TAMAM MI, DEVAM MI?
Galatasaray kupa
macerasında zorlu bir deplasmana gidiyor. Rakip Bursaspor. Bu maç Galatasaray
adına bir eleminasyon mücadelesinden çok daha fazla anlam ifade ediyor. Turu
atlayan taraf olmak camianın ve takımın elini son derece rahatlatacağa
benziyor.
Sarı kırmızılı
takım öyle veya böyle bir krizin içine girmiş durumda.Lig ortalamasının çok
üzerinde görülen kadroya rağmen, sezon öncesi hedeflerinin çok uzağında devam
ettirilen bir lig maratonu ve ardından Chelsea mağlubiyetiyle havlu atılan
Şampiyonlar Ligi macerası Galatasaray’ı sıkıntılı bir periyoda soktu. Buna
rağmen Kadın ve Erkek Basketbol takımlarının Avrupadaki başarıları günü
kurtarma adına önemliydi. Aynı zamanlarda yönetimin mali açıdan ibra edilmesi
de rahatlatıcı bir başka etkendi. Ancak unutulmamalıdır ki bizim ülkemizde
futbol sahasına önem verilir. Orada kazanan tarafsan ancak başarılısındır.
Taraftarları asıl üzen takımın yoluna devam edememesi değil, sahaya karakter
koyamaması. Ne yazık ki geçen yıl Real Madrid’e elenen takımla bu yıl mavilere
elenen ekip aynı değil.
Saha içinde ne
kadar az şey yaparsanız, saha dışı polemikleriyle o kadar çok gündeme
gelirsiniz. Futbol dışı aktör ve faktörlerin sizin başarınızı etkilediğini
söylerseniz, totoloji yapmış olursunuz. Çünkü siz başarılı olduğunuz sürece perde
arkası görünmez, gidişatınız ve faaliyetleriniz sorgulanmaz. Yanlış anlamayın,
burada her yol mübahtır anlayışını savunmuyorum. Aksine siz sadece işinizdeki
mübahları yerine getirin, küçük günahlarınız da affolunur diyorum. Sizce,
Drogba’nın sözleşme uzatması meselesinin, Selçuk’un Mancini ile anlaşamaması
meselesinin, Melo’nun takım arkadaşlarıyla olan agresif ilişkisinin hep takımın
aldığı olumsuz sonuçların ardından gündeme gelmesi tesadüf mü?
Biz faniler
konuşmayı severiz. Drogba’nın topukla attığı golleri, Selçuk’un frikiklerini,
Sneijder’in uzaktan şutlarını saatlerce anlatmayı, dinlemeyi severiz. Ancak bu
konular “sahaya yansımazsa” o zaman yeni konular bulmayı da biliriz. O zaman
sevgili futbol takımı da bizim en çok sevdiğimiz konulardan konuşmamızı
sağlayacak futbolu da ortaya koymalıdır. Buradan hareketle, hep saha dışında
aranan sorunların aslında saha içinde olduğunu hatırlatmakta fayda var. Bunlar hepimizin
malumu problemler. Bunlardan söz edip, sizlere ve Galatasaray teknik ekip ve
oyuncularına hakaret etmiş olmak istemiyorum. Zira görünen köy klavuz istemez.
Galatasaray krizin
içinde. Ancak girebileceği en uygun zamanda girdi bu krize. Eğer burada
boğulmazsa buradan daha güçlü çıkabilir. Önünde tarihin en önemli ikinciliği
var. Yıllardır alamadığı Türkiye Kupası var. Galatasaray ayrıca bugün Bursaspor’u yenip deplasmanda da maç kazanabileceğini de
gösterebilir. Taraftar herkesten daha zeki. Artık Galatasaray taraftarını
kandırmayı bırakıp, gerçek futbol izlettirmeli. Bursaspor maçı, Sarı-kırmızılıların
bugünü ve yarını adına daha parlak bir beklenti içinde olmanın adına son derece
önemli.
https://twitter.com/umutmise
https://www.facebook.com/umut.mise
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder