuş olacak ve gelecek sezon Euroleague’de mücadele edecek. Son beş yılda Rusya-İspanya arasında da durum 4-1 olacak…









sahinarif88@hotmail.com




twitter: @arifsahin1

ATP İstanbul – İkinci Tur Öncesi

ATP turunda yer alan 250 puanlık İstanbul turnuvasında ilk tur tamamlandı…



               





ÜST TABLO






            1 nolu seribaşı olan Roger Federer’in rakibi Jarkko Nieminen oldu. Federer bugünü çocuklarla buluşarak geçirdi, Nieminen ise Marsel’i 6-3 ve 6-4’le geçti. Tecrübeli Finli tenisçi, maç boyunca sekiz kez servis kırma puanı çevirdi ve iki sette de birer kez servis kırarak turladı.


           6 nolu seribaşı olan Mikhail Kukushkin ilk maçında elemelerden gelen Nedovyesov’u geçti… Son haftalarda formda olan İspanyol Gimeno-Traver ise ana tablodaki diğer Türk tenisçi olan Cem İlkel’i iki sette geçti. Cem daha maça giremeden Traver ilk seti bitirdi, ikinci sette taraftar desteğiyle set sonuna kadar oyunu dengede tutan Cem set sonunda rakibine yenik düştü.





         4 nolu seribaşı olan Santiago Giraldo bu turu bay geçmişti, iki potansiyelli gencin mücadelesinde Andrey Rublev, Dzumhur’u 6-3’lük iki setle geçti…



         8 nolu seribaşı olan Schwartzman, elemelerden gelen Kavcic’i rahat geçti; Jurgen Melzer ise Darcis’nin çekilmesiyle ikinci tura yükselmiş oldu…












ALT TABLO
               



           2 nolu seribaşı olan Grigor Dimitrov’un turnuvadaki ilk maçındaki rakibi Golubev oldu. Tecrübeli Kazak, Basilashvili’yi rahat geçti.

        

         İlk turun en önemli sürprizine Ivan Dodig imza attı diyebiliriz. Tecrübeli Hırvat, son dönemin formda isimlerinden biri olan 5 nolu seribaşı Andreas Haider-Maurer’i iki sette eledi… Lajovic de Kokkinakis’i iki sette geçti…











           Pablo Cuevas’ın ikinci turdaki rakibi Gabashvili oldu. Teimuraz Gabashvili, dengede geçen maç sonunda Andrey Kuznetsov’u eledi.
        

        
         Zorlu tarafta ilk maçlar Bellucci ve Istomin’in oldu. Son dönemde büyük düşüşte olan Youzhny’nin, Bellucci’ye kaybetmesi sürpriz olmadı; Istomin de Paire’yi iki sette geçti.









Genel: İlk turdaki en büyük sürpriz Ivan Dodig’in Andreas Haider-Maurer’i elemesi oldu… Youzhny de elenen diğer seribaşı oldu ama onun elenmesinin sürpriz olduğunu söyleyemem; Rublev’in Dzumhur’u elemesi de sürpriz olarak görülebilir… İlk turda oynanan hiçbir maç uzamadı, tüm maçlar 2-0’lık sonuçla bitti…














sahinarif88@hotmail.com








twitter: @arifsahin1

WTA Tenis – Mart ve Nisan

         WTA Sezonu’nda yılıncı ikinci iki aylık geride bıraktık. Bu iki ayda yaşananları kısaca hatırlayalım; yazının ilk bölümünde turnuva bazında bakalım, ikinci bölümde öne çıkan isimlere bakalım, son olarak da Türkler’e bakalım…
               



TURNUVALAR



                Bu bölümde Grand Slam turnuvası yoktu. Grand Slam yokken, Mart ayında Amerika’da iki önemli turnuva oynandı. Indian Wells ve Miami’de katılımı zorunlu olan iki turnuva oynandı ve bu turnuvalara Halep-Serena-Hingis/Mirza damga vurdular… Indian Wells’te Simona Halep-Serena Williams yarı finali olacakken, Serena sakatlığı nedeniyle turnuvadan çekilmişti; Halep finalde Jankovic’i yenerek kupayı kazanmıştı, Jankovic’in yarı finalde elediği isim de yılın en iyi performansını Indian Wells’te gösteren Sabine Lisicki oldu… Miami’de Serena yarı finalde yine Halep’le eşleşti, bu kez sahaya çıktı ve Halep’i yendi, sonrasında da Navarro’yu her zamanki gibi rahat yenerek kupayı aldı, diğer yarı finalist de Andrea Petkovic olmuştu… Sloane Stephens ve Sabine Lisicki iki turnuvada başarılı bir performans sergilediler; çiftlerde ise iki turnuvada da aynı senaryo oldu; Hingis/Mirza finalde Makarova/Vesnina’yı yenerek kupayı kazandılar…




                WTA Premier turnuvaları: Toprak kort sezonunun iki Premier seviyesindeki turnuvası Nisan ayında oynandı, iki turnuvada da kupaya uzanan tenisçinin adı değişmedi; Angelique Kerber. İlk olarak Charleston finalinde Keys’i geriden gelerek yenen Kerber, Stuttgart’da daha etkileyici bir turnuva oynadı, Sharapova-Makarova-Wozniacki gibi önemli isimleri yendi ve kupayı kazanmış oldu. Simona Halep Stuttgart’da yarı finalde elenmesine karşılık, Sharapova erken elenince dünya sıralamasında ikinci sıraya döndü. İki turnuvada sırasıyla Davis-Brengle sürpriz yapan Amerikalılar oldular…



                WTA International turnuvaları: Sezonun ilk bölümünün son sert zemin turnuvası Katowice’de oynandı. Favoriler Radwanska-Cornet final öncesi elenirken; Anna Schmiedlova finalde Camila Giorgi’yi eleyerek kariyerinin ilk kupasını kazandı… Bogota’da Teliano Pereira önemli bir sürprize imza attı…
         FED Cup: FED Cup’ta yarı finaller oynandı ve gelecek sezon FED Cup’ta yer alacak takımları belirlemek için play-off maçları da tamamlandı. Çek Cumhuriyeti, Fransa’yı; Rusya da Almanya’yı yenerek finale kaldılar… Play-off maçlarında ise İtalya ABD’yi, Hollanda Avustralya’yı taraftar desteğiyle eleyerek sürpriz yaptılar. İsviçre’nin Polonya’yı ve Romanya’nın Kanada’yı deplasmanda elemesi en büyük sürprizler oldu diyebiliriz –özellikle ikincisi- …







OYUNCULAR



                Zirve: Serena Williams yıllar sonra Indian Wells’te yer aldı ve yarı finalde sakatlığı nedeniyle çekilmek zorunda kaldı, Miami’de şampiyonluk unvanını korudu. Serena hem Dünya Sıralaması’nda hem de 365 günlük listede zirvedeki yerini koruyor.

         İkincilik el değiştirdi: Simona Halep sene başından bu yana mükemmel bir formda ve ‘Road to Singapore’ listesinde Sharapova’yı aşağı çekmişti; Stuttgart’da Sharapova erken elenince ve Halep yarı finale kadar yükselince Rumen tenisçi tekrar ikinci basamağa çıktı.



                Dünya Sıralaması: Sakatlıktan dönen Kvitova dördüncü sırayı koruyor, Wozniacki beşinci sırada kaldı; formsuzlar Bouchard-Ivanovic-Radwanska yine ilk 10’da kaldılar, Makarova sekizinci sırada, Navarro ise kariyerinin en iyi derecesi olan 10.sıraya yükseldi. Kerber topraktaki zaferlerinden sonra Çekler Safarova-Pliskova’yı geçerek 12.sıraya çıktı.



                365 Günlük Sıralama: Dünya Sıralaması’ndaki ilk üç isim burada da zirvedeler. Navarro dördüncü sırada, Pliskova beşinci sırada; Wozniacki Stuttgart finaliyle beraber altıncı sıraya çıktı, yine Kerber topraktaki zaferleriyle çıkış sağladı ve yedinci sırada. Makarova da ilk sekizi tamamlıyor.





                Çıkıştaki gençler: Burada 25 yaşının altındaki isimlere bakacağız; birer turnuvada patlama yapan isimlere bakalım…

         4- Lauren Davis: ‘93lü Amerikalı 1.57 m boyuyla turun en kısa boylu tenisçisi. Charleston’da ilk turda vatandaşı Min karşısında ilk seti tiebreak’te kaybetmesine rağmen maçı çevirmeyi başardı. İkinci turda turnuvanın 1 nolu seribaşı ismi olan Bouchard’ı iki sette yenen Davis, sonrasında da Barthel’i ezdi ve Barthel sakatlığı nedeniyle maçı tamamlayamadı. Davis çeyrekte ise vatandaşı Keys’e kaybetti… Davis’in daha sonra FED Cup’ta İtalya deplasmanında berbat sayılabilecek bir performansla oynadığını da not edelim…

         3- Madison Brengle: Yılın çıkışta olan isimlerinden ‘90lı Madison, Stuttgart’da turnuvaya ilk turdan başladı. Brianti karşısında rahat kazanan Madison, 3 nolu seribaşı olan Kvitova karşısında iki sette kazandı; çiftler finalisti olan Caroline Garcia karşısında geriden gelerek kazandı ve yarı finalde Kerber karşısında tutunamadı…

         2- Anna Schmiedlova: ‘94lü Slovak, 8 nolu seribaşı olarak girdiği Katowice Açık’ta kura şansının da yardımıyla şampiyonluğa ilerledi. Haftaya zor bir başlangıç yaptı diyebiliriz; ilk turda Abduraimova ve ikinci turda Siniakova karşısında maçları ancak final setlerinde kazandı. Çeyrek finalde son şampiyon Cornet ile karşılaştı ve maçta rakibini ezdi, sadece iki oyun kaybederek yarı finalist oldu. Yarı final ve finalde yine genç rakiplerle karşılaştı. Van Uytvanck ve Giorgi karşısında galip gelerek kariyerinin ilk kupasını kazandı…
        
         1- Lesia Tsurenko: ‘89lu Ukraynalı patlamasını 2015 Indian Wells’te yaptı. Turnuvaya elemelerden başlayan Lesia, elemelerin finalinde Peer’i ilk seti kaybetmesine rağmen yendi. Ana tablodaki ilk maçında Beck’i eledikten sonra üç seribaşı isimle karşılaştı; Petkovic-Cornet’yi üçer sette yendikten sonra turnuvaya müthiş bir giriş yapmış olan Bouchard’a karşı ilk set tiebreak’ini kaybetmesine karşı maçı kazandı, çeyrekte Jankovic karşısında ilk sette oyuna tutunamadı ve ikinci sette sakatlığının da artmasıyla maçtan çekildi...

        




               

                Düşüştekiler: Burada sıralamada üst sıralarda görmeye alışık olduğumuz ve son iki ayda formsuz olan tenisçilere bakalım.

         4- Agnieszka Radwanska: Tecrübeli Polonyalı önemli düşüş yapmıyor ama beklenenin altında bir performans sergiliyor. Indian Wells’te ikinci maçında, Miami’de ise üçüncü maçında elendikten sonra büyük favori olarak başladığı Katowice’de yarı finale kadar ilerleyebildi. Fed Cup’ta Bacszinsky karşısında ağır bir yenilgiye uğradı ve Stuttgart’da daha ilk maçında Errani’ye kaybetti.


         3- Alize Cornet: ‘90lı olmasına karşılık son yıllarda sürekli üst sıralarda yer alan Fransız formsuz bir döneminde, Indian Wells ve Miami’de son 32’de elenen Cornet Katowice’de çeyrek finalde ağır bir yenilgiye uğradı.


         2- Ana Ivanovic: Tecrübeli Sırp tam olarak ‘Garcia-zede’ oldu diyebiliriz. Şubat’ta Monterrey finalinde Garcia onu yenmişti, Indian Wells’te son 32’de, Stuttgart’ta da daha ilk maçında Garcia’ya kaybetti. Miami’de ise son 32’de kaybettiği isim Sabine Lisicki oldu.


         1- Eugenie Bouchard: Indian Wells’e çok iyi başlayan ‘Genie çeyrek final öncesi Tsurenko karşısında hayal kırıklığı yaşamıştı. Miami’de daha ilk maçında elemelerden gelen Maria’ya kaybetti, Charleston’da ilk maçında Davis’e kaybetti ve sonrasında da FED Cup’ta ülkesini hayal kırıklığına uğrattı. Ülkesinin en büyük kozu olan Bouchard ilk maçında Dulgheru’ya, ikinci maçında da Mitu’ya yenildi.










         İstikrarlılar: Burada zirvedeki isimleri yazmayacağım, Madison Brengle da sezonun istikrarlı isimlerinden biri, onu yukarıda yazdık.


         3- Sloane Stephens: ‘93lü Amerikalı, iki sezondur süren başarısızlıktan sonra 2015 Amerika serisiyle kendine geldi. Indian Wells’te Kerber-Kuznetsova’yı eledikten sonra dördüncü turda Serena karşısında ilk seti de kazanmıştı ama devamını getiremedi… Miami’de ise biraz da kura şansıyla çeyrek finale kadar ilerledi; çeyrekte Halep’e kaybetti… Sezonun ilk toprak turnuvası olan Charleston’da bir tur geçen Steph sonrasında Barthel’e takıldı…


         2- Sabine Lisicki: ‘89lu Lisicki sezona berbat başlamıştı, Mart ayıyla beraber kendine geldi. Indian Wells’te son şampiyon Pennetta da dahil olmak üzere üç seribaşı ismi yendi ve çeyrek finale çıktı, Jankovic’e kaybetti… Miami’de Ivanovic’i ve yine Errani’yi yendikten sonra, Serena’ya çeyrekte kaybetti –ki ikinci sette şov yaptı- … Stuttgart’ta Diyas karşısında oyun alamadan kaybettiği maçı topraktaki kötü performansıyla açıklayalım…


         1- Caroline Garcia: Genç Fransız son dönemde formda, Garcia’yı en başa almamın sebebi, teklerdeki başarılarının yanında çiftlerde de istikrarını sürdürmesi… Teklerde Indian Wells’te çeyrek final öncesi Lisicki’yi elendi, Miami’de bir tur atladı, Stuttgart’da çeyrek final oynamayı başardı. Bu süreçte Ivanovic’i iki kez yendi… Çiftlerde partneri Srebotnik ile üç turnuvada da boy gösterdiler; Indian Wells ve Miami’de aynı şekilde çeyrek finale kadar yükseldiler ve Makarova/Vesnina’ya yenildiler. Stuttgart’da bir adım öteye giderek final oynadılar, Safarova/Mattek-Sands çiftine yenildiler…





                Türkler: İlk iki ayı iyi geçiren Çağla Büyükakçay, Kuala Lumpur sonrası düşüşte. Indian Wells ve Miami’de elemelere seribaşı olarak katılmasına rağmen maç kazanamadı, Charleston’da da ilk turda elendi ve 139.sıraya kadar düştü.


                Pemra Özgen son haftalardaki en formda Türk tenisçi. Mart’ın ortasında Oslo’da şampiyon olduktan sonra, Antalya’da yarı final oynadı; Nisan’da çok iyi sonuçlar alamadı, Barnstable ve İstanbul’da ikinci turlarda elendi, dünya 253 numarasına çıktı.


                İpek Soylu Miami’de elemelerde Mitu’yu yendi, Osprey’de elemelerden başlayıp çeyrek finale kadar yükseldi ve son olarak İstanbul’da ikinci turda elendi, İpek dünya 257 numarasına yükseldi.


         Melis Sezer, Başak Eraydın ve Ayla Aksu da 400-600 arasında yer alan genç Türk tenisçiler.





         Çiftler: Çiftlerde son iki ayın en formda ismi Hingis/Mirza oldular. Indian Wells-Miami-Charleston’da şampiyon olan çift Stuttgart’ta şoka uğradı ve ilk turda Martic/Vögt’e kaybettiler… Safarova/Mattek çifti Stuttgart’da şampiyon olarak son bir yılın en iyi çifti oldular, Garcia/Srebotnik dışında Makarova/Vesnina da son dönemin formda çifti…












sahinarif88@hotmail.com





twitter: @arifsahin1

26 Nisan 2015 Pazar

Eurochallenge Trabzon’da kalmadı

     Eurochallenge’da final-four maçları Trabzon’da oynandı, temsilcimiz maalesef ki iki yıl önce Pınar Karşıyaka’nın yaşadığı duruma benzer bir durumla karşılaştı ve maçı son anda kaybetti…
                                       




Trabzonspor Medical Park: Turnuvaya başlarken en ciddi kadroya sahip takımlardan biri olarak gözüken Trabzonspor, sezon içinde yaşanan birkaç değişiklik ve en önemlisi koç değişikliğiyle tam olarak takım oldu ve sezon boyunca sadece bir maç kaybederek final-four’a ilerlediler. TS final-four’a da evsahipliği yapınca şampiyonluk beklentileri iyice arttı. Yarı finalde Romanya’dan Energia ile karşılaşan TS maça tutuk bir başlangıç yaptı. 13.dakikada Energia 27-17’yi yakaladı ama o dakikadan sonra maçın gidişatı değişti, Hardy’nin arka arkaya bulduğu basketlere Bost’un da etkili oyunu eklenince dengeler değişti, Energia maça tutunamadı ve TS 20 sayı farkla rahat bir şekilde kazandı. Hardy 26s- 6r, Bost 10s- 6r- 4a, Stipanovic 12s- 7r- 3a ile oynadılar… Finalde Nanterre ile eşleşen Trabzonspor 25.dakikada 36-48 ile geriye düşmesine rağmen yine müthiş mücadele ederek geri döndü, Bost’a Hardy eşlik etti, son bölümde Ivanov devreye girdi ve son hücuma gelinirken Hardy’nin basketi Trabzonspor’u öne geçti; son saniyede çok ilginç bir pozisyon yaşandı, süre bitmek üzereyken Passave’ın pasında Campbell turnikeyi attı ve hakemler pozisyona tekrar bakarak kupayı Nanterre’e verdiler. Bu maçta Hardy 16s- 6r ile oynarken, Bost sadece 1 asistte kaldı, Velickovic 13s- 7r ile oynadı. 5/23 üçlük isabeti Trabzonspor’u özellikle ilk yarıda yavaşlattı; TS final oynayarak gelecek sezon Eurocup’ta mücadele etmeye hak kazandı…




Şampiyon Nanterre: İki yıl öncesinin Fransa şampiyonu Nanterre yarı finalde Fraport Skyliners’ı 84-79 ile geçti. Maça flaş bir giriş yapan Nanterre son çeyrekte rakibine yakalandı ama son dakikalarda pota altından etkili olarak kazanmayı başardı. Weems 25s- 6r, Jaiteh 12s- 8r- 3b ve Shuler 18s- 7a ile oynadılar…  Final maçında Campbell’ın son saniye basketiyle kazanan Nanterre’de sezon boyunca öne çıkmayan Nzeuile 14s- 3r- 3a- 2tç- 1b ile yıldızlaştı, Campbell 15s- 3a ile oynadı. Nanterre’de yarı finalde yıldızlaşan isimler finalde fazla etkili olamadılar…



Üçüncü Energia: Energia üçüncülük maçında Fraport’u bitime iki saniye kala Watson’ın bulduğu üçlükle 83-80 yenmeyi başardı; turnuvanın en büyük yıldızlarından Watson finalfour’da iyi bir şut yüzdesiyle 16s- 3r- 5a ortalamalarıyla oynadı. Gylniadakis 8s- 3r ortalamalarıyla beklentilerin çok altında kaldı…

















sahinarif88@hotmail.com




twitter: @arifsahin1

WTA Stuttgart ( Genel Değerlendirme )

                Toprak zeminde oynanan ve Premier seviyesindeki turnuva Almanya’da oynandı. Turnuvayı genel olarak hatırlayalım… 



                Turnuvanın Sürprizi: Turnuvanın büyük sürprizi Madison Brengle oldu. ‘90lı Amerikalı bu yıla kadar önemli bu yıla kadar önemli bir çıkış yapmamıştı ki, 2015 kariyer yılı oldu diyebiliriz. Sezona küçük turnuvalarda ön eleme oynayarak başlayan Madison, bu küçük turnuvalarda önemli başarılar elde etti ve Avustralya Açık’ta çeyrek finalin kapısından döndü. Daha sonraki iki ayda, büyük turnuvalara ana tablodan katılan Brengle sıralamada ilk 50 içine girdi, Bu turnuvada da Brianti galibiyeti sonrası 3 nolu seribaşı olan Kvitova’yı iki sette geçti, Garcia’yı geriden gelerek yendi ve yarı finalist oldu. Yarı finalde, -daha sonra şampiyon olacak olan- Angelique Kerber karşısında tutunamadı…



                Turnuvanın Hayal Kırıklıkları: Son üç yılın şampiyonu olan Maria Sharapova ilk maçında Kerber karşısında ilk seti rahat kazandı ama sonrasında rakibinin dönüşüne engel olamadı, Masha erken elenince ve Halep de yarı finale kadar ilerleyince; Masha sıralamada Halep’e geçilmiş oldu… Turnuvanın bir diğer erken eleneni de Petra Kvitova oldu. Geçen hafta FED Cup maçlarıyla sakatlıktan formda dönen Petra, buradaki ilk maçında Brengle’a kaybetti… Büyük sürprizlerden biri de çiftlerde oldu; arka arkaya üç turnuva kazanan Hingis/Mirza çifti turnuvadaki ilk maçlarında gençler Martic/Vögt’e kaybettiler…
               
               



                Finalist Caroline Wozniacki: Turnuvaya 4 nolu seribaşı olarak katılan Caroline ilk iki maçında 2015’in formda olan iki ismiyle karşılaştı; Lucie Safarova karşısında ilk seti tiebreak’le aldıktan sonra ikinci seti rahat kazandı… Carla Suarez Navarro karşısında ilk sette oyun kaybetmeyen Woz ikinci seti de kazandı… Yarı finalde Halep’e karşı sezonun en iyi maçlarından birini izletti; özellikle ilk iki setiyle mükemmel bir maç izledik, 7-5’lik ilk sete karşı Halep ikinci seti aynı skorla kazandı; final setinde Caro rakibinin sakatlığının da etkisiyle fark yarattı ve finalist oldu… Finalde Kerber karşısında ilk seti kazanan Wozniacki, final setinde maç için servis atarken servisini kırdırdı ve bu turnuvada 2011’den sonra yine finalde kaybetti.
 

                Şampiyon Angelique Kerber: Alman tenisçi, kötü başladığı sezonda toprak kort sezonuyla havasını buldu. İki hafta önce Charleston’da şampiyon olan Kerber turnuvaya zor bir kurayla başladı, Sharapova karşısında ilk sette kaybetmesine karşılık dönmeyi başardı, Makarova’yı iki sette yendi, yarı finalde yine sürpriz bir şekilde buraya gelen Madison Brengle’ı eledi, finalde ilk seti kaybettikten sonra ikinci sette geri döndü; final setinde iki kez servis kırdırıp geriye düştü ama geri dönmeyi başardı. Kerber, Nisan’da topraktaki iki Premier turnuvasında da şampiyon olurken, bu turnuvalarda Petkovic-Keys-Sharapova-Makarova-Wozniacki gibi elit isimleri yenmeyi başardı…



Çiftler: Çiftlerde asıl sürprizi 1 nolu seribaşı çift Hingis/Mirza’yı ve sonrasında da Lisicki/Görges’i eleyen Martic/Vögt yaptılar. Onları eleyen çift de uzun zamandır bir arada oynayan Safarova/Mattek-Sands çifti oldu. Yarı finali geriden gelerek kazanan Safarova/Mattek finalde de Garcia/Srebotnik’i yenerek kupayı aldılar.











sahinarif88@hotmail.com




twitter: @arifsahin1

İstanbul Açık’a doğru ilk bakış

       Bu yıl ilk kez düzenlenecek olan TEB BNP Paribas İstanbul Open’da elemeler Cumartesi başladı ve ana tablo maçları da Pazartesi başlayacak…





Yıldızlar: İstanbul’a gelen en büyük yıldız Roger Federer. Ondan sonraki en önemli isim Grigor Dimitrov. Latin Amerikalılar Cuevas-Giraldo’dan sonra Haider-Maurer, Kukushkin, Youzhny, Schwartzman, Paire, Bellucci, Dzumhur da turnuvada yer alan önemli isimler. Genel soru şu: Bu isimler bu çapta bir turnuva için iyi bir kadro mu? Bence fena değil, geçen yıl düzenlenen WTA İstanbul Açık’ın katılımcılarını düşünürsek, erkeklerde oldukça ciddi katılım var.


Türkler: Turnuvaya katılan iki Türk tenisçi Marsel İlhan ve wild card’la katılan Cem İlkel. Efe Yurtacan da elemelerdeki maçını geçerse ana tabloya kalacak.

               











ÜST TABLO










            1 nolu seribaşı olan Roger Federer ilk turu bay olarak geçiyor. İkinci turda Marsel İlhan ile tecrübeli Jarkko Nieminen’in oynayacağı maçın galibi ile karşılaşacak…



         Mikhail Kukushkin’in ilk turdaki rakibi elemelerden gelecek olan bir tenisçi olacak, Gimeno-Traver ile Cem İlkel’in oynayacağı maçın galibi de ikinci turda muhtemel rakibi olacak…







         Santiago Giraldo ikinci turda iki potansiyelli genç Dzumhur-Rublev maçının galibiyle karşılaşacak…





         Schwartzman ilk turda elemelerden gelen rakibiyle oynayacak, ikinci turdaki muhtemel rakibi tecrübeliler Melzer-Darcis maçının galibi olacak…















ALT TABLO
               



                Tablonun en altında 2 nolu seribaşı olan Grigor Dimitrov görece kolay bir kurayla başlıyor diyebiliriz, ikinci turda Golubev-Basilashvili maçının galibiyle karşılaşacak…




                Son haftaların formda isimlerinden Andreas Haider-Maurer ilk maçında tecrübeli isimlerden Ivan Dodig’le karşılaşıyor. Lajovic ise elemelerden gelecek olan rakibini bekliyor…









                Pablo Cuevas ikinci turda Kuznetsov-elemelerden gelen tenisçi maçının galibiyle karşılaşacak…





                Son olarak ilk turun en çekişmeli tarafı var; Youzhny-Bellucci ve Istomin-Paire ilk turun en çekişmeli eşleşmeleri olabilir…





Çiftler: Çiftlerde önemli bir ekip yok. 1 nolu seribaşı çift Lindstedt/Melzer, 2 nolu seribaşı Marach/Oswald. Kavcic/Schwartzman, Istomin/Golubev ve Marsel/Cem turnuvaya katılan diğer önemli çiftler olabilir…











sahinarif88@hotmail.com






twitter: @arifsahin1

25 Nisan 2015 Cumartesi

Barcelona Açık - Finale Doğru

                Pazar günü Türkiye saatiyle 18:30’de oynanacak ATP 500 Barcelona finali öncesi iki oyuncunun yolculuklarına bakalım…



                                       2015 YILI


                Kei Nishikori kariyerinin en iyi sezon başlangıcını yaptı diyebiliriz; Avustralya’da çeyrek final oynadıktan sonra Şubat’ta Memphis’te şampiyon oldu, Acapulco’da finalist oldu ve kariyerinin en iyi derecesi olan dördüncülüğe çıktı. Mart’taki turnuvalarda dördüncü tur-çeyrek final oynadı ve yerini korumuş oldu… Pablo Andujar sezona iyi bir giriş yapamadı, bu yıl beşi 250’lik olmak üzere on tane turnuvaya katıldı ve bu turnuvalarda sadece 500’lük Rio ile iki tane 250’lik turnuvada bir tur geçebildi, diğerlerinde ilk turda elendi…



                                    BARCELONA 2015


                Turnuvaya 1 nolu seribaşı olarak katılan Kei Nishikori, oldukça rahat bir hafta geçirdi. Gabashvili-Giraldo’yu oldukça rahat geçen Kei, çeyrekte Agut karşısında ikinci seti kaybetti ama final setini rahat kazandı. Yarı finalde Klizan karşısında toplamda üç oyun kaybeden Kei yine finalist oldu…



                Turnuvaya seribaşı olmadan katılan Pablo Andujar, ilk maçında vatandaşı Ramos karşısında kötü başlamasına karşılık çabuk toparlandı ve maçı iki sette bitirdi. İkinci turda Leonardo Mayer karşısında ilk seti kaybettikten sonra geri döndü ve maçı kazandı. Üçüncü turda Feliciano Lopez, çeyrekte Fabio Fognini ve yarıda David Ferrer karşısında kazanan Andujar arka arkaya dört seribaşı ismi yenmiş oldu. Ferrer karşısında ilk setin tiebreak’inde 2-6’dan döndü…




                                                   GEÇMİŞ


                Nishikori, kariyerindeki 14., bu yılki üçüncü finale çıkıyor. Bugüne kadarki final maçlarında 8-5…


                Andujar kariyerinde yedinci kez finale çıkıyor, bugüne kadarki finallerde durum 3-3, geçen yıl Temmuz’da İsviçre Açık’ı kazandı..
               


                İki tenisçinin aralarında oynadığı tüm maçlarda Kei’nin 2-1’lik üstünlüğü var, toprakta oynanan tek maçta ise 2013 Madrid’de İspanyol tenisçi kazanmıştı…







Çiftler: Klizan teklerde kaybettiği günde çiftlerde de partneri Qureshi ile birlikte kaybetti ve Murray/Peers çifti finalist oldular… Alt taraftan çıkan çift ise Draganja/Kontinen çifti oldu…







sahinarif88@hotmail.com          





Twitter: @arifsahin1

WTA Stuttgart - Finale Doğru

                Pazar günü Türkiye saatiyle 15:30’da oynanacak olan Stuttgart finali öncesi iki oyuncunun yolculuklarına bakalım…



                                                                              2015 YILI




                Caroline Wozniacki ortalama bir giriş yaptı diyebiliriz. Avustralya Açık’ta ikinci turda elenen Caro Dubai’de yarı final oynadıktan sonra Kuala Lumpur’da şampiyon oldu, Mart’taki iki önemli turnuvada toplamda üç galibiyet aldı ve Stuttgart’ta toprak sezonunu açtı… Angelique Kerber sezona inişli-çıkışlı bir giriş yaptı, Avustralya’ya hazırlık turnuvalarında bir çeyrek final-bir yarı final oynadıktan sonra yılın ilk grand slam’ine ilk turda veda etti. Şubat-Mart aylarında katıldığı turnuvalarda fazla başarı sağlayamadıktan sonra, toprak kort sezonunu Amerika’da açtı; Charleston’da Keys’e karşı mükemmel bir geri dönüşle finali kazandı…  




                                                      STUTTGART 2015



                Turnuvaya 4 nolu seribaşı olarak katılan Caroline Wozniacki, ilk turu bay geçtikten sonra yılın formda iki tenisçisiyle karşılaştı; ilk maçında Lucie Safarova’yı 7-6 ve 6-1’le geçtikten sonra, çeyrek finalde Carla Suarez Navarro karşısında mükemmel bir ilk set oynadı ve ilk sette rakibine oyun bile vermedi. Navarro ikinci setin başında rakibine dirense de set sonunda Caro maçı bitirdi. Yarı finalde Simona Halep’le karşılaşan Caro ilk iki setiyle yılın en iyi maçını seyretti, ilk setin sonunda servis kıran Caro seti 7-5 kazanırken, ikinci setin başlarında iki kez servisini kırdırdı, sonra dengeyi sağladı ama set sonunda servisini koruyamadı: 5-7 Final setinde Halep’in hafif sakatlığının da etkisiyle uzayan rallilerde daha iyi oynayan Caro seti 6-2 ile kazandı ve finalist oldu…



                Turnuvaya seribaşı olmadan katılan Angelique Kerber,  ilk olarak ‘lucky loser’ Glatch’ı eledi, sonrasında turnuvanın 1 nolu seribaşı olan, son üç yılın şampiyonu Maria Sharapova ile karşılaştı. İlk seti 2-6 ile kaybetmesine karşılık maçı çevirmeyi başardı. Çeyrek finalde 6 nolu seribaşı olan diğer Rus Makarova’yı iki sette geçen Alman tenisçi, yarı finalde de bir başka sürpriz isim Madison Brengle’ı rahat geçti…




                                                       GEÇMİŞ



                Wozniacki, daha önce 2011’de final oynadığı bu turnuvada ikinci finaline çıkıyor. Caro, bu yıl iki turnuvada finale yükseldi ama ilk kez Premier seviyesinde bir turnuvada final oynuyor. Caro’nun toplamda 40.finali olacak, final maçlarında 23-16.


                Kerber, bu yıl ilk finalini iki hafta önce Charleston’da oynamış ve kazanmıştı. Toplamda finallerde 4-9 durumunda.
               

                İki tenisçinin aralarında oynadığı maçlarda durum Kerber lehine 5-4 durumunda. Toprak zeminde bugüne kadar sadece bir kez karşılaştılar, 2012 Stuttgart’daki maçı Kerber rahat kazanmıştı…

               


Çiftler: 1 nolu seribaşı çift olan Hingis-Mirza’yı eleyen Martic-Vögt çifti yarı finalde Safarova-Mattek’e takıldılar. Safarova/Mattek-Sands çiftinin finaldeki rakibi Garcia/Srebotnik…






sahinarif88@hotmail.com          



Twitter: @arifsahin1

Lale Cup – Türk tenisçiler

         İstanbul’da düzenlenen Lale Cup’ta mücadele eden Türk tenisçilerin performanslarına bakalım…



         Ayla Aksu: ‘96lı Ayla Aksu, Türk tenisçiler adına turnuvadaki en önemli galibiyeti aldı diyebiliriz. Turnuvaya seribaşı olmadan katılsa da, turnuvaya katılan isimler arasında en önemli isimlerden biri olan Çek Andrea Hlavackova’yı 6-3 ve 6-1’le yenen Ayla, ikinci turda 1 nolu seribaşı olan Donna Vekic’le karşılaştı, rakibine karşı ikinci seti kazanan Ayla final setinde direnemedi ve sadece bir oyun kazanabildi…



         Başak Eraydın: Dünya 540 numarası Başak, Pliskova ikizlerin zayıf olanı Krystna karşısında etkili olamadı ve iki sette de birer oyun kazanarak elendi…



         İpek Soylu: Türk tenisinin en çok beklenti içinde olduğu isim olan İpek Soylu, ilk turda Kichenok karşısında geriden gelerek kazandı, ikinci maçında ise 5 nolu seribaşı olan Govortsova karşısında tutunamadı…

        

         Melis Sezer: Diğer Türk tenisçi Pemra Özgen karşısında ilk maçında elendi…


        
         Pemra Özgen: Formda olan ve turnuvaya katılan Türk tenisçiler arasında en üst sıralamaya sahip olan Pemra ilk maçında Melis’i rahat geçtikten sonra ikinci turda 8 nolu seribaşı olan Byckova karşısında ilk seti kazandıktan sonra maçı final tie-break’iyle kaybetti…














sahinarif88@hotmail.com








twitter: @arifsahin1

ATP Barcelona - Yarı Final Zamanı

                Toprak zeminde oynanan 500 puanlık turnuvada yarı final günü…



                Kei Nishikori vs. Martin Klizan



                Geçen yılın şampiyonu Kei Nishikori Gabashvili-Giraldo galibiyetlerinden sonra Agut’a bir set kaybetti ama final setini kazanarak yarı finalist oldu. Kei, bu sezon katıldığı ikinci 500’lük turnuvada da yarı finalist olmuş oldu…


                Martin Klizan 14 nolu seribaşı olarak katıldığı turnuvada Cilic-Burgos’tan sonra evsahibi ülkeden tecrübeli Robredo’yu zorlu maçta yenmeyi başardı. İki hafta önce Casablanca’da şampiyon olan Klizan dün sadece bir kez servis kırılan maçı zor da olsa kazandı ve toprak sezonunun en formda isimlerinden biri olduğunu gösterdi…



                Kei ile Martin sadece bir kez, 2014 Roland Garros ilk turunda karşılaştılar. Kei’nin hafif sakatlığı sürerken, Klizan maçı üç sette kazandı…



                Kei ile Martin arasında yarı final maçı saat 14:30’da…




David Ferrer vs. Pablo Andujar


İspanyollar’ın tarafında yarı finale kalan seribaşı isim David Ferrer oldu.  Turnuvada hiç zorlanmayan Ferrer, dün de Kohlschreiber’i iki sette geçti…


Haftaya dünya 66 numarası olarak başlayan Pablo Andujar turnuvadaki üç maçında da seribaşı isimleri geçti. Leo Mayer’i üç sette geçen Andujar son maçlarında Feliciano Lopez ve Fabio Fognini’yi beklenenden rahat geçti…


Ferrer ile Andujar bugüne kadar üç kez karşılaştılar ve toprak zeminde oynanan üç maçı da Ferrer ikişer sette kazandı…



Ferrer-Andujar maçı 17:00’de…





Çiftler: Martin Klizan teklerde yarı finale yükseldi, çiftlerde de partneri Qureshi ile beraber yarı finalde; rakip çifti Murray/Peers… Alt tabloda ise Peya/Soares ile Draganja/Kontinen karşılaşacaklar…









sahinarif88@hotmail.com          



Twitter: @arifsahin1