Avrupa basketbolunun zirvesinde perde bu hafta açılıyor…
Geçtiğimiz sezon olduğu gibi turnuvaya Anadolu Efes, Fenerbahçe Ülker ve
Galatasaray Liv Hospital’le katılıyoruz. İlk hafta maçlarına bakalım…
Türk
temsilcileri
Perşembe
20:00 Anadolu Efes-Unics Kazan: Beklendiği gibi elemeleri kazanan Unics Kazan beklenildiğinin aksine
domine edici bir performans sergilemedi; bunun en önemli sebeplerinden biri
Chuck Eidson’ın yokluğuydu, takıma yeni katılan oyuncuların birbirlerine tam
uyum sağlayamadığını gördük ve koç Pedoulakis de elindeki oyuncuları nasıl
kullanacağını tam çözememiş gibi… Buna rağmen, Hapoel ve Asvel maçlarını
geriden gelerek kazandılar, tecrübeli oyuncular gereken dakikalarda maçlara
ağırlıklarını koydular… Efes’e gelecek olursak, takımın sezona beklendiği gibi
inişli-çıkışlı bir performans sergileyerek girdiğini gözlemliyoruz. Kupa
elemelerini iyi bitiren Efes, ligde zorlu maçta Gaziantep’e yenildi –masada
yendi- , Efes’te Krstic formda değil, Saric son iki maçta oynamadı, kariyerinin
ilk Euroleague maçına çıkacak, Janning önemli bir skor potansiyeli, Antep
maçında patlamadı ama takımı ayakta tuttu. Şu anda takımın en formda isimleri,
Perperoglou ve Lasme. Yunanistan’dan gelen iki oyuncu sezona oldukça formda girdiler,
özellikle Lasme pota altını tek başına domine ediyor ve içerde Lasme gibi bir
silah olunca Efes’in dört kısaya dönme şansı da oluyor. Antep’te Higgins’i çok
iyi savunan Draper bu maçta da Zisis-Langford’la mücadele edecek, maç genelinde
Draper-Langford eşleşmesi olacağını düşünürsek Zisis’i kimin savunacağı önemli,
burada da Cedi Osman ve Matt Janning isimleri öne çıkıyor, pota altında
Lasme’nin Fischer’e üstünlük sağlayacağını düşünüyorum; Unics Kazan elemelerde
izlediğimiz Unics Kazan gibi oynarsa bu maçta işi zor, Efes Gaziantep’i
yenemese de etkileyici bir performans sergiledi ve daha fazla dış şut imkanı
bulduğu bir maçta rahat kazanması muhtemel…
Perşembe
22:00 Kızılyıldız-Galatasaray Liv Hospital: Geçen sezon olduğu gibi,
Euroleague D Grubu’nda Laboral Kutxa ile aynı gruba düşen Kızılyıldız, bu sezon
kadrosunda önemli değişiklikler yaptı; en önemli değişiklik oyun kurucu
pozisyonuna transfer ettikleri Marcus Williams oldu. Şu anda ideal beşleri,
Marcus-Blazic-Kalinic-Mitrovic-Marjanovic olarak gözüküyor. Uzun pivot Boban
Marjanovic’in adı bir dönem Galatasaray’ın transfer listesinde de geçmişti;
Boban’ın arkasına bana göre Avrupa’nın en ‘underrated’ pivotlarından biri olan
Maik Zirbes’i transfer ettiler, Kızılyıldız’ı düşünürken Marcus Williams’ı
fazlaca hesaba katmamız gerekir. Marcus üçüncü sezonunda Avrupa’nın başka bir
ülkesinde Euroleague’e başlıyor, Kuban geçtiğimiz sezon Kalnietis-Williams’la
bir ivme yakalamak istemişti ama fazla ileri gidemediler; Williams şimdi
Calloway veya Kalnietis gibi kendisini frenleyebilecek bir gard olmadan
mücadele edecek; bu durum iyi de sonuçlanabilir, kötü de sonuçlanabilir ama
uzun vadede iyi sonuçlanacağını sanmıyorum. Nikola Kalinic ise Micov’un
yokluğunda Sırbistan’ın Dünya Kupası’ndaki birinci tercihiydi ve genel olarak
iyi bir turnuva geçirdi. ‘91li forvet ileride de adından çok söz ettirecektir…
Galatasaray Liv Hospital’e bakalım; Galatasaray pek etkileyici bir giriş
yapmadı, gereken maçları kazandılar ama Unics gibi domine edici bir performans
sergilemeden kazandılar. Bugüne kadar, Vougouikas ve Aradori oynamadı, sezonu
Belgrad’da açmaları muhtemel, Galatasaray’da şu anda göze batan isimler, geçen
sezon da takımın en önemli parçaları olan Arroyo-Aldemir ikilisi ve Dünya
Kupası’ndan formda dönen Martynas Pocius. Kupa maçlarında pek ritminde olmayan
Vladimir Micov ilk lig maçında çok etkili bir performans sergiledi, Micov’un
alternatifinin olmaması nedeniyle, kendisinin iyi performans sergilemesi takım
için hayati öneme sahip. Zoran Erceg Türkiye’deki maçlarda çok etkili olamasa
da Euroleague’de her zaman tecrübesiyle fark yaratabilecek bir isim… Avrupa’nın
en baskılı deplasman ortamlarından biri ama kadro kalitesiyle Galatasaray’ın
bir adım öne çıktığını söyleyelim, Marcus Williams takımının lehine ‘delirmezse’ Galatasaray’ın iki yıl
önceki Eurocup maçında olduğu gibi rahat bir galibiyete ulaşması muhtemel…
Cuma
22:00 Fenerbahçe Ülker-EA7 Milano: Bu maçla ilgili birkaç notla başlayalım;
_Geçtiğimiz
sezonki Fenerbahçe Ülker-EA7 Milano maçı Fenerbahçe Ülker adına Euroleague
sezonunun bittiği maç olmuştu.
_ Geçen sezon Fenerbahçe Ülker’de oynayan ve
Avrupa’nın en pahalı oyuncusu olan Linas Kleiza istenenleri verememişti, yeni
takımıyla Euroleague sezonunu İstanbul deplasmanında açıyor.
_ Geçtiğimiz
sezon Milano’yu eleyen Maccabi’nin en önemli parçalarından biri olan Ricky
Hickman sezonu EA7 Milano’ya karşı açıyor.
EA7 Milano geçtiğimiz sezonu
başarılı geçirmişti ama kadroyu koruyamadılar ve birçok asli parça değişti.
Takımın en önemli transferi Langford’ın yerine NBA’den transfer ettikleri
MarShon Brooks ile Linas Kleiza oldu. İkisi de koç Banchi’nin sistemine tam
uyacaklar diyebiliriz, oyun kurucu olarak sezona Daniel Hackett ile giriyorlar,
Maccabi’den transfer ettikleri Shawn James geçen sezon ağır bir sakatlık
geçirmişti, bu sezon ne kadar katkı verecek belirsiz. Kalanlara bakarsak;
Alessandro Gentile-Daniel Hackett-Samardo Samuels-David Moss-Niccolo
Melli-Bruno Cerella takımda kalan oyuncular, Moss benim Euroleague’de en
beğendiğim oyunculardan biri, Milano’nun geçen sezonki en önemli eksiği CJ
Wallace’dan istedikleri katkıyı alamamaları oldu, bu yıl o pozisyonda
Kleiza’dan istedikleri katkıyı almaları durumunda üst seviyeye çıkacaklardır
diye düşünüyorum… Fenerbahçe Ülker’e
gelecek olursak; Fenerbahçe Ülker Türkiye Kupası Elemeleri’nde zayıf grubundan
rahat çıktı, Cumhurbaşkanlığı Kupası Finali’nde ise uzun süre önde götürdüğü
maçı kaybetti –Not; bu yazı Türk
Telekom-Fenerbahçe Ülker maçı öncesi yazılmıştır- Sırp oyuncularından
istediği katkıyı alamayan takımda Jan Vesely beklediğimden daha iyi bir
seviyede, Semih Erden şu anda rotasyon dışı gözüküyor, takımın en formda ismi
ise Andrew Goudelock. Euroleague’de haftanın en iyi maçları İstanbul’da olacak
gibi…
A Grubu: Efes’in grubundaki diğer iki
maç Nizhny
Novgorod-Dinamo Sassari ve Real Madrid-Zalgiris Kaunas maçları…
Euroleague’e ilk kez katılan iki takımı karşı karşıya getirecek olan maç öncesi
Sassari daha formda bir takım görüntüsü çiziyor; bu maçı kazanmaları tur
şansları açısından çok önemli olabilir… Real Madrid açısından söylenecek bir
şey yok, Zalgiris açısından bakarsak; Dentmon-Jasikevicius sonrası Maalik
Wayns-James Anderson’la gard rotasyonu planlamışlardı ama sezon başlamadan
hemen önce Wayns’in sakatlanması planları bozdu; şu anda genç Dimsa’ya kaldılar
gibi gözüküyor, Anderson’ın iyi bir sezon geçireceğini düşünüyorum;
Milaknis-Lipkevicius’un da bu sezon seviye atlamalarını bekliyorum ama Zalgiris
gard sıkıntısı nedeniyle tur konusunda zorlanacak gibi…
B Grubu: Cedevita-Unicaja maçına
bakalım; Cedevita Ukic-Tomas’ın yanında yaş ortalaması oldukça düşük bir
kadroyla sezona giriyorlar, tecrübeli koç Jasmin Repesa takımın başında.
Unicaja Malaga ise Plaza’yla ikinci sezona giriyor. Zoran Dragic takımda kalsa
Malaga’yı bu grubun bir numaralı favorisi olarak gösterdim ama Dragic’in
ayrılması ve yerine çok iyi bir transfer yapamamaları onları zor durumda
bırakacak gibi duruyor… Geçtiğimiz sezonun şampiyonu Maccabi-Limoges maçıyla
açıyor sezonu. Takımın en önemli ismi olan koç David Blatt haricinde
Rice-Hickman’ı da kaybettiler ve yerlerine çok iyi transferler yaptıklarını
söylemek zor; Limoges her zamanki gibi ‘ilk turda elenen Fransız şampiyonu’
olacak gibi duruyor; Westermann-Ramel-Jamar’lı gard rotasyonu heyecan verecek
olsa da kadroda başka bir şey yok… Haftanın en ilgi çekici karşılaşması, Alba
Berlin-CSKA Moskova maçı olacak; sezona flaş galibiyetlerle başlayan
Alba Berlin taraftarını arkasına aldığında gerçekten çok iyi bir takım oluyor.
CSKA Moskova çok iyi bir transfer sezonu geçirmedi, yeni sezonu yeni koç
Dimitris Itoudis’le açıyorlar, Itoudis geçen sezon Banvit’in başında iyi bir
Eurocup sezonu geçirememişti, bakalım Moskova’da ne olacak…
C Grubu: Fenerbahçe’nin grubunda Panathinaikos-PGE
Turow maçı var; iddialı bir bütçesi olmayan Turow bu grupta tüm maçlarını
da kaybedebilir ama sezona renk katmaya çalışacaklar; Panathinaikos bütçesini
oldukça küçülttü ve genç Charalampapoulos’tan çok umutlular; Pana’nın kağıt
üstünde en kolay maçı ve taraftarlarının önünde iyi bir başlangıç yapmak
istiyorlar… Euroleague’de haftanın son maçı Barcelona-Bayern Münih
maçı olacak; Münih Delaney sonrası yerini dolduramamış gibi duruyor, Barcelona
oturmuş bir sisteme sahip ve her zamanki gibi düşük tempoda oynamayı tercih
edeceklerdir, keyifli bir maç olabilir…
D Grubu: Galatasaray’ın grubundaki ilk
maç Euroleague sezonunu da başlatacak. Laboral-Neptunas maçı Çarşamba
akşamı oynanacak, Neptunas iddialı transferler yapmadı, onlar da takım
oyunlarıyla fark yaratmaya çalışacak. Laboral çok ilginç bir kadro kurdu ve
sezona kötü girdiler, bu maçta tecrübeleriyle birkaç adım öndeler… Valencia-Olympiakos
maçı haftanın İstanbul dışında oynanan en güzel maçı olabilir, geçtiğimiz
sezonun Eurocup şampiyonu Valencia çok büyük yıldızlara sahip değil ama koçla
beraber müthiş bir takım uyumuna sahipler, bu uyumla grubun favorileri arasında
oluyorlar, Olympiakos çok derinlikli bir kadro kurdu ama sezon başlamadan hemen
önce koç Bartzokas’la yollarını ayırdılar, keyifli bir maç olması muhtemel,
Valencia’nın favori olduğunu düşünüyorum…
twitter.com/arifsahin1
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder