Liverpool-Manchester City
İngilizler müziği çok sever. Sevdikleri kadar da güzel icra ederler. Mesela the Beatles...Tarihin en iyi rock gruplarından birini kuran Liverpool’lu gençler bizlere sayısız güzel şarkı bırakmış. Tabi bu şehrin tek müzisyenleri onlar değil. Anathema, the Rascals, Apollo 440 ve niceleri de bu topraklardan. Onların en büyük rakipleri de Manchester’dan. Sözgelimi benim çok sevdiğim James buralı. Laf aramızda bence Manchester the Beatles’a rağmen Liverpool’dan bir adım önde.
İki şehir arasındaki rekabet müzikle de kalmaz. Manchester Liverpool rekabeti çok eskiye dayanır. 19. yüzyıla gelinceye kadar İngiltere’nin sanayi merkezi Liverpool’dur. Ne olacaksa Manchester gemi kanalının açılmasıyla endüstri merkezinin Manchester’a kaymasıyla olur. Artık sanayinin merkezi Liverpool değil, Manchester’dır. Velhasıl endüstrileşme bu rekabete yeni bir boyut kazandırır.
Endüstrileşmenin değiştirdiği tek rekabet alanı sanayi ve ticaret değildir elbette. Futbolda Manchester-Liverpool rekabeti dendiğinde bundan birkaç yıl öncesine kadar kimsenin aklına City gelmezdi. İngilizlerin çok güzel bir lafı var; “change in order to conserve” yani “muhafaza etmek için değiş(tir)”. Eğer United artık birşeyleri değiştirmezse bundan böyle rekabetin içinde yer alması çok zor gözüküyor. Son dönemde Liverpool’un eski gücünden yoksun olması nedeniyle eski ihtişamı olmasa da bu yıl Liverpool yüzümüzü güldürdü sonunda.
Biraz futboldan bahsedelim; gol krallığı yarışının ilk iki sırası kapmış forvetleriyle Liverpool bir adım önde. Harika bir takım duygusu var. Reina’dan sonra artık çok iyi bir kalecileri var. Suarez dünyanın en formda golcüsü. Ne derler bilirsiniz; takımda atanla tutanın iyi olacak arkadaş. Ama Liverpool bununla da yetinmiyor. Bu ikilinin arasında Sakho, Gerard ve Coutinho’dan oluşan bir omurga var. Ligin en çok gol atan iki oyuncusu kırmızılı formayı giyse de onların takip eden ikili de City’de. Barcelona Toure’yi neden bıraktığına yanadursun o “ön libero”nun tanımını yapıyor ve gollerine devam ediyor. Aguero ise uzun süreli yeşil saha özlemini bu maçla bitirmeye hazırlanıyor. Arada 4 puan var. Bir anlamda City için tamam ya da devam maçı. Liverpool rakibine oranla daha rahat. Sahada hızlı oynayan, golü düşünen, kaliteli iki takım olacak. Türkiye’de futbol dışı ne kadar konu varsa, yarın Anfield’da futbola dair o kadar çok şey olacak. Bizim gibi kaliteli müzik ve futbol fakiri ülkelerin insanının da biraz olsun gözü gönlü açılacak. Ve bence, bol gollü maçı ev sahibi ekip alacak.
https://www.facebook.com/umut.mise
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder