25 Nisan 2014 Cuma

Büyük kulüplerimiz arasındaki müthiş dayanışma!

        25 Nisan 2014 günü Beşiktaş Jimnastik Kulübü tarihi (!) bir açılım yaparak özetle Fenerbahçe’nin haklarının korunmasını ve Fenerbahçe için ‘kıyak’ geçilmesini talep etti. Yazının bütününü buraya alamayacağım, ilgilenenler (http://www.bjk.com.tr/tr/haber/58870/turkiye_futbol_federasyonu_na_cagri.html)
linkinden ilgili yazıya ulaşabilirler. Çağrıda maalesef ki klasik Türk taraftarı mantığıyla düşünülmüş ve büyük yanılgılara düşülmüştür.

            Birinci paragrafa bakalım; ‘’Herkes biliyor ve kabul ediyor ki, futbol dünyanın en güzel oyunudur.’’ Beşiktaş yönetimine böyle konuşma hakkını kim vermiş, merak ediyorum? Beşiktaş yönetimi değil, Beşiktaş taraftarı değil ‘herkes’ kabul ediyormuş futbolun dünyanın en güzel oyunu olduğunu. Diyelim ki, futbolun dünyanın en güzel oyunu olduğunu kabul ettik. Futbol dünyanın en güzel oyunu diye bu yazının gerisinde yazılanları da kabul etmek zorunda mıyız?

            İkinci paragrafa bakıyoruz. İkinci paragrafın yazılmasına hiç gerek yokmuş gibi duruyor. İkinci paragrafın tamamında spor kamuoyunun bildiği bilgiler tekrarlanıyor ve arada da ‘futbolun cilvesi’ gibi bir ifade kullanılıyor.

            Üçüncü paragrafta Beşiktaş ‘esas niyetini’ açıklıyor. ‘’Biz de diyoruz ki; madem futbol sevgidir, dostluktur, kardeşliktir. Madem futbol taraftarla bir olma, coşma ve kutlama yapmaktır. İşte bu yüzden Türkiye Futbol Federasyonu, şampiyonluk coşkusu yaşamak isteyen Fenerbahçe taraftarı için bu cezayı ertelesin ya da kurallar dahilinde başka bir formül bulsun.’’
           
            Bu kadar muhteşem (!) bir paragraf nasıl hazırlandı, merak ediyorum. Birincisi Beşiktaş yönetimi diyormuş ki ‘futbol sevgidir, dostluktur, kardeşliktir’. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Geçen yılın tam da bu tarihlerinde oynanan Beşiktaş-Orduspor maçında ‘’Aybaba istifa’’ diye bağıran taraftarlar dövüldü mü? Dövüldü. Kim tarafından dövüldü? Beşiktaş Kulübü Futbol Direktörü Tamer Kıran’ın korumaları tarafından. O sırada Beşiktaş Başkanı kimdi? Fikret Orman. Bu olay da ‘futbolun sevgi, dostluk, kardeşlik’ olduğu ve ‘taraftarla bir olma, coşma, kutlama yapma’ olduğunu çok güzel bir şekilde göstermektedir.

            Paragrafın devamında ise işler iyice çığrından çıkmış. Beşiktaş Yönetim Kurulu da ‘’Anayasayı bir kerecik delmekle bişey olmaz.’’mantığıyla yola çıkmış ve Türkiye Futbol Federasyonu’ndan ‘şov’ amacıyla karar almasını talep etmiş. Bu talebi de kendi kulüpleri için yapmış olsalar, durum kabul edilebilirdi ama talep başka bir takım için, ezeli rakip olan Fenerbahçe için geliyor.




            Başka bir örneğe geçelim. 17 Şubat 2014 tarihinde Galatasaray Spor Kulübü de etkileyici (!) bir açıklamaya imza atıyor. İlgilenenler için yazının tamamı (http://www2.galatasaray.org/kulup/haber/19340.php) adresinde.

            Yazının en ilginç kısmı şu ; ‘’netice olarak önce Beşiktaş-Bursaspor maçında Ersan Gülüm'e haksız bir kırmızı kart gösterilmiş’’  

Ben hakem uzmanı değilim ama Ersan Gülüm’ün o maçtaki kırmızı kartının haklı olduğunu düşünüyorum. Diyelim ki, Ersan Gülüm’ün kırmızı kart görmesi haksız bir olay. Bunu Galatasaray’ın mı savunması gerekirdi? Galatasaray kendi hakkını savunurken nasıl haksız duruma düşüleceğinin dersini verdi adeta. Önceki haftalarda (sanırım aynı hafta) çok daha vahim bir hata yapıldı ve Kayserispor-Gençlerbirliği maçında ceza alanı dışında yapılan faul ceza alanı içine taşınarak penaltı kararı verildi. Galatasaray ‘hakem hataları’ konusunda çok hassas ise o fahiş hataya da tepki göstermeliydi. Ama ligdeki maçları ‘sizi ilgilendiren’ ve ‘sizi ilgilendirmeyen’ olarak ayırıyorsanız Ersan Gülüm’ün kırmızı kart gördüğü pozisyonla ilgili de yorum yapma hakkınız yoktur.



            2014 yılında bu kulüplerde oynayan futbolcular da gereksiz fair-play hareketleriyle gündem oldular. Galatasaray-Beşiktaş karşılaşmasında Cüneyt Çakır’ın ‘aut’ kararı verdiği pozisyon için Semih Kaya’nın ‘’Benden çıktı hocam, korner’’ demesi haftalarca yazıldı. Beşiktaş-Fenerbahçe maçında da Caner Erkin durduk yerde topu dışarı bıraktı ve haftanın centilmeni (!) ilan edildi.


            Futbolcuların da yöneticilerin de böyle sözde centilmenlikler sergilemesine benim karnım tok. Rakiplere şirinlikler yapmak için futbolu spordan çıkarıyorlar, şova dönüştürüyorlar, bunu da bizim alkışlamamız bekleniyor!
             

           


           



twitter.com/arifsahin1

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder