26 Kasım 2014 Çarşamba

Eurocup Salı

Türk takımlarının sahne almadığı Salı gününde Eurocup’ta üç maç vardı…

Stelmet sonunda: Eurocup'ın galibiyet alamayan tek takımı olan Stelmet Zielona Gora ilk galibiyetini F Grubu'nda ikincilik mücadelesi yapan PAOK'a karşı 84 -77'lik skorla elde etti. Maç boyunca Gora bir adım önde gitti, PAOK sürekli cevap verse son dakikalardaki atağa cevap veremediler ve Gora galibiyetle tanıştı. Hosley 17s- 2r- 4a- 4tç ile takımının en iyisi oldu.

               
                _ A Grubu'ndaki müthiş maçta Reggio Emilia, Paris Levallois'yı 78-72 ile yenerek üçüncülük yolunda rakibine çelme taktı ve gruptan çıkma şansını sürdürdü. Maça Paris hızlı başlasa da Emilia oyunu dengelemeyi başardı. Özellikle ikinci yarısı müthiş mücadeleyle geçen maçta Reggio'da son dakikada müthiş oynayan Polonara 24s- 6r- 2a- 3tç ile maçı tamamladı. Paris'te Ford'un 21s- 18r'lik performansı yeterli olmadı.



                _ B Grubu'nda son sıraları paylaşan iki takımın mücadelesinde Cantu deplasmanda Artland'i Hollis'in son saniye tipiyle geçmeyi başardı ve ikinci galibiyetini elde etti. Maç grubun dibindeki iki takımın mücadelesinden çok, zirvedeki iki takımın mücadelesine benzedi, maç boyunca iki takım da dengeli oynadılar ve savunmalarıyla öne çıktılar.

25 Kasım 2014 Salı

Euroleague’de Yedinci Hafta

                Euroleague’de ilk turun sonuna doğru heyecan yükseliyor…
               





                                                        TEMSİLCİLERİMİZ








                Perşembe 20:15 Fenerbahçe Ülker-PGE Turow:  Fenerbahçe Ülker arka arkaya aldığı galibiyetlerle hem ligde, hem Euroleague’de şimdilik rahat bir konuma geçti, gelecek hafta Panathinaikos’la oynayacakları karşılaşma grubun ikincisini belirleyecek; bu karşılaşma o maç öncesi bir prova gibi olacak. Fenerbahçe Ülker son iki maçında müthiş oynamadı ama Münih-Milano deplasmanlarında rakip takımların inanılmaz basit hatalar yapmaları galibiyetleri getirdi… Turow’a bakacak olursak; grupta erkenden son sıraya demir atmalarını bekliyorduk ama Münih-Milano’nun güçlü takımlara diş geçirememeleriyle Turow’un Top16 şansı devam ediyor. Turow daha çok bireysel yıldızlarıyla dikkat çeken bir takım. ‘84lü Collins takımın en tecrübeli oyuncularından biri, Top16 döneminde başka bir takımda görebiliriz. ‘87li Kulig takımın en dikkat çekici ismi, hem içerden hem dışardan etkili olabilen bir pivot ve oyunun her alanında katkısı var. ‘90lı Nemanja Jaramaz uzun boyuyla gard olarak oynuyor ve önümüzdeki yıllarda dev bir Euroleague takımında görmemiz olası. Turow’un kaderi son iki maçta belli olacak diyebiliriz, Fenerbahçe Ülker ve haftaya Barcelona maçları onlar için hedef maçlar olmayacak, bu nedenle rahat oynayacaklardır… Fenerbahçe Ülker’in Turow-Bayern’le oynayacağı iç saha ve Barcelona’yla oynayacağı deplasman maçlarında sürpriz bir sonuç almayacağını düşünüyorum, gelecek haftaki Panathinaikos maçı muhtemelen ikinciyi belirleyecek, iki takımın da rahat olacağı bir maç olması muhtemel…




Cuma 19:45 Anadolu Efes-Sassari: A Grubu’nda geçen hafta son çeyrekte kaybeden iki takım mücadelesi, Efes, Kaunas’ta Madrid’in kazanmasıyla ikinciliğini sürdürdü ve gelecek hafta grubu ikinci sırada bitirmek için Kaunas’a gidecek… Sassari ise geçen hafta son çeyrekte muhtemelen tur umutlarını kaybetti, grupta dibe vurdular ve kalan fikstüre de bakarsak elendiler diyebiliriz; Sicilya’daki ilk maçta Anadolu Efes 82-75 ile galip gelmeyi başarmıştı. O maçtan sonra Krstic’i kaybeden Efes yerine transfer yapmadı, Dario Saric’in yükselen formunun yanında Lasme’nin istikrarlı katkısı ve Janning-Milko-Draper-Perperoglou-Cedi’nin çok da istikrarlı olmayan katkılarıyla yoluna devam ediyor. Sassari maç başına ortalama 90 sayı yiyor ve savunma sorunları olduğu aşikar, pota altında Brooks-Lawal ile biraz caydırıcı olsalar da, dış savunmada çok zorlanıyorlar. Son maçlarda rakiplerin kötü yüzdelerle dış şut atmaları Sassari’yi maçın içinde tuttu ama özellikle deplasmanlar maçlarında çok kırılganlar, Sassari için Eurocup’ta işleri zor olacak diyebiliriz…


                Cuma 22:00 Valencia-Galatasaray LH:  Kızılyıldız ve Beşiktaş’la oynadığı zorlu maçları kazanan Galatasaray hafta içinde Furkan Aldemir’in takımdan ayrılmasıyla sarsıldı. (bu konuya kısaca değinmem gerekirse; Furkan ‘’ekonomik sebeplerle ayrılmadım’’ diyor, menajer oyunuyla ayrıldığı çok net, Furkan sene başında ayrılsaydı dürüstlüğüne inanırdık ama sezon ortasında bir Euroleague starının takımını ortada bırakması bence etik dışıdır, ödemeleri yapılmadığı için takımdan ayrıldığı ortada, -ödemelerin yapılmamasının ne kadar etik dışı olduğu da ayrı bir konu) Galatasaray’da Pocius yavaş yavaş da olsa rotasyona dönüyor… Valencia’ya dönecek olursak, sezon başından beri patlama yapmasını beklediğim Valencia Nedovic transferi sonrası geçen hafta patlama yapmaya çok yaklaştı ama son dakikada kaybetti; Van Rossom’ın da sakatlanması sonrası takım Ribas-Nedovic-Sato-Harangody-Dubljevic şeklinde oynuyor. Valencia’nın büyük şansı, grupta tüm takımların dengeli olması ve kalan dört maçın üçünü evlerinde oynuyor olmaları. GS-Kızılyıldız-Neptunas iç saha maçları dışında Laboral deplasmanları var, bu dört maçtan alınabilecek üç galibiyet Valencia’yı Top16’e taşıyabilir –ki ben dört maçı da kazanacaklarını düşünüyorum-


                              




                                           EUROLEAGUE’DE BU HAFTA




A Grubu: Efes’in grubunda Real Madrid-Unics Kazan maçı var, kağıt üstünde bakıldığında haftanın en fazla yıldız isim barındıran maçı olacak, ilk maçı Real Madrid son saniyede kazanmıştı, Unics kötü sonuçlar alsa da ciddi rakiplerine karşı daha iyi oynuyor… Nizhny-Zalgiris maçı grubun üçüncüsünü belirleme açısından önemli, öyle ki, Zalgiris-Efes maçının ikincilik maçı olacağını yazmıştım ama bu maçta alabilecekleri bir mağlubiyetle geriye düşebilirler. Nizhny ise evinde kazanırsa, tur için avantajını katlamış olacak.  



B Grubu: Bu hafta bir Euroleague klasiği olarak Maccabi-CSKA maçı var; takımların bu sezonki görünümlerine bakarsak işler tersine dönmüş gibi, CSKA mükemmel bir seride, Maccabi ise inişli-çıkışlı bir grafik sergiliyor… Alba-Unicaja maçı yine iki takım için de rahat bir maç. Alba Berlin için hedef maçı değil, Unicaja Malaga ne olursa olsun, grup ikinciliği için son haftayı bekleyecek… Dördüncülük yarışını ilgilendiren maçta Cedevita, Limoges’u konuk edecek. İlk yarıdaki iki hedef maçında farklı yenilgiler alan Cedevita bu kez kazanmak zorunda, Limoges ise deplasmanlarda kötü bir grafik çiziyor, Cedevita’nın dördüncülük yarışına tutunacağını düşünüyorum…



C Grubu: Bu grupta Cuma günü iki maç var… Panathinaikos, Bayern Münih’i konuk edecek, Fenerbahçe Ülker-Turow gibi hedef maçı olmayan bir maç… Diğer maçta ise Barcelona, EA7 Milano’yu konuk edecek; bu maçtaki soru Barcelona’nın kaç sayı fark atacağı olacak diye düşünüyorum…



D Grubu: Perşembe akşamı Kızılyıldız’ın Neptunas’ı yenerek ikincilik için öne geçeceğini düşünüyorum... Diğer maçta ise Laboral, Olympiakos’u ağırlıyor. Olympiakos’un 7/7 yapması ve Laboral’in gerilere düşmesi muhtemel duruyor…










sahinarif88@hotmail.com

twitter: @arifsahin1


24 Kasım 2014 Pazartesi

Eurochallenge’da Uşak’ın maçı öncesi

             Eurochallenge’da bu hafta başka hiçbir maç oynanmayacak ve geri kalan dördüncü hafta maçları gelecek hafta oynanacak. Neden böyle bir fikstür olduğunu ben de anlayamadım ama Minsk-Uşak maçı Çarşamba 18:00’de oynanacak.


                Gruptaki ilk maç 78-59 Uşak üstünlüğüyle bitmişti. Minsk için diğer maçlarda da galibiyet gelmedi, tecrübeli sayılabilecek kadrolarına rağmen dibe vurdular ve tura veda ettiler. Uşak ise Siualai ve Enisey’le beraber 2 galibiyette, bu üç takımın Minsk’le yapacağı maçlar büyük öneme sahip.


                Uşak son lig maçında görüleceği üzere ligi biraz geri plana itti ve bu maça konsantre oldu, normal bir lig maçında Torku’dan 86 sayı yemeleri oldukça garip olurdu, bunu konsantrasyon eksikliğine bağlıyorum… Minsk takımı kısa sayılır, takımın tek ciddi uzunu 2.05 boyundaki Rashaun Freeman. Branko Mirkovic-Alex Gordon-Aleks Kudratsau ile tanıdık ve tecrübeli kısa oyuncuları olan takım Eurochallenge’ın en az ribaund alan takımlarından biri ve özellikle pota altında çok zorlanıyorlar.



                Uşak Sportif’in bu maçı kazanıp, gruptan çıkma yolunda avantaj kazanacağına inanıyorum…







sahinarif88@hotmail.com

twitter: @arifsahin1


Türkiye Basketbol Ligi – 7.Hafta Notları

TBL’de yedinci hafta tamamlandı, haftadan kalanlara bakalım…
                                          
    
HAFTANIN MAÇLARI




                Derbide yine ev sahibi kazandı: Derbilerdeki klasik durum tekrarlandı ve yine ev sahibi takım kazandı. Galatasaray Liv Hospital, Beşiktaş Integral Forex karşısında maça mükemmel başladı, ilk yarıda Sinan-Erceg’in müthiş şut yüzdeleriyle farkı açan Galatasaray 20 sayı farkla öne geçse de, ikinci yarıda tempoyu düşürdü, Lofton-Broekhoff ikilisinin etkili oyunlarıyla fark 4 sayıya kadar indi ama GS maçı 100-94 ile kazanmayı başardı.


                Fenerbahçe Ülker çok rahat:  İBB maça Zach Wright’ın olmadığı bir beşle çıktı ve Fenerbahçe Ülker hem içerden, hem dışarıdan çok etkili bir şekilde başladı. Stephenson’ın da faul problemine girmesiyle 14.dkda skoru 11-40’a getiren Fenerbahçe Ülker çok rahat kazandı.


Efes zorlanmasına rağmen: Efes beklenenden fazla zorlandığı karşılaşmada TED Ankara Kolejliler'i deplasmanda Tucker-Plisnic'in son saniyelerdeki şutları kaçırmalarıyla 67-69 ile geçmeyi başardı. TED maça iyi başladı ve dördüncü dakikada 10-4,  18.dkda 35-25 yapmayı başardı. Bu serilere her seferinde karşılık veren Efes farkı bir türlü açamadı ama Saric-Perperoglou'nun skorer oyunlarıyla dengeyi buldu. Son saniyelerde TED skor üretemeyince Efes zor da olsa kazanmayı başardı.


                Banvit son çeyrekte: Banvit, ligin zayıf takımlarından Eskişehir karşısında üç çeyrek boyunca farkı açamadı ama son bölümde 16 sayılık fark yaratarak yine galip geldi, Simmons-Veremeenko son bölümde farkı yaratan isimler oldular.


                Pınar Karşıyaka son çeyrekte: Banvit gibi Karşıyaka da son çeyrekte kazandı. Türk Telekom karşısında son bölümde yine Dixon’ın kontrolü ele almasıyla farkı açan Pınar Karşıyaka 76-65 ile galip geldi.


                Darüşşafaka Doğuş bildiğimiz gibi: Darüşşafaka Doğuş yine son derece dengeli bir oyunla, oyunun temposunu kontrol ederek, Trabzonspor’u rahat geçti ve ligde üst sıralara çıktı.



                Haftanın sürprizi Torku Konya’dan: Haftanın en önemli sürprizine arka arkaya önemli galibiyetlere imza atan Uşak’ı deplasmanda tempoyu sürekli yükselterek yenen Torku Konya imza attı. Konya, Uşak gibi çok iyi savunma bir takıma 86 sayı atmayı başardı.



                Tofaş son bölümde: Tofaş , Royal Halı Gaziantep’i çok çekişmeli geçen maç sonunda 31-7’lik seri yakalayarak farklı geçti, Tofaş özellikle pota altında fark yarattı.   





Kazandıran Yıldızlar:

               

                8- Gasper Vidmar: Darüşşafaka Doğuş yine takım oyunuyla kazandı ama Gasper Vidmar takımın en etkilisi olarak sivrildi, 18s- 9r- 2a- 2b ile etkileyici bir performans sergiledi.


                7- Bobby Dixon & Juan Palacios: Karşıyaka'nın en etkili iki oyuncusu bu hafta da takımlarını galibiyete taşıdılar. Dixon 13s- 6r- 5a, Palacios 17s- 11r- 2a- 2tç ile oynadılar.

               
                6- Nemanja Bjelica & Semih Erden: Fenerbahçe Ülker'in iki uzunu takımlarının rahat kazanmasını sağladılar. Semih Erden 27s- 6r ile uzun zamandır gördüğümüz en iyi performansını sergiledi, Bjelica ise 18s- 7r- 4a- 4tç ile etkileyici formunu devam ettirdi.


                5- Stratos Perperoglou & Dario Saric: Perperoglou 11s- 8r- 5a ile sezonun en iyi maçlarından birini çıkardı, Saric de 23s- 9r- 2a ile çok etkileyici bir maç oynadı.


                4- Andre Smith & Brian Qvale: Tofaş'ta bu kez kısalar değil, uzunlar fark yarattı. İki oyuncu da 21'er sayı ürettiler ve 6'şar ribaund aldılar. Smith 2 de asist ekledi.


                3- Josh Mayo & Sean Williams: Torku Konya çok önemli bir deplasman galibiyeti alırken Mayo 21s- 6r- 7a- 3tç ile eksiksiz bir performans sergiledi, Sean da 14s- 11r- 5b ile katkı yaptı.

               
                2- Sinan Güler & Pietro Aradori: Galatasaray'ın sakatlıklardan dolayı ilk beş çıkan iki kısasından Sinan 29s- 3r- 3a- 3tç ile haftanın en skoreri oldu, Aradori de 15s- 7r- 6a ile '10-5-5'i geçmeyi başardı.

               
                1- Keith Simmons & Vladimir Veremeenko: Banvit zayıf rakibini son çeyrekte geçerken fark yaratan isimler oldular. Simmons 25s- 4r, Veremeenko 24s- 11r- 3a- 2b ile oynadılar.





               
                Kaybeden Yıldızlar:



                3- Jerome Randle & Craig Brackins: Randle ilk maçında 23s- 3a ile oynadı ve takımı eski haline geri getirdi, Walsh etkisiz kalırken, Brackins de 19s- 4r- 2a- 5tç ile oynadı.




                2- Chris Lofton & Ryan Broekhoff: Beşiktaş'ın derbi maça geri dönmesini sağladılar, Lofton 20s- 6r- 6a ile müthiş oynadı, Broekhoff da 16s- 9r- 3a ile oynadı ama uzunlardan destek alamayınca maçı çeviremediler.

               


1-      Chris Warren & Eric Buckner: Uşak kaybetti, bu iki oyuncudan Warren 25s- 4r- 3a ile yıldızlaştı, Buckner ise 22s- 15r- 3a- 3b ile oynadı.







sahinarif88@hotmail.com

twitter: @arifsahin1


Eurocup’ta Yedinci Hafta

Eurocup’ta yedinci hafta maçları bu hafta. Programa bakalım…




  1. TEMSİLCİLERİMİZ


         

                Çarşamba 19:00 Banvit-Partizan: Eurocup’ta klasik olarak beş maçı da geriden gelerek kazanan Banvit koç Lukic ve tecrübeli oyuncularla mükemmel bir uyum yakalamış durumda. Partizan ilk maçtan bu yana toparlanma eğiliminde olsa da, istedikleri sonuçları elde edemediler; son üç mağlubiyetlerini de tek haneli farklarla aldılar. Bu maç öncesi, iki takım da rahat bir konumdalar. Banvit grubu ilk ikide bitirecek, Partizan da Avrupa’ya veda edecek, bu maçta muhtemelen genç oyuncuları uzun sürelerde izleme imkanı bulacağız. Partizan zaten genel olarak çok genç bir takım, tecrübeli Milan Macvan takımın istatistik lideri olsa takımı galibiyetlere taşıyamadı. Edo Muric muhteşem bir çıkış yakaladı, ‘94lü uzunlar Gagic-Milutinov iyi sayılabilecek performanslar sergiliyorlar. ‘97li Marinkovic son maçlarda etkileyici şut performansları sergilese de kararlarında sıkıntı yaşayabiliyor… Banvit haftasonu Eskişehir’i son çeyrekte geçti, Partizan ise Cibona’yı yenmeyi başardı.




Çarşamba 19:45 Beşiktaş IF-Zenit St.Petersburg: İlk yarıdaki Zenit-Beşiktaş maçı Beşiktaş’ın çıkışa geçtiği maç oldu, arka arkaya beş maç kazanan Beşiktaş gruptan ilk ikide çıkmayı garantiledi, zaman zaman istenilen performansı sergilemeseler de Lofton önderliğinde galibiyetleri seriye bağladılar… Zenit gruba kötü başlamasına rağmen son iki maçında evinde galibiyetler aldı ve Union Olimpija’nın Begic’i de gönderip oldukça kötü oynamasıyla tur için şanslarını yükselttiler. Zenit kadroda sadece dört yabancı bulunduruyor, Kulagin dışında tamamen bu dört yabancıyla etkili olduklarını söyleyebiliriz. Amerika pasaportlu gardlardan Hodge son iki maçta mükemmel oynuyor, 22.5s- 6.5a ortalamalarıyla takımın lideri, diğer gard Cameron kenardan gelip katkı sağlıyor, Kanadalı Kyle Landry zaten yıllardır takımın en önemli oyuncularından biri ve son olarak Sırp pivot Borovnjak özellikle Khimki karşısındaki mükemmel oyunuyla yıldızlaşmıştı. Bu maç Beşiktaş’ın gruptaki yeri için çok önemli olmasa da, Zenit için çok önemli olacak. Rus temsilcisi, bu haftaki sonuçlara göre Olimpija’yı yakalayabilir, tur için evlerinde oynayacakları Olimpija maçı final olacak ama bu hafta gelebilecek bir galibiyet takımın özgüvenini arttıracak… İki takım da haftasonunu deplasman maçlarında yenilgiyle kapattı..




                        Çarşamba 20:00 Pınar Karşıyaka-Buducnost: Pınar Karşıyaka gruptan muhtemelen çıktı ama son maçlarda olabilecek bir sürprize kapıyı kapatmak için bu hafta Buducnost’u, haftaya da Ventspils’i yenmeleri gerekiyor. İki takım arasındaki ilk maçta Pınar Karşıyaka zor da olsa galip gelmişti. Buducnost kağıt üstünde ortalamanın üstünde bir kadroya sahip ama kenardan katkı alamıyorlar ve ilk beş oyuncularını fazla dinlendiremiyorlar. Geçen hafta tam 16 asist yaparak Eurocup rekoru kıran Omar Cook, bu asistlerini çoğunlukla uzunlar Dasic-Planinic’e yapıyor. Takımın en skorer isimlerinden biri de Reynolds, iki haftadır oynamıyordu ama haftasonu oynadı. Capin-Sehovic-Sheehey de takımdaki diğer önemli isimler… Pınar Karşıyaka hafta sonunda Türk Telekom’u son çeyrekte yendi, Buducnost ise evinde Olimpija’yı çok rahat geçti.



  1. EUROCUP’da BU HAFTA



Batı Konferansı: 


_ A Grubu’nda lider Strasbourg, Zaragoza’ya gidecek, Zaragoza’nın tur şansı hemen hemen bitti… Almanlar’ın maçında Telekom B. Bonn’un konuğu Brose Baskets, Telekom gruptan çıkma yarışını sürdürmek için kazanmalı… Son olarak da Bonn’un peşinde olan Paris bu hafta grubun zayıf halkası Reggia Emila’ya konuk oluyor…



_ B Grubu’nda namağlup Gran Canaria, Telenet Oostende’yi ağırlıyor... Fransızlar’ın maçında Dijon’un konuğu Asvel… Son olarak ise grupta dibe vuran iki takımdan Artland, Cantu’yu ağırlıyor…. Üç maçta da evsahibi takımlar favori konumundalar.



_ C Grubu’nda Nancy ile Roma liderlik maçına çıkacaklar… EWE-CEZ’i ağırlıyor, Çekler ikinci tura yakın… Sevilla, Charleroi deplasmanında kazaya uğramayarak üçüncülük yarışını zorlamaya devam etmek isteyecek…





Doğu Konferansı:



_ Beşiktaş’ın grubunda Khimki-Olimpija maçı var, Union Olimpija geçen hafta çok kötü bir performans sergiledi, hedef maçları öncesi bu maçta da benzer bir performans sergilemelerini bekliyorum… Olaj-Riga maçında grubun son iki sıralarındaki takımlar karşılacaklar, Olaj iç sahada daha diri bir takım görünümünde, bu maçın favorisi olacaklar…



_ Banvit’in grubunda Krasny-Hapoel maçı var, Rus takımı geçen hafta büyük bir sürprize imza attı, o maçı kazandıktan sonra bu maçta hata yapacaklarını sanmam… Lider Rytas’ın konuğu Aseoft Ploiesti. Asesoft iyi başladıktan sonra, son iki maçını kaybetti ve turu zora soktu. Rytas aldığı galibiyetler dışında, oynadığı oyunla en beğendiğim takımlardan biri oldu, ev sahibi oldukları maçlarda çok rahat oynuyorlar…



_ Karşıyaka’nın grubunda namağlup Loko Kuban, Ventspils deplasmanına gidiyor ve bu maçta net bir şekilde favoriler ama Gora karşısında olduğu gibi geriye düşebilirler… Altı maçını da kaybeden Gora’nın konuğu ise ikincilik iddiası devam eden PAOK olacak…










sahinarif88@hotmail.com

twitter: @arifsahin1


Davis Cup İsviçre’nin

Fransa’nın Lille şehrinde düzenlenen Davis Cup finallerinde İsviçre, Fransa’yı 3-1’le geçerek turnuva tarihindeki ilk kupasını elde etti…
               


                _ İlk maçta Stan Wawrinka ile Jo-Wilfred Tsonga karşılaştılar, kendine güveni yerine gelen Wawrinka müthiş bir maç çıkardı, Tsonga hafif sakatlığının da etkisiyle maça tutunamadı ve Stan dört sette kazanarak İsviçre’yi öne geçirdi.


                _ İkinci maçta Gael Monfils ‘kariyerimin en iyi üç maçından biri’ olarak nitelediği maçta Roger Federer’i adeta ezerek geçti ve Fransa’nın tek galibiyetini elde etti.


                _ Çiftler maçı belki de turnuvanın en kritik maçı oldu, İsviçre’nin maçı Federer-Wawrinka ikilisiyle çıkma kararını açıklamasının ardından Fransa yine de Monfils’i tercih etmedi, Bennetteau’nın yanında klasik partneri Roger-Vasselin yerine Gasquet olunca Fransız çiftinde uyumsuzluk göze çarptı ve İsviçre üstünlüğü ele aldı.


                _ Tsonga’nın çekilmesinden sonra son günde Federer’in karşısına Monfils de çıkamadı ve Gasquet çıktı. Maç boyunca üstünlüğü elinde tutan Roger Federer ülkesine kupayı kazandırdı.



                İsviçre ilk kupasını elde ederken, Fransa kaybettiği son dört finalin üçünü evsahibiyken kaybetti, Fransa için Tsonga’nın sakatlığı talihsiz oldu, sonucu değiştirir miydi bilinmez ama Monfils’in çiftler maçında oynamaması da skoru İsviçre’nin lehine çevirdi… İsviçre de Federer’in kariyerinin sonlarında Davis Cup’ı kazanmayı başardı, Wawrinka da son dönemdeki formsuzluğunu üzerinden atarak zamanında form tuttu…








sahinarif88@hotmail.com

twitter: @arifsahin1



23 Kasım 2014 Pazar

Euroleague 6.Hafta Değerlendirmesi

Turkish Airlines Euroleague’de altıncı haftayı geride bıraktık, dört grubu değerlendirelim ve haftanın öne çıkan isimlerine bakalım...


A Grubu: Bu gruptaki temsilcimiz Efes, Unics deplasmanında son çeyrekte berbat oynayarak yenildi. Real'in Zalgiris'i deplasmanda geçmesiyle Efes ikinciliğini sürdürdü, muhtemelen iki hafta sonraki Zalgiris-Efes maçı grubun ikincisini belirleyecek... Dördüncülük yarışınında ise Nizhny Novgorod deplasmanda Sassari'yi geçerek avantajını sürdürdü, Sassari'nin tur şansı oldukça azaldı...


B Grubu: Namağlup CSKA Moskova, Alba Berlin'i farklı geçerek Top16'i garantiledi... Unicaja Malaga-Maccabi 4'er galibiyetteler, ikincilik yarışı muhtemelen son hafta sona erecek... Dördüncülük yarışında ise Alba Berlin rakiplerinin bir adım önünde.


C Grubu: Bu gruptaki temsilcimiz Fenerbahçe Ülker, Milano'yu deplasmanda yenerek turlamayı hemen hemen garantiledi. Barcelona gruptan çıktı ve muhtemelen lider bitirecekler... Efes gibi Fenerbahçe Ülker de iki hafta sonra Panathinaikos karşısında ikincilik maçına çıkacak; dördüncülük yarışında EA7 Milano rakiplerinin bir adım önünde.


D Grubu: Bu gruptaki temsilcimiz Galatasaray Liv Hospital, kritik maçta Kızılyıldız'ı iki uzatma sonunda yendi ve gruptan çıkma yolunda avantaj sağladı... Olympiakos zor da olsa 6/6 yaptı ve gruptan çıktı, liderlik yolunda da çok büyük bir avantajları var... Kızılyıldız-GS-Neptunas 3'er galibiyetteler, Laboral 2, Valencia 1 galibiyette kaldı; Valencia bu hafta galibiyeti kaçırdı ama sonraki haftalar için iddiasını gösterdi, diğerlerine nazaran kolay fikstürleri var ve son ana kadar turu zorlayacaklarını düşünüyorum.




Kazandıran yıldızlar: 



5- Nando de Colo: Bu hafta 22s- 2r- 3a- 3tç ile oynadı ama bu haftaki maçları çok kolay olduğundan sıralamada geride kaldı.


4- Keith Langford: Efes karşısında 35 dakika boyunca çok kötü şut attı ama son bölümde maçı çeviren adam oldu, maçı 19s- 6r- 2a ile tamamladı.


3- Sylven Landesberg & Yogev Ohayon: Limoges deplasmanında genç Landesberg 22s- 9r ile Euroleague kariyerinin en iyi maçını oynadı. Ohayon da 11s- 4r- 6a- 8tç ile çok yönlü bir oyun oynadı ve son yedi yılın top çalma rekorunu kırdı.  


2- Taylor Rochestie & Trey Thompkins: Nizhny çok kritik deplasman galibiyeti alırken Rochestie 29s- 2r- 7a ile oynadı, Thompkins de 13s- 15r- 5a ile çok yönlü bir oyun oynadı.


1- Carlos Arroyo & Zoran Erceg: Carlos 50 dakika boyunca oynadı ve uzatma bölümünde müthiş etkiliydi, maçı 26s- 4r- 6a ile tamamladı ama maçın ilk 30 dakikasında kötü oynadığını da not edelim... Zoran Erceg ise 32s- 7r- 2a- 2tç ile haftanın MVP'si oldu.




Kaybeden Yıldızlar:



4- Pau Ribas: Olympiakos deplasmanında 16s- 5r- 6a ile oynadı ama maçın son bölümünde kötüydü.


3- James Anderson: Real karşısında 21s- 9r- 3a ile oynadı ama son şutu kaçırdı.


2- Tomas Heurtel: Neptunas deplasmanında 31s- 3r- 5a- 2tç ile oynadı maç sonunda iki şut kaçırarak takımını öne geçiremedi.


1- Marcus Williams & Luka Mitrovic: Marcus çok kötü bir şut yüzdesiyle oynadı ve 8s- 5r- 17a'le maçı tamamladı, Euroleague asist rekoru kırdı. Mitrovic ise 30s- 4r- 3a ile yıldızlaştı.








sahinarif88@hotmail.com

twitter: @arifsahin1

www.abcspor.com

21 Kasım 2014 Cuma

Galatasaray zor da olsa... (ve Euroleague Cuma)

Euroleague'de altıncı hafta Cuma akşamı oynanan maçlarla tamamlandı...


1. Temsilcilerimiz



Galatasaray LH 110 - 103 Kızılyıldız



Maçın Hikayesi: Galatasaray maça pota altındaki etkili oyunuyla başladı ve dördüncü dakikada 12-3'yü yakaladı. Moladan sonra çok iyi savunma yapan Kızılyıldız 14'te skoru dengeledi ama çeyrek sonunda farkı yakalayan GS oldu: 22-16


Kızılyıldız ikinci çeyreğe 5 sayılık bir seriyle başladı, şutları girmeyen Arroyo asistleriyle oyuna hükmetti ve GS farkı açtı: 29-22 Son bölümde Arroyo'nun şutları girince soyunma odasına GS 45-40 ile gitti.



İkinci yarıya Kızılyıldız Williams ve Kalinic'in mükemmel oyunlarıyla girdi, GS top kayıplarını engelleyemedi ve 14 sayılık seriyle Kızılyıldız öne fırladı, 27.dkda 47-57'yi yakalayan Kızılyıldız'a karşı GS farkı yavaş yavaş eritti, son saniyede faul yapmayan Kızılyıldız'ı Erceg orta sahadan attığı üçlükle cezalandırdı: 82-82


Uzatma bölümüne 4 sayılık seriyle başlayan Galatasaray sonrasında 5 sayılık seri yakaladı, son bir dakikaya 91-94 ile önde giren Kızılyıldız Sinan Güler'in turnikesini durduramadı ve bir de faul yaptı. Son pozisyonda Marcus'un içeri dalmasına faul düdüğü çıkmayınca ikinci uzatmaya gidildi: 96-96


İkinci uzatmanın tamamında Galatasaray şovu vardı, Arroyo'nun maça ağırlığını koymasıyla fark açan Galatasaray 0.2 saniye kala yaptığı faulle ikili averajda üstünlük yakalama şansını kaçırdı.



İstatistikler: Galatasaray'da Erceg 32s- 7r, Arroyo 16s- 4r- 6a ve Kerem Gönlüm 15s- 7r ile oynadılar. Kızılyıldız'da Mitrovic 30s- 4r- 3a ile kariyer performansı sergilerken Marcus Williams 8s- 5r- 17a ile Euroleague asist rekoru kırdı, Marjanovic de 23s- 17r ile dev bir performans sergiledi.




Yorum: İstanbul'da bir Euroleague klasiği olmayı hakeden bir maç izledik, Galatasaray Liv Hospital maça müthiş başladı ama artık bir klasik haline gelen ikinci yarı düşüşünü yaşadı, maç boyunca Arroyo-Marcus ikilisinin kötü şut yüzdeleri birbirini dengeledi, Furkan'ın faul problemine girmesi ve kenarda kalması Galatasaray için kötü oldu, Marjanovic çok etkili oldu.











2. Euroleague Cuma



_ A Grubu'nda Real Madrid, Zalgiris'i son üç dakikada 9 sayı geriden gelerek yenmeyi başardı, Real'de Rodriguez 14s- 7a ile oynadı, Zalgiris'te maçı uzatmaya taşıyacak şutu kaçıran Anderson maçı 21s- 9r ile tamamladı.



_ A Grubu'nda dördüncülük yarışını yakından ilgilendiren maçta Nizhny Novgorod deplasmanda Sassari'yi son çeyrek performasıyla geçti ve avantajını sürdürdü, Nizhny'de Rochestie 29s- 7a, Kinsey 15s- 9r ile oynadılar.



_ B Grubu'nda Unicaja Malaga, Cedevita'yı tamamını önde götürdüğü maçta 82-73 ile yenmeyi başardı. Ryan Toolson 19s- 4a ile takımının en skoreri oldu.








sahinarif88@hotmail.com


twitter: @arifsahin1


www.abcspor.com

20 Kasım 2014 Perşembe

Efes’in yenilgisi, Fenerbahçe’nin galibiyeti ve Euroleague Perşembe

Euroleague’de altıncı hafta Perşembe günü başladı, temsilcilerimiz maçlarına ve diğer maçlara bakalım…
                           


   
1.       TEMSİLCİLERİMİZ





Unics Kazan 67 - 64 Anadolu Efes

               Maçın Hikayesi: İki takım da maça pota altını zorlayarak başladı, Unics ilk yarıdaki tek üstünlüğünü 3.dkda 7-4'le yakaladı. İlk dakikalarda çok sayıda top kaybı yapan Efes top kayıplarını durdurunca ve savunmayı sertleştince üstünlüğü ele aldı, Unics'te Jerrels'ın oyuna girmesi ve arka arkaya hatalar yapmasıyla Efes farkı giderek açtı, devreyi 28-34 ile önde tamamladı.


               İkinci yarıya 9 sayılık seriyle giren Efes sonra tempoyu düşürdü, 43-53 biten üçüncü çeyrekten sonra son çeyrekte tablo değişti, Cedi'nin ve Janning'in hataları sonrası dış şutlarla durumu dengeleyen Unics son beş dakikaya girerken üstünlüğü yakaladı: 56-55 Son dakikalarda dengeli gidildi, Langford'ın serbest atışlarda hata yapmaması ve Draper'ın son üçlüğü kaçırmasıyla beraber galibiyet Unics Kazan'ın oldu.


               İstatistikler: Unics'te maç boyunca felaket şut atan Langford son çeyrekte müthiş oynadı, maçı 19s- 6r- 2a ile tamamladı, D'or 16s- 9r- 3b ile oynadı. Efes'te Saric 13s- 9r ve Janning 10s- 3r- 3a ile oynadılar, son çeyrekte istisnasız herkes kötü oynadılar.



               Yorum: Unics Kazan üçüncü çeyrek sonunda tura veda etmek üzereyken, son çeyrekte Langford'ın çabası ve koçun takımı iyi yönetmesiyle galip geldi. Unics daha önce çok benzer bir maçı Real Madrid'e karşı oynamıştı ama son saniyede kaybetmişti. Efes açısından bakacak olursak, yine klasik bir deplasman maçı oynadılar ve üçüncü çeyrek sonunda kazanmaya yakındılar ama son çeyrekte olmayacak işler oldu, Efes bir dış oyuncudan bile verim alabilseydi durumu değiştirebilirdi ama tüm dış oyuncular sözleşmiş gibi çok kötü oynadılar.





EA7 Milano 74 - 80 Fenerbahçe Ülker




               Maçın Hikayesi: Maç oldukça yüksek tempoda başladı, beşinci dakika sonunda Milano sadece dış şutlarla 9 sayı bulurken, Fenerbahçe Ülker hem içerden hem dışardan etkili olarak 16 sayı buldu. Çeyreğin sonunda Moss'un dış şutlarıyla öne geçen Milano oldu ve ilk çeyrek 23-21 bitti.

              
               İkinci çeyrekte bu kez de Zoric'le etkili olan Fenerbahçe Ülker üstünlüğü ele aldı ve devreyi 37-44 önde bitirdi. Üçüncü çeyrekle beraber tempoyu düşüren Fenerbahçe Ülker 25.dkda 42-55 ile maçtaki en büyük üstünlüğünü yakaladı.


               Son çeyreğe 6-0'lık seriyle giren Milano farkı kapattı, Goudelock-Hickman ikilisinin ortaklaşa saçmalamalarıyla fark daha da kapandı ama Milano'nun basit hatalarını Bjelica cezalandırınca Fenerbahçe Ülker galibiyete gitti.




               İstatistikler: Fenerbahçe Ülker'de sadece 16 dakika sahada kalan Semih Erden 12s -7r ile belki de maçın en kritik adamı oldu, Bjelica 11s- 8r ile oynadı. Milano'da Brooks 17s- 3a ile oynadı.



               Yorum: C Grubu'nda bu hafta oynanan üç maçı da deplasman takımlarının kazanmasıyla Fenerbahçe Ülker grubu 2. veya 3. olarak bitirmeyi aşağı-yukarı garantiledi. Son dört maçta Panathinaikos'la benzer bir fikstürleri var ve rakiplerini İstanbul'da konuk edecekler. Bu maç için konuşacak olursak; Fenerbahçe Ülker maç boyunca doğruları yaptı, bu kez Goudelock-Bogdanovic'ten fazla katkı alamadılar ama pota altı oyuncuları devreye girdi. Fenerbahçe Ülker böylece dört deplasman maçında üçüncü galibiyetini almış oldu.

              
              






2.       EUROLEAGUE PERŞEMBE





_ B Grubu'nda CSKA Moskova, Teodosic'in oynamadığı maçta Alba Berlin'i maçın ilk dakikasından itibaren ezdi, maçı 95-66 ile bitirdi. CSKA'da Nando de Colo 22s- 2r- 3a- 3tç ile oynadı, Jackson 18s- 4a ile oynadı. 



                _ B Grubu'nda Maccabi deplasmanda Limoges'u son bölümde çok zorlandığı maçta Pargo'nun mükemmel son dakika performansıyla 73-79 ile geçti. Maccabi'de Sylven Landesberg 22s- 9r ile oynarken Yogev Ohayon 11s- 4r- 6a- 8tç ile oynadı ve bu yılın top çalma rekorunu ele geçirdi.

               

                _ C Grubu'nda Barcelona deplasmanda Bayern Münih'i çok rahat yendi. Barcelona'da skor dağılımı dengeli oldu, toplamda 133 verimlilik puanına çıktılar. Bayern'de yeni transfer Bo McCalebb etkisizdi, Djedovic 14s- 5a ile oynadı.


                _ C Grubu'nda Panathinaikos deplasmanda Turow'la karşılaştı ve maça kötü başlamasına rağmen rahat bir şekilde kazandı. PAO'da Mavrokefalidis 21s- 6r- 2a ile oynadı, Gist 16s- 5r ile eşlik etti.




                _ D Grubu'nda Neptunas bir kez daha taraftarlarını epeyce heyecanlandırdı, Laboral'e karşı 20 sayılık fark açtılar ama ancak son dakikada kazanabildiler. Neptunas'ta Shakur 16 sayı üretti, Gailius 12s- 5r- 3a ile oynadı. Laboral'de Heurtel maç boyunca mükemmel oynadı, 31s -3r -5a- 2tç ile müthişti ama son dakikada yakaladığı şansları kaçırarak galibiyeti Neptunas'a hediye etti.

               


                _ D Grubu'nda Olympiakos, Valencia'yı son saniyede yenmeyi başardı. Maça iyi başlayan Olympiakos üçüncü çeyrekte geriye düştü, Valencia bitime 4:43 kala yedi sayı önde olduğu maçı Nedovic'in son şutunun girmemesiyle kaybetti. Oly'de Spanoulis 15s- 7a, Dunston 14s- 6r ile , Valencia'da Ribas 16s- 5r- 6a ile oynadılar.








sahinarif88@hotmail.com

twitter: @arifsahin1


Türkiye Basketbol Ligi’ndeYedinci Hafta

Türkiye Basketbol Ligi’nde yedinci hafta programına bakalım…



Cumartesi



                17:00– Uşak Sportif-Torku Konya: Ozan Bulkaz’la Uşak’ta çıktığı dört maçı da kazanan Uşak Sportif bu dört maçta zorlu rakipleri (DD-Ban-Minsk-Siualai) yenmeyi başarmıştı. Siualia’ye karşı müthiş bir savunma direnci gösterdikleri maçtan üç gün sonra Konya’yı konuk edecekler. Torku Konya da yabancıların sırtında gidiyor, de Vries sürekli istikrarlı oynarken Sean Williams için de istikrarlı diyebiliriz, Mayo-Rasic-Guinn üçlüsünün formda olup olmaması maçların gidişatını belirliyor, son maçta 12/16 üçlük atan Konya bu durumda maçın favorisi olur ama Uşak bu tempoya muhtemelen izin vermeyecektir, son maçta sezonun en iyi maçını oynayan Fells ve diğer yabancılarıyla tempoyu kontrol etmesi muhtemel Uşak maçın favorisi…


                17:00 – Tofaş-Royal Halı Gaziantep: Tofaş özellikle savunmada ciddi sorunlar yaşıyor, hafta içinde Eurochallenge’da ilk galibiyetlerini aldılar ama ilk bölümde berbat oynadılar, Patterson’ın eli tutmadı ve hücumda takım disiplininden tamamen uzaklaştılar, Wood topu paylaşmayı sevmiyor… Gaziantep ise sakatlıklardan sonra inişli-çıkışlı bir grafik içinde; Tofaş iyi savunma yapan takımlara karşı çok zorlanıyor, konuk takım favori gibi duruyor…


                17:00 – Darüşşafaka Doğuş-Trabzonspor MP:  Tecrübeli oyunculardan oluşan kadrosunun yanında Avrupa’da mücadele etmediği için dinlenme süresine sahip olan Darüşşafaka Doğuş ligin etkileyici takımlarından biri durumunda… Trabzonspor ligde kötü, Avrupa’da iyi durumda; Bost transferi sonrası yabancıların da uyum sağlamalarıyla toparlanan Trabzon’un koç değişikliği sonrası daha iyi olacağını düşünüyorum ama ligdeki toparlanma bu haftadan sonra olacak gibi duruyor…


                18:00 – Pınar Karşıyaka-Türk Telekom:  Karşıyaka Eurocup’ta çok zorlu bir deplasman maçı kazandı, ligde ise zorlu rakiplerle oynadılar ve arka arkaya üç yenilgi aldılar. Sezonun başından beri eleştirdiğim DJ Strawberry son maçta mükemmel oynadı ve takımına Yunanistan’da zorlu bir galibiyet aldırdı, bu galibiyetin en önemli noktası Dixon-Strawberry dışında çok fazla süre almayan oyuncuların sorumluluk almaları oldu. Kenny bu hafta oynamayacak… Telekom’a geçecek olursak; son üç maçın ikisini kazandılar ama deplasmandaki üç maçı ortalama 18 sayılık farklarla kaybettiler, deplasman maçlarına tutunamayan bir Telekom görüyoruz ve yine zorlu bir deplasmandalar. Karşıyaka maçın kesin favorisi…

                 




Pazar



                13:30- İstanbul BB-Fenerbahçe Ülker: İBB’de son iki haftada işler rayına giriyor gibi duruyor, Acker’in form tutması ve Stephenson’ın istikrarlı oyununun yanında dar bir rotasyon kullanıyorlar, Wright’ın etkin olması durumunda seviye atlayacaklar… Fenerbahçe Ülker arka arkaya galibiyetler aldı, Sırplar’ın form tutması ve Goudelock’un çoğu maçta müthiş şut atmasıyla galibiyetler geliyor. İlk altı hafta sonunda ligde beş galibiyet alan tek takım olan Fenerbahçe Ülker kağıt üzerinde mutlak favori…



                16:00- Banvit-Eskişehir: Banvit lige çok fazla önem vermeyen bir görüntü içinde, dört maç kazanmış olsalar da, önceliklerinin Avrupa olduğu belli, Lukic tecrübeli oyuncularını lig maçlarında fazla yormak istemiyor… Eskişehir Cem Akdağ ile daha iyi bir sistem oturttu, istenilen sonuçlar gelmese de Kartal/Chaz ve Homan/Jordan değişikliklerinin isabetli olduğunu düşünüyorum, Chaz Williams fazla süre almayınca Walsh mükemmel oynuyor ama son maçlarda Brackins’ten skor katkısı alamıyorlar. Bandırma’da sürpriz bir sonuç çıkabilir…



21:00 – Galatasaray LH-Beşiktaş IF –GS-Kızılyıldız maçından önce – Micov’un sakatlığı sonrası Galatasaray’da rotasyon oldukça daraldı ve karşılarında formda bir Beşiktaş var. İki takım geçen sezon beş kez karşılaşmışlardı ve üçünü Galatasaray kazanmıştı, bundan önceki üç sezona bakarsak 12 maçın 9’unu ev sahibi takımların kazandığını görüyoruz. Beşiktaş Slovenya deplasmanında çok rahat kazandı ve müthiş bir takım uyumu sergiliyorlar…

               


Pazartesi



                19:00 – TED Ankara-Anadolu Efes: TED Ankara için ilk altı haftada hiç sürpriz sonuç çıkmadı. Rakibin favori olduğu maçları kaybettiler, favori oldukları veya ortada olan maçları kazandılar. Tamamen yabancıların üstüne oynayan bir takım… Anadolu Efes Rusya’da son çeyrekte felaket oynayarak kaybetti, Türkiye’deki maçlarda genellikle rotasyonun tamamını kullanıyorlar, onlar da Fenerbahçe Ülker gibi deplasmanda favori konumundalar…


               
                 






sahinarif88@hotmail.com

twitter: @arifsahin1



Uşak evinde kral

Uşak Sportif 79 - 69 Siaulai


                Maçın Hikayesi: Uşak maça kötü başladı ama 10 sayı farkla geriye düştükten sonra toparlandı, mükemmel bir üçüncü çeyrekle farkı açan Uşak son çeyrekte de tempoyu kontrol etti ve ikinci galibiyetini elde etti.


                İstatistikler: Uşak'ta Carter 19s- 4r- 4a- 5tç, sezonun en iyi maçını oynayan Fells 19s- 11r- 3a ile oynadılar.

               
                Yorum: Uşak başarılı performansını sürdürüyor, Ozan Bulkaz döneminde 6-1 oldular, Siaulai Eurochallenge'ın en tehlikeli takımlarından biri ve ilk iki maçta 90 sayının üstüne çıkmışlardı, ilk yarıda da tempolu basketbollarını oynadılar ama Uşak ikinci yarıda mükemmel savunma yaparak rakibini 70 sayının altında tutmayı başardı.





sahinarif88@hotmail.com

twitter: @arifsahin1



19 Kasım 2014 Çarşamba

Banvit-Pınar Karşıyaka-Beşiktaş ve Eurocup Çarşamba

Çarşamba günü Eurocup’ta oynanan maçlara bakalım…
                              

1.       TEMSİLCİLERİMİZ




PAOK 74 - 79 Pınar Karşıyaka



                Maçın Hikayesi: Maç karşılıklı basketlerle başladı, tempoyu yüksek tutan PAOK ilk çeyrek boyunca topu müthiş dolaştırdı ve dış şutlarda da başarılı olarak ilk çeyreği 24-20 ile önde tamamladı. İkinci çeyrek başında takımdaki birçok oyuncudan dış şut isabeti bulan PAOK 14.dkda 38-28'i yakaladı, bu dakikadan sonra sürekli pota altını zorlayan Pınar Karşıyaka farkı biraz kapattı, ilk yarıyı 45-41 ile geride kapattı.


                23.dkda skor 48-48 olduktan sonra, 9-0'lık bir seri yakalayan PAOK son çeyreğe 65-57 ile önde girdi. Son çeyreğe İnanç Koç-Mutlu Demir'le başlayan Karşıyaka'da son çeyreğin başında Ufuk Sarıca iki teknik faulle diskalifiye edildi, ne olduysa o noktada oldu, beş dakika boyunca mükemmel bir savunma direnci gösteren Karşıyaka hücumda da Dixon'ın maça ağırlığını koyması ve Strawberry'nin sezonun en iyi basketbolunu oynamasıyla öne geçti, son üç dakikaya 70-70'lik eşitlikle girildi, son saniyelerde serbest atış çizgisinde hata yapmayan Bobby Dixon galibiyeti getirdi.


                İstatistikler: Sezonun en iyi performansını sergileyen DJ Strawberry maçı 23s -3r -2a -3tç ile tamamladı, Dixon 16s- 4r- 8a -2tç ile oynadı 2/12 ile dış şut attı ama son bölümde maça ağırlığını koyarak fark yarattı.


                Yorum: F Grubu'nun ikincilik mücadelesinde Karşıyaka ikili averajda üstünlüğü ele geçiremedi ama kalan fikstürleri göz önüne alırsak, ikincilik için avantaj yakalamış oldu. Grubu ikinci veya üçüncü sırada bitirmek çok fark yaratmayacak ama böyle zor bir deplasmanda hem de bu sezon fazla oynamayan oyuncuları oynatarak, son çeyrekteki geri dönüşle kazanmak müthiş bir başarı oldu.





               
Hapoel 78 - 82 Banvit

               
                Maçın Hikayesi: Maça bu sezon fazla oynama şansı bulamayan Cevher Özer'le başlayan Banvit, ilk dakikalarda rakibinin temposuna ayak uyduramadı. 4.dkdaki 10-3 sonrası yine Zoran Lukic'in taktiksel dehası fark yarattı, öncelikle Chuck Davis'in oyuna girmesiyle hücum sıkıntısını çözen Banvit, rakip takımın da faul problemine girmesiyle ilk çeyreği 18-21 önde kapattı.

               
                İlk yarı 39-39'luk eşitlikle bittikten sonra üçüncü çeyrekte Bracey Wright'ın kontrolden çıkmasıyla Hapoel son çeyreğe önde girdi, son çeyreğe Dragicevic'in etkili oyunuyla başlayan Banvit, kalan bölümde Mejia'nın asistleri ve son olarak da Simmons'ın her zamanki güçlü oyunuyla fark yarattı ve maçı kazanmayı başardı.


                İstatistikler: Banvit'te kenardan gelen Chuck Davis 20s- 3r- 2a ile oynadı, Rowland 19s- 2r- 7a, Dragicevic 12s- 8r ile oynadılar.


                Yorum: Yine klasik bir Banvit maçı izledik, ilk dakikalarda rakibe ayak uyduramayan Banvit, koç Lukic'in yerinde hamleleriyle fark yarattı, özellikle kenardan gelen oyuncularla maçı çevirmeyi başardılar. Banvit böylece liderlik mücadelesine tutunurken, Hapoel de Eurocup sezonunu büyük hayal kırıklığıyla noktalamış oldu.






Union Olimpija 57 - 80 Beşiktaş IF

               
                Maçın Hikayesi: Maça çıkmadan önce, en tecrübeli oyuncusu Mirza Begic'i Laboral'e gönderen Union Olimpija maça 1-9 ile geride başladı; beşinci dakikada 10-9 ile maçtaki tek üstünlüğünü sağlayan Olimpija'ya karşı kenardan gelen Lofton-Broekhoff ikilisi ile farkı açan Beşiktaş ilk çeyreği çift haneli farkla bitirdi. İlk yarı 30-42 ile bittikten sonra ikinci yarıya 11 sayılık seriyle giren Beşiktaş farkı oldukça açtı, Olimpija Marinovic-Omic ikilisinin önderliğinde farkı yavaş yavaş azalttı ve bitime yedi dakika kala skor 49-58 oldu ama rakibinin daha da yaklaşmasına izin vermeyen Beşiktaş maçı 8-22'lik seriyle noktalayarak grubun zirvesine çıktı.


                İstatistikler: Beşiktaş'ta Lofton 27s- 2r -2a ile yine müthiş bir maç çıkardı, Atsür 13s- 2r- 3a ile oynadı.


                Yorum: Beşiktaş bu sezon fazla şans verme şansı bulamadığı oyuncularını oynatma fırsatı buldu, zannediyorum ki Olimpija ''Begic'i yollasak bile, ikinci tur yaparız'' diye planladı ama bu takımla Zenit'in önünde kalmaları çok zor...




                                                                                                         2.     EUROCUP ÇARŞAMBA




_ A Grubu'nda Brose, Emilia'yı ikinci yarı performansıyla geçerek ikinciliğini sürdürdü; diğer maçta ise Strasbourg, Bonn'u 76-48 ile çok rahat geçti ve gruptan çıkmayı hemen hemen garantiledi. Strasbourg 5, Brose 4, Bonn-Paris 3’er galibiyetteler.


               _ B Grubu'nda Gran Canaria, Cantu'yu deplasmanda rahat geçti ve altıncı maçını da kazandı. Asvel, Artland'ı son saniyelerde geçti; Oostend ise Dijon'u yendi. Canaria zaten lider bitirecek, Dijon 4 galibiyetle önde, Asvel-Oostend 3'er galibiyetteler.

              
               _ C Grubu'nda CEZ Nymburk yüksek tempoda Nancy'yi yendi, Sevilla ise EWE'yi son çeyrekte geçti. En çekişmeli gruplardan biri; Roma 5, Nancy-CEZ 4, Sevilla 3 galibiyetteler.


               _ D Grubu'nda Zenit evinde Olaj'ı çok rahat geçti; Khimki ise Riga'yı ilk yarıda geçti. BJK 5, Olimpija-Khimki 4, Zenit 3 galibiyetteler. Zenit, Olimpija'yı ezer ve gruptan çıkar gibi duruyor.


               _ E Grubu'nda Eurocup'ta haftanın sürprizi yaşandı, bugüne kadar evinde mükemmel oynayan Ploiesti maça yine iyi başladı ama ikinci çeyrekte ipi kaçırdı ve bir daha yakalayamadı, Krasny 79-96 ile ezici bir galibiyet aldı. Krasny'nin 28asist-8 top kaybı ve 13/23 üçlük isabeti herşeyi anlatıyor olmalı. Grupta; Rytas-Banvit 5'er galibiyetle çıktılar, Ploiesti-Krasny 3'er galibiyetteler ve Krasny ikili averajda üstünlüğü eline aldı.


               _ F Grubu'nda da bir başka büyük sürpriz yaşanmak üzereydi, ilk beş maçta galibiyeti olmayan Gora ilk beş maçı namağlup tamamlayan Kuban deplasmanında maça iyi girdi ve devreyi önde tamamladı ama üçüncü çeyrekte Lokomotiv Kuban maçı çevirmeyi başardı. Gruptaki diğer maçta ise Omar Cook'un 16 asistiyle Buducnost, Ventspils'i ezerek yendi ve rakibinin gruptan çıkma umutlarını daha da azalttı. Gruptan çıkacak takımlar belli gibi; Kuban zaten lider, PAOK-KSK 4'er galibiyetteleri Budu-Ventspils 2'şer...





3.       GÜNÜN YILDIZLARI:



10- Chuck Davis: Hapoel deplasmanında 20 sayı üretti 3r- 2a ile maçı çeviren adam oldu.


9- Asvel’liler: Edwin Jackson 13s- 7r- 6a ve Pape Sy 19s- 2r- 3a ile oynadılar


8- Walter Hodge: Zenit’in yıldızı 20s- 4a ile oynadı.


7- Malcolm Delaney: Bu hafta 15s- 5r- 5a ile çok yönlü katkı verdi.


6- Tyrese Rice: Riga deplasmanında 21s- 5r- 5a ile özellikle ilk yarıda maçın kopmasını sağladı.


5- Darius Washington: Zorlu maçta 16s- 6r- 5a ile öne çıktı.



4- Chris Lofton: Skorer oyuncu 27 sayı üretirken 2r- 2a ile oynadı.



3- DJ Strawberry: Deplasmanda 23s- 3r- 2a -3tç ile süper oynadı.



2- Romeo Travis: Ploiesti deplasmanında 25s- 12r ile oynayarak takımının umutlarının sürmesini sağladı.



1-      Omar Cook: Takımı muhtemelen elenecek ama 15s- 2r- 16a ile çok formda olduğunu gösterdi, sonraki turda başka takımda görebiliriz.











sahinarif88@hotmail.com

twitter: @arifsahin1


Davis Cup finali öncesi

                Bu yıl 103.kez düzenlenen Davis Cup’ta sona geldik.



                Fransa-İsviçre’nin öncelikle finale nasıl geldiklerini hatırlayalım:



                Fransa elemelere 5 nolu seribaşı olarak katıldı, Avustralya’yı rahat geçtikten sonra Almanya’yı ancak son maçta eleyebildiler ve son olarak da son şampiyon Çek Cumhuriyeti’ni geçtiler… İsviçre ise seribaşı olmadan katıldı ve ilginçtir, tüm rakiplerini 3-2 ile geçti, 2 nolu seribaşı Sırbistan, sonra Kazakistan ve son olarak da İtalya’yı elediler. Bir başka ilginç not da, İsviçre’nin üç turu da ‘’kapalı sert kort’’larda geçmesi oldu.
               


                Fransa bu turnuvanın başarılı ekiplerinden biri ama şampiyonlukların birçoğu II.Dünya Savaşı öncesi geldi, en son 2001’de şampiyon olan Fransa 2007 ve 2010’da finalde kaybetti… İsviçre son dönemde tenis tarihinin en yetenekli erkek tenisçilerinden ikisini yetiştirmiş olsa da Davis Cup’ta başarı yakalayamadı, 1992’deki final dışında bir başarıları yok.
               


                Final maçları 21-23 Kasım’da Lille’de oynanacak. Lille takımının futbol maçlarını da oynadığı Stade Pierre-Mauroy’da toprak zemin üstünde oynanacak maçlarda Fransa’nın kadrosu Tsonga-Monfils-Gasquet-Benneteau şeklinde; İsviçre’nin kadrosu ise Federer-Wawrinka-Chiudinelli-Lammer şeklinde.



                İsviçre’nin avantajı, dünya tarihinin en iyilerinden biri olan Roger Federer’e sahip olması ve onun yanında da dünya 4 numarası Stan Wawrinka’nın oynayacak olması. Federer son dönemde çok formda, Wawrinka Avustralya sonraso çok iyi bir dönem geçirmese de Dünya Finalleri ile formda olduğunu gösterdi, zorlu maçları seven bir tenisçi. İsviçre’nin dezavantajı ise büyük ikili dışındaki iki ismin ilk 200’e bile girememeleri, Londra’da finale çıkmayan Federer’in çekilebileceği konuşuluyor, son anda çekileceğini sanmıyorum ama sakatlık onu zorlayabilir.



                Fransa’nın avantajı ise dört tenisçisinin de ilk 30 içinde bulunuyor olması, bunun yanında dört tenisçi de üst seviye maçlar oynama konusunda tecrübeliler ve taraftar desteğiyle beraber çok daha iyi oynayabiliyorlar. Fransa’da Tsonga’nın çekilebileceği söyleniyor ama öyle olacağını da sanmıyorum.



                Kağıt üstünde favori evsahibi gibi görünüyor ama spor kağıt üstünde oynanmıyor, özellikle milli maçlar sözkonusu olduğunda tablo çok değişebiliyor.







sahinarif88@hotmail.com

twitter: @arifsahin1