Yunanistan’da düzenlenen FIBA 19 yaş altı Dünya Şampiyonası’nda madalya
alanlar ABD-Hırvatistan-Türkiye şeklinde sıralandı. Ev sahibi Yunanistan diğer
yarı finalist takım oldu; İtalya-Avustralya-Kanada-Sırbistan turnuvanın diğer
dikkat çeken takımları oldular…
TÜRKİYE: Geçen yıl Avrupa
Şampiyonası’nı kazanan Türkiye, turnuva boyunca istenilen ritmde değildi. İlk
dört maçta; Arjantin-Çin-İran-İspanya gibi çok vasat takımlarla karşılaştık ve
dördüne de fark atamadık, maçlar gel-gitli oldu. Çeyrek final maçında
Avustralya karşısında kadro kalitesi olarak çok yukarıda olduğumuz netti, buna
rağmen uzun süre zorlandık, ancak son çeyreğin başında farkı açabildik ve
Avustralya cevap veremedi. Yarı finalde Hırvatistan karşısında 13 dakika
direnebildik, sonrasında dağıldık ve utanç verici mağlubiyet geldi. Bronz
madalya maçında ise ABD yorgunu olan ve pek de konsantre olmayan Yunanistan’ı
yenmeyi başardık.
Takımın
en iyi oyuncusu, zaten turnuvanın da en iyi beşine seçilen Furkan Korkmaz’dı. Efes’le Euroleague tecrübesi yaşayan Furkan
turnuvayı 14s- 4r- 2a- 2tç ortalamalarıyla tamamladı, kritik Avustralya ve
Yunanistan maçlarında takımı sırtlayan isimdi.
Tolga Geçim çok yönlü oyunuyla
turnuvanın en dikkat çekici isimlerinden biriydi; Tolga turnuvayı 6s- 6a
ortalamalarıyla turnuvanın en fazla asist yapan forveti oldu, şutlarını da
geliştirirse çok daha özel bir oyuncu olacaktır.
Kaptan
Egemen Güven 10s- 5.5r- 1b
ortalamalarıyla tamamladı; Egemen’in turnuvada görülen en önemli eksiği; oyunun
savunma alanında, özellikle güçlü Hırvat uzunlarına karşı savunmada çok kötüydü
ve savunma yapmaya çalıştığı maçlarda da erken faul problemine girdi.
Galatasaray’da
Euroleague’de oynayan Ege Arar 7s-
8r ortalamalarıyla tamamladı.
Oyun
kurucumuz Berk Uğurlu turnuvayı 7s-
2r- 3a- 2tç ortalamalarıyla tamamladı. Berk dış şutlarda tehdit olamıyor, yeni
sezonda daha fazla süre alması dileğiyle.
Bench’teki
isimler genelde hayal kırıklığı yarattılar; kenardan gelip fazla süre alabilen
sadece üç oyuncumuz var. En fazla süre alan isim büyük umutlar bağladığımız
şutör Okben Ulubay. 9s- 3r- 1a
ortalamalarıyla beklenenin altında kaldı diyebiliriz, özellikle son iki maçta
berbat şut atması ve şut aramadan, eline geleni potaya göndermesi hayal
kırıklığı yaratıcı. Yiğit Arslan’ın
5s- 2a, Kadir Bayram’ın 3.7s- 2.3a
ortalamaları var.
Genel
olarak bakacak olursak; maçlarda sürekli iniş-çıkış yaşamamızın ve özellikle
Hırvatistan gibi güçlü bir rakip karşısında dağılmamızın en önemli sebebi bu
bench derinliği (!) oldu. Furkan Korkmaz’ın yanında oynayan diğer oyuncuların
pozisyonlarına göre çok ciddi dezavantajları var, benchten de katkı alamayınca
oyunda düşüşler yaşıyoruz ve rakip de Hırvatistan gibi ciddi bir takım olunca
maça tutunmamız imkansız oluyor.
ŞAMPİYON
ABD:
Amerika Birleşik Devletleri yarı finale kadar güle-oynaya geldi ama yarı
finalde tablo değişti. Yunanistan, ilk çeyrekte ABD karşısında öne geçti; maçın
kalan bölümünde ABD sürekli birkaç adım önde gitti ama fark da çift hanelerin
üstüne çıkmadı… Final maçında ise ABD çok daha fazla zorlandı. Son bölümlerde
Arapovic yokken bile Hırvatistan’a diş geçiremediler ve son saniyede Bozic
serbest atışı atsaydı gümüş madalyada kalacaklardı. Bozic’in kaçırmasından
sonra maç uzadı ve uzatmada dar rotasyonla oynayan rakiplerini rahat geçtiler…
ABD’yi takım olarak değerlendirecek olursak; Türkiye’dekine benzer bir sorun
olduğunu görüyoruz. Gardlar Brunson-Tatum ve forvetler Jackson-Giles dışındaki
oyunculardan istikrarlı katkı alamadılar turnuva boyunca. Böyle olunca da ciddi
rakiplere karşı çok zorlandılar. ABD’nin diğer turnuvalara nazaran bu turnuvada
çok daha ciddi oynadığını gözlemledim, rakipleri küçümsemek gibi bir hataya
düşmediler ama son iki maçta da rakiplerine diş geçiremediler…
FİNALİST
HIRVATİSTAN:
Geçen yıl Konya’da yarı finalde elediğimiz Hırvatistan, bu turnuvaya
Bender-Mazalin’den yoksun olarak katılmışlardı; buna karşılık, kaptan Arapovic’in
liderliğinde müthiş bir şekilde bütünleştiler. Pivot Zubac, gardlar
Kapusta-Filipovic, kısalar Slavica-Bozic fark yaratan isimler oldular. Grupta
fark yedikleri ABD’yi final maçında çok zorladılar; çeyrek finalde Kanada’yı,
yarı finalde de Türkiye’yi rahat yendiler.
MVP
Jalen Brunson:
Şampiyon ABD’nin 1.89 boyundaki gardı Jalen Brunson beklendiği gibi en değerli
oyuncu oldu. Brunson turnuvayı 14s- 3r- 5.5a- 2tç ortalamalarıyla tamamladı, şut
yüzdeleri de çok etkileyici. Geleceğin önemli NBA yıldızlarından biri olacak
gibi duruyor.
EN
İYİ BEŞ:
Brunson-Furkan dışında ‘en iyi beş’e seçilen diğer oyunculara bakalım…
Harry
Giles:
ABD’nin ‘98li forvet/pivot oyuncusu Giles turnuvayı 14s- 10r- 1b
ortalamalarıyla tamamladı. Giles oyun içinde çok çabuk dağılabiliyor ama çok da
etkili bir oyuncu. Turnuvadaki rakiplerinden bir-iki yaş da küçük olduğunu
düşünürsek ne kadar önemli bir performans ortaya koyduğunu daha net
görebiliriz. Boyunun daha da uzaması muhtemel ve oyununu daha da
olgunlaştırmasıyla Brunson gibi NBA’e damga vuracak isimlerden biri olabilir.
Marko
Arapovic:
Bender’in yokluğunda takıma liderlik etti, 15s- 10r ortalamalarıyla turnuvayı
tamamladı ve sorumluluk alması gerektiği zamanlarda saklanmadı. Final maçında
faul problemine girmese ve sonunda diskalifiye olmasa, takımına kupayı
kazandırabilirdi ve kupa Hırvatistan’ın olsaydı MVP %99 ihtimalle kendisi
olacaktı.
Tyler
Dorsey:
ABD’de eğitimi sürdüren ve Yunanistan’ı tercih eden Dorsey, turnuvada
Charalampopoulos’tan ödülü çaldı. Charal.sadece iki maçta 20 dakika üzeri süre
aldı ve ‘97li oyuncu büyük fark yarattı ama Yunanistan’dan en iyi beşe giren
oyuncu olmayı Dorsey hak etti. Dorsey turnuvayı 16s- 5r- 2a- 2tç
ortalamalarıyla tamamladı.
sahinarif88@hotmail.com
twitter: @arifsahin1
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder