WTA’de
tecrübeli oyuncuların da aldıkları şaşırtıcı sonuçlar ve gösterdikleri
inişli-çıkışlı performanslardan sonra sıralamada üst noktalara çıkan birçok
genç isim var. Dünya sıralamasına da bağlı olarak dikkat çekici 15 isme
bakalım…
15- Ajla Tomljanovic: Zagreb doğumlu
olan 2014 Temmuz’da Avustralya vatandaşlığına geçmişti. 1.80 boyundaki tenisçi
kariyerinin ilk finaline bu yıl Tayland’da çıktı ve finalde Hantuchova’ya
yenildi. Stanford’daki çeyrek finalini de çıkarırsak bu yıl kayda değer başka
turnuva oynamadı. 2014’te toprakta etkili olurken, bu yıl başarılı sonuçları
sert zeminde geldi. Bu yıl yendiği önemli rakipler Belinda Bencic (Madrid) ve
Madison Keys (Stanford)
14- Annika Beck: 2014 Mart’ta 43
numaraya kadar çıkan Beck düşüş sergiledi ama son aylarda yine yükselişti. Bu
yıl şampiyonluğu yok, Florianapolis’te final oynadı ve Pereira’ya kaybetti.
Onun haricinde yine International turda başarılı turnuvalar çıkardı;
Hertogenbosch ve Bad Gestein’da çeyrek finalleri var. Bu sezon görece başarılı
olduğu tek Slam Roland Garros oldu, ilk turda Agnieszka Radwanska’yı yenmeyi
başarmıştı.
13- Alison van Uytvanck: Belçikalı
tenisçi, Katowice’deki yarı finali ve daha sonra Roland Garros’taki müthiş
performansı dışında pek bir iş yapmadı. Boyu çok uzun olmasa da, iyi bir
servisçi, servis oyunlarına iyi konsantre oluyor ve soğuk kanlı bir oyunu var.
Roland Garros’ta biraz da kura şansı vardı diyebiliriz; yendiği rakipler
Schmiedlova-Diyas-Mladenovic-Mitu; çeyrekte Bacsinszky’e kaybetti.
12- Carina Witthöeft: ‘95li
Alman tenisçi, 1.76 boyunda ve iyi servis atıyor. Bu sezon aldığı sonuçlara
bakarsak; Altenkir ve Cagnes’teki ITF turnuvalarında şampiyon oldu –Cagnes’te
Bertens-Maria’yı yendi, önemli bir şampiyonluk- Avustralya Açık ilk turunda
Navarro’yu yenmeyi başardı, Rogers Cup’ta çeyrek finale kadar çıktı.
11- Zarina Diyas: Asyalı tenisçiler
arasında 1 numaraya yükselen genç tenisçi, kortlarda yaşından beklenmeyecek
seviyede oynuyor diyebiliriz. Bu yıl en dikkat çekici Grand Slam performansı
Wimbledon’da geldi. Seribaşı isimlerden Pennetta ve Petkovic’i eledi, dördüncü
turda Sharapova karşısında da kötü oynamadı. Dubai’de yine Petkovic’i yendiğini
görüyoruz. Stuttgart’daki toprak turnuvasında Lisicki’yi 6-0/ 6-0 yenmesi
sezonun en dikkat çekici skorlarından biri oldu.
10- Daria Gavrilova: 1.66 boyundaki
Daria, Moskova doğumlu, geçen yıl Avustralya’ya taşındı ve bu yıl Avustralya’yı
temsil ediyor. Bu yıl Grand Slam’lerde başarısız oldu; Miami’de Sharapova’yı
yenmesi kendisi adına yılın en dikkat çekici sonuçlarından biriydi. Toprak kort
sezonunda ise Roma’da yıldızlaştı; elemelerden geldikten sonra Bencic-Ivanovic-Timea-McHale’ı
yenip yarı finalde Masha’ya kaybetmişti. Rogers Cup’ta Stosur ve Safarova’yı
elemeyi başardı. İstanbul’da çiftlerde Svitolina ile beraber şampiyon
olmuşlardı. Kortların en sempatik isimlerinden biri.
9- Caroline Garcia: Fransız tenisçi,
1.77’lik boyuyla yine dikkat çekici bir isim. Çiftlerde de Srebotnik ile
beraber oynuyor, böylece oyununa çok yönlülük kattığını söyleyebiliriz.
Teklerde ise çiftlerdeki kadar iyi bir sezon geçiremedi. Şubat’ta Meksika’da
üstüste iki haftada da finallerde Timea Bacsinszky’e kaybetti, Indian Wells ve
Stuttgart’da Ana Ivanovic’i yenmeyi başardı.
8- Sloane Stephens: Steph
iki yıl önce Avustralya’da Serena’yı yenmeyi başardığı için daha tecrübeli
olduğu varsayılabilecek bir tenisçi ama ’93 doğumlu olduğunu hatırlatalım. 2014’te
beklenen patlamayı yapamadı; bu yıl da patladığını söyleyemeyiz ama oyununu
olgunlaştırdı ve çıkışa geçti. Bu yıl RG ve Wimbledon başarılı Slam’leri oldu.
RG’da Venus-Watson-Pironkova galibiyetleri aldı ve dördüncü turda elendi.
Wimbledon’da üçüncü tur oynadı. Kariyerinin ilk şampiyonluğu ise Amerika
turunda Washington’da geldi. Stosur ve Pavlyuchenkova’yı yenerek şampiyon oldu.
7- Anna-Karolina Schmiedlova: Yine
Gavrilova gibi çok sempatik ve hareketli bir tenisçiyle karşılaşıyoruz. Bu yıl
küçük turnuvalarda etkili oldu. Rio’da final oynadı, Katowice’de çeyrekte son
şampiyon Cornet’i ezip geçti, sonra Giorgi’yi yenerek şampiyon oldu, Bükreş’te
Errani’yi yenerek şampiyon oldu. P5 seviyesindeki Cincinnati’de
Radwanska-Begu-Lepchenko’yu yendi ve çeyrek finalde elendi. Üç yaş küçük
kardeşi Kristina da yavaş adımlarla geliyor; Williams kardeşler olmasa da
Radwanska kardeşler benzeri bir gelecek beklediğini söyleyebiliriz.
6- Kristina Mladenovic: 1.83’lük
boyuyla kortların en uzun kadınlarından biri olan Kiki, çiftlerde de Babos ile
beraber mücadele ediyor. Bu yılın genelinde istikrarsız sonuçlar elde etti.
Grand Slam’lerde daha iyi oynadı; iki önemli turnuvasını not edelim. Birmingham’da
Bouchard-Strycova-Halep’i yendi ve yarı finalde Pliskova’ya yenildi. Amerika
Açık’ta ise dördüncü turda Makarova karşısında özellikle final setinde
müthişti, çeyrekte Vinci karşısında yorgunluğun da etkisiyle final setinin
sonlarında geriye düştü ve elendi. 2013 Wimbledon’dan beri bir Slam’de çeyrek
final yapan ilk Fransız oldu ve Cornet’nin de arka arkaya aldığı kötü
sonuçlarla Fransa’nın yeni 1 numarası oldu.
5- Eugenie Bouchard: 2014 yılını müthiş
geçiren Bouchard, 2015’e iyi başladı diyebiliriz. Avustralya’da çeyrek final
oynadıktan sonra, Indian Wells’te iki tur geçti; ne olduysa Lesia Tsurenko’yla
oynadığı maçla beraber başladı diyebiliriz. FED Cup’ta Dulgheru’nun elini
sıkmamasından sonra adeta bir ‘lanet’e uğradı diyebiliriz; katıldığı
turnuvalarda hiçbir başarı sağlayamadı. US Open’da kendisine geldi, özellikle
Cibulkova’yla yaptığı üçüncü tur maçı çok iyi bir maçtı, o maçı kazandı ama
sonra düşerek kafasını vurdu ve turnuvadan çekildiğini açıkladı.
4- Belinda Bencic: ‘97li Bencic listede
yer alan en genç oyuncu ve bu yıl tüm yaş kategorilerine bakarsak, en dikkat
çekici isimlerden biri olduğunu da söyleyebiliriz. Geçen yılın ikinci
yarısından itibaren çıkışta olan Bencic’in bu kadar hızlı bir yükseliş
göstermesini beklemiyorduk desek yanlış olmaz. Eastbourne’de
Keys-Bouchard-Wozniacki-Radwanska’yı yenip kupayı aldı. Rogers Cup’ta inanılmaz
bir hafta geçirdi; Bouchard-Wozniacki-Lisicki-Ivanovic-Serena-Halep’i yendi ki
burada özellikle Serena galibiyetinden bahsetmemiz gerekir. Serena’yı –hem de
setlerde gerideyken- çok zor bir maçtan sonra yendi, Bencic’in maç kazandıkça
havasını bulduğunu ve özellikle büyük tenisçilere karşı oynarken daha fazla
konsantre olduğunu söyleyebiliriz. İlerleyen yıllarda, büyük tenisçilere karşı
olduğu kadar sıralamada geride olan rakiplerine karşı da benzer konsantrasyonla
oynarsa, dünya sıralamasında 1 numaranın en büyük favorisi olacağını
söyleyebiliriz...
3- Madison Keys: ‘95li Amerikalı,
sezonun ilk Slam’inde Kvitova ve Venus’u geçerek yarı finale kadar yükselmişti.
Sonrasında ise ‘Stephens’ın iki sene önceki hali’ gibi olduğunu söyleyebiliriz;
turnuva seçmeye başladı ve oyun olarak da farklı şekillerde oynamadı.
Charleston’daki toprak kort turnuvasında biraz da kura etkisiyle finale çıktı,
finalde Kerber’e karşı maç için servis atarken servis kırdırdı ve devamında
kaybetti. Wimbledon’da çeyrek finalde Radwanska’ya kaybetti, Amerika’da
Radwanska’dan rövanşı aldı, sonrasında Serena’ya kaybetti. Avrupalı genç
tenisçilere nazaran az turnuvaya gitmesi kendisini sık görmemizi engelliyor;
oyun tarzı olarak, yine Williams’lar ve Stephens gibi çok agresif bir oyun
tarzı seçiyor, Kerber ve Radwanska gibi tecrübeli ve sakin tenisçilere karşı
çok fazla basit hata yapması onu oyunda geriye düşürebiliyor.
2- Elina Svitolina: ‘94lü Ukraynalı, bu
tenisçiler arasında ‘ayağı yere en sağlam basan tenisçi’ olarak özel bir konuma
sahip diyebiliriz. Gerçekten çok özel bir tenisçi. Avustralya’da üçüncü turda
Serena karşısında ilk seti kazanmıştı, sonra kaybetmişti. Roland Garros’ta
çeyrek finale kadar yükseldi, yılın son iki Grand Slam’inde başarısız oldu.
Cincinnati’de özel bir performans sergiledi ve Bouchard-Garcia-Safarova’yı
yenerek yarı finale çıktı, yine Serena’ya takıldı. İstanbul’da teklerde
başarısız oldu ama çiftlerde Gavrilova ile birlikte şampiyon oldular.
1-
Garbine
Muguruza: İspanyol tenisinin zirvesi için, çiftlerde de partneri olan
Navarro ile ‘tatlı rekabet’ yaşayan Muguruza Dubai’de Radwanska-Navarro’yu
yendi ve yarı final oynadı. Roland Garros’ta Kerber-Pennetta’yı yendi ve çeyrek
finale çıktı. Kariyerinin en büyük başarısı ise Wimbledon’da geldi. Kerber-Wozniacki-Timea-Radwanska’yı
yendikten sonra final maçında Serena’nın karşısına çıktı; özellikle ikinci
setin sonlarına doğru ortaya koyduğu mücadele ile takdir topladı.
sahinarif88@hotmail.com
twitter: @arifsahin1
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder